Goreyim translate Spanish
3,080 parallel translation
- Ellerini göreyim.
¡ Las manos fuera!
Ellerinizi göreyim!
¡ Manos arriba!
" Bir dolaşayım, dostum İssa'yı bir göreyim...
Voy a dar un rodeo para a ver a mi amigo Issa
Önce malı göreyim.
Primero veamos la mercancía.
Yıldız tornavidanı göreyim?
¿ Tiene un destornillador?
Biraz terli forma göreyim, hadi.
Veamos algo de sudor, atletas.
Ben, yukarıda çatıda masaj yaptırıyor ve ben de nihayet inanılmaz Atlantis Salonu'nu göreyim diye düşünmüştüm.
Ben está arriba en la azotea recibiendo un masaje, así que pensé en venir abajo por fin y ver el fabuloso Atlantis.
Ellerini göreyim.
¡ Déjame ver tus manos!
Sonuna kadar ittirmişim, sığdırmaya çalışıyorum, banyoda kan gövdeyi götürüyor, Gören az önce orada adam öldürüldü zanneder, sonra bir baktım ki ne göreyim?
Intento colocarlo, que entre hay sangre por todas partes parece una horrible escena del crimen y miro con cuidado y la veo.
Koş! Joe, koşuşunu göreyim. Bu bebeğin en sevdiğim kısmı.
Corre! La parte más retorcida es que voy a tener su hijo.
Yüz ifadeni göreyim.
Mírame a la cara.
Elleri göreyim.
¡ Manos al centro!
Kalp. Tamam, elleri göreyim.
Muy bien, vamos águilas, a las tres.
Sadece onu göreyim diye geldiğimi sanır.
Apuesto a que piensa que voy allí solo para verle.
Çekin yumurcağı da göreyim onu.
Mueve a ese mocoso del camino para que la pueda ver.
Çekin yumurcagi da göreyim onu.
Mueve a ese mocoso del camino para que la pueda ver.
Bir düşüneyim, çizimleri göreyim.
Déjame pensarlo. Ver las imágenes.
Gidip Joan'ı göreyim.
Debería ver a Joan.
Ellerini göreyim.
Déjame ver tus manos!
İzin ver de göreyim seni.
Por favor, déjame verte.
Gidip onu göreyim, tamam mı?
Iré adentro para verla.
Üç sene sonra aynı dükkanın önüne gittim bir de ne göreyim?
3 años después voy a la misma tienda,
Dur önce ben göreyim.
¡ Sean! Espera. Déjame verlo primero.
- Ellerini göreyim.
- Enséñame tus manos.
Bir daha göreyim.
Déjame ver eso otra vez.
Ben de Crockett'ı göreyim, o halde.
Bueno, Nos vemos en lo de Crckett.
Ben Belle Reve'e göreyim Arkham'a göre değil.
Pertenezco estrictamente a Belle Reve no a Arkham.
İlk başta sizinkileri göreyim.
Muéstrame los tuyos, primero.
Ben de çocuklar göreyim.
Yo voy a ir a ver a los chicos.
- Kan şekerim düştü. Annene ayak uydurmaya çalış da göreyim.
Mi azúcar en sangre está cayendo, tratando de estar al día con tu madre.
Tatlım, yüzünü göreyim.
Dulce, déjame ver tu rostro.
Ellerini göreyim!
Quiero ver las manos, las manos en alto.
Ellerini göreyim!
Sale a la calle.
- Elleri göreyim! Eller!
Las manos, las manos, las manos!
Evet, haberi aldım, gelip bir de gözlerimle göreyim dedim.
Oí que Walter te ayudaría. Tenía que verlo con mis propios ojos.
Ne görürsem göreyim bir şekilde gerçekleşiyor.
Vea lo que vea... de alguna manera siempre sucede.
Gönderdiğini de göreyim.
Y quiero ver la confirmación cuando lo hayas hecho.
Tamam, ruhsat göreyim.
De acuerdo. Veamos algún registro.
Barmenlik yapabilecek hoş bayanlara ihtiyacım var, Flamingo için Dostum Jan'yi bir göreyim dedim, sonuçta hem işsiz hem de alımlı bayanları senden daha iyi kim bilebilir!
Necesitamos algunas camareras bonitas para El Flamingo, y pensé... que mi amigo Jan conoce a muchas que son a la vez desempleadas y bonitas.
500 göreyim!
Dejadme ver 500.
Sikik suratlarınızı göreyim.
Quiero ver esas caras de mierda.
Hadi hadi, ağva. Dök içini, göreyim nasıl ağvıyorsun.
Vamos, déjame verte llorar.
- Ellerini göreyim.
Déjame verte las manos.
Bir yoklayayım sosyal ve akademik anlamda her şey nasıl, göreyim dedim.
Quería comprobarlo, ver cómo va todo socialmente, académicamente,
Zayıfça titrediğini göreyim diye mi?
Solo para hallarlas débiles y temblorosas.
- Tamam, bırak da göreyim. - Tanrım.
- Cielos, me hiciste pensar en ellas.
Bırak göreyim!
Déjame ver.
Gidip kızlarımı göreyim.
Debo ir a ver a mis hijas.
Pekâlâ elleri göreyim. Kaçınız cerrah olmak istediğinden yüzde yüz emin?
Está bien, muestren las manos ¿ cuántos de ustedes están en verdad seguros que quieren ser cirujanos?
Bayan Bynes telefonunu açmıyor. Onu bir göreyim dedim de.
Bueno, la señora Bynes no coge el teléfono, así que he pensado en venir a ver si está bien.
New York polisi. Ellerinizi göreyim.
Policía de Nueva York.