English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Granny

Granny translate Spanish

160 parallel translation
Büyükanne, Haruji bu gece eve gelmeyecekti değil mi?
Granny, Haruji no estará en casa esta noche, ¿ verdad?
Eğer yaşlı komşu Granny Schickelgruber'e elinde bıçakla denk gelirseniz, bu ancak şanssızlıktı [2].
Si la abuelita Schicklgruber fue asesinada, es un drama.
Bir keresinde, büyük babam bir iş gezisinden eve döndü. Babaannemi panonun arkasında üç ölü çocukla birlikte buldu.
Una vez el abuelo volvió de un viaje de negocios... y encontró a Granny detrás de una cortina... junto con tres niños muertos.
Aaa, büyük anne...
Um.. Granny, Granny...
Büyük anne harikasın!
¡ Ella es guay, Granny!
- Granny'nin seveceği bir şeye benziyor.
Ese es el gusto de abuela.
Merhaba, kiminle görüşüyorum Yüzbaşı Granny Smith mi?
Hola, ¿ quién es este? El teniente Granny Smith.
Ve nasıl oluyorsa adam aynen büyük bir Granny Smith elmasına benziyordu. Bu doğru.
Y de alguna forma, este loco se creyó que era una manzana verde gigantesca.
Granny'ye hangisini göndereyim, Tom?
¿ Cuál de aquellos debería enviar a la abue... Tom?
- Granny Baghoo.
Todo el mundo puede venir aquí.
- Buranın mal sahibi kim? - Granny Baghoo.
Por favor, señor...
Granny Baghoo sizin için yemek gönderdi.
La abuela Baghoo les envió comida.
Granny Baghoo'nun oy vermeye ihtiyacı yok.
La abuela Baghoo no necesita votar.
Granny Baghoo'nun burada kendi hükümeti var.
La abuela Baghoo tiene su propio gobierno aquí.
Granny Baghoo onlara su verdi ve sonra onları gönderdi.
La abuela Baghoo les dio agua, y luego los despidió.
İhtiyar, ne yapıyorsun?
Granny, ¿ cómo te va?
Granny, çabuk evden uzaklaş!
¡ Abuela, salga de la casa!
Büyükannem Penguindolyn derdi ki, "Bir kediyi yüzmenin dokuz yolu vardır"...
Granny Pinguindolyn solía decir que " hay 9 formas de pelar a un gato...
MONK Sezon 2 Bölüm 13 Mr. Monk ve Kayıp Nine
Monk S02E13 "Mr. Monk and the Missing Granny"
Granny Smith elması istiyorum.
Quiero una manzana "Granny Smith".
O gayet iyi. Granny'nin bakımı altında.
Está sano y salvo bajo el cariñoso cuidado de la Abuelita.
Elbette o yaşlı cüceyi tekrar görmek istiyorsan Granny'nin söyleyeceklerini aynen yapman gerekecek.
Por supuesto que si quieren ver con vida al viejo renacuajo otra vez harán exactamente lo que la abuelita diga.
Granny Goodness.
Abuelita Bondad.
Yaşlı Granny'i incitmeyeceğini biliyordum Scott.
Yo sabía que la dejarías herir a tu vieja Abuelita, Scott.
Sevgili Granny dünyamıza düzen getirmek için elinden geleni yaptı.
La querida Abuelita ha hecho su mejor intento por traer orden a nuestro mundo.
Ancak Granny'nin iyi niyetini kötüye kullanmak isteyen kimseler var.
Pero hay otros que buscan frustrar las buenas intenciones de la Abuelita.
Granny, Kalibak'ın bulunduğu yere girmeni ve onu kurtarıp Granny'nin yetimhanesine getirmeni istiyor.
La Abuelita sólo necesita que entres al lugar donde retienen a Kalibak y que después lo lleves al orfanato de la Abuelita.
Ve şu Granny'de sizi seçti çünkü...
¿ Y esta Abuelita Bondad te eligió porque- -?
Granny'nin konukseverliğinden memnun musun?
¿ Disfrutando la hospitalidad de la Abuelita?
Yerinde olsam Granny ile biraz daha saygılı konuşurdum.
Yo le hablaría a la Abuelita con un poco más de respeto.
Granny'yi incittin.
Heriste a la Abuelita.
Ama Granny'nin seni çok daha fazla inciteceğinden emin olabilirsin.
Pero no tan profundamente como la Abuelita te va a herir a ti.
Diğerleri Granny'e itaat ediyor. Onu seviyorlar.
Todos los otros obedecen a la Abuelita, aman a la Abuelita.
Scott beni kurtarıncaya kadar, Granny'nin kör ve beyni yıkanmış kuklalarından biriydim.
Yo era una de las marionetas ciegas y manipuladas de la Abuelita. Hasta que Scott cortó mis ataduras.
Ve tekrar tekrar, Granny seni durduruyor.
Y una y otra vez la Abuelita te detiene.
Granny'ye itaat et.
- Entrégate a la Abuelita.
Granny'nin diğer çocuklarından farklı olduğunu sanıyorsun.
Que eres diferente a los otros niños de la Abuelita.
Granny'yi hüsrana uğratmadın.
¡ No decepcionaste a la Abuelita!
O koca çeneli küçük cüce, Granny'e kaba davrandı.
Esa pequeña sabandija bocona fue muy insolente con la Abuelita.
Granny başka birinde başarısız olmadı.
La Abuelita nunca falló con ninguno de ellos.
Granny Rose, Dixie'nin parçasını sen seslendireceksin.
Granny Rose, tú cantarás la parte de Dixie
- Granny'nin bitleri var mı?
- Granny tiene pulgas?
Ah, ve şu narin çiçek Granny Rose.
Eh, y esa delicada flor es Granny Rose
Şimdi... Granny Rose, git Copper'ı getir, tamam mı?
- Granny Rose, ve a buscar a Copper
- Sen beni hiç böyle görmedin Granny.
Nunca me viste así, Granny
Demek istediğim, Granny'nin çocukluğunu bildi ve Bobby'i terkettiğini bildi.
Quiero decir, sabía de la infancia de la abuela y lo curioso que ella dejó a Bobby.
Eğer The Beverly Hillbillies'teki Granny ile çıkıyorsan.
Si vas a salir con la abuelita de los Beverly Hillbillies.
Acınası birliklerini Büyükanne Goodness'a yollayacak olan bizleriz.
Seremos nosotros los que entregaremos sus restos mortales a Granny Goodness.
Granny Smith... up #
la manzana verde #
Granny hayatta ve Güney Sahilinde yaşıyor.
La abuela está bien viva y viviendo en South Beach.
Babam sana benzediğimi söylüyor büyükanne.
Papá dice que me parezco a ti, Granny.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]