Gravely translate Spanish
56 parallel translation
Evet, onu tanıyor musunuz Bayan Gravely?
¿ Lo conocia, Srta. Gravely?
Bayan Gravely, hiçbir şeye dokunmadan
Srta. Gravely, le voy a ser totalmente sincero.
Hayır, onu gördüğünüzü unutun Bay Gravely.
No, olvide que me ha visto, Srta. Gravely.
Kimseye bir şey söylemeyin! Bayan Gravely.
No se lo diga a nadie, Srta. Gravely.
Haklısınız, Bayan Gravely.
Tiene toda la razón del mundo.
Tek bildiğim onları kimsenin satın almadığı.
Lo único que sé Srta. Gravely, es que no los compra nadie.
Cesaret verdiğiniz için teşekkürler.
- Gracias, Srta. Gravely.
Wiggy'i kastetmiştim, Bayan GRavely.
- Es una manera de hablar.
Gerçek Bayan Gravely'i, duygusal, ruhu genç, sevgi dolu ve anlayışlı Bayan Gravey'i.
La auténtica Srta. Gravely : joven de espiritu, sensible, encantadora y comprensiva.
O kadın ile çocuğu, Bayan Gravely, serseri kitap okuyan adam, Dr Greenbow?
¿ La mujer con el niño, la Srta. Gravely, el vagabundo y el hombre que iba leyendo?
ama beni siz davet ettiniz Bayan Gravely. En azından ben böyle hatırlıyorum.
Me habia invitado usted, si no recuerdo mal.
Çok hoş bir öğleden sonra, Bayan Gravely.
Hace una tarde preciosa, Srta. Gravely.
Bayan Gravely. Bayan Wiggs'in dükkanında yenilediğim bayan.
La Srta. Gravely, la dama a la que he transformado hoy.
Haydi, güverteye Bayan Gravely!
Bienvenida a bordo, Srta. Gravely.
Bayan Gravely, tam teçhizatlı bir güzellik salonu.
- Srta. Gravely, - Un salón de belleza, equipado.
Ben sizi düşünüyorum Bayan Gravely.
Estoy pensando en usted.
Bayan Gravely'nin itirafını tehlikeye atamayız.
No podemos complicar la historia.
İyi akşamlar, Kaptan Wiles. Bayan Gravely.
Buenas, capitán Wiles, Srta. Gravely.
Bayan Gravely ile araba pazarına atıldık. Araba arıyoruz.
La Srta. Gravely y yo queremos comprar uno.
Bayan Gravely, ne derdiniz... size desem ki..... ben römorkör kaptanıydım..... Doğu ırmağında...
Srta. Gravely, ¿ qué diria si le dijera que sólo fui el capitán de un remolcador en el rio East y que nunca me alejé a más de 2 Km de la costa?
Sonra Kaptan olmadığı anlaşıldı. Bayan Gravely'e saldırdığı zaman onun ayakkabısıyla indirdiği darbeyle ölmüştü.
Pero era un golpe que la Srta. Gravely le habia dado porque le atacó.
Kaptan, Bayan Gravely'e mi saldırdı?
¿ El Capitán Wiles atacó a la Srta. Gravely?
Ama sonra Bayan Gravely kendi yaptığını sandı.
La Srta. Gravely creyó que habia sido su zapato.
Detektif Nicole Gravely.
Detective Nicole Gravely.
O düşman, Gravely.
- Es el enemigo, Gravely.
Bu basit kötü bir adam Gravely'i vurdu, sonra o beni vurdu, sonra ben onu vurdum.
Es simple. Un hombre muy malo le disparó a Gravely, después a mí, y luego yo a él.
Bay Cropper, Ben Detektif Nicole Gravely.
Sr. Cropper, soy la Detective Nicole Gravely.
Detektif Gravely,...
- ¡ Detective Gravely!
Tamamen yasal olmayan, bu yüzden Gravely'den benim için "aferin" yok.
Totalmente ilegal, así que Gravely no me dirá "buen trabajo".
- Hayır, Gravely.
- No, Gravely.
İşte bu, Gravely.
Es bueno, Gravely.
Taktikler, Gravely, Backstrom'un oyun kitabından.
Tácticas, Gravely, del libro de jugadas de Backstrom.
Sana sormadım, Gravely.
No era una pregunta, Gravely.
"Ben tüm sıcaklığını ateşten alan çıtır çıtır, yırtık pırtık, seksi bir bayanım." kendini rezil etme, Gravely.
"Soy una chica sexy, liberal e informal que se calienta con el fuego." No hagas el ridículo, Gravely.
Ne önemi var, Gravely?
¿ Cuál es el problema, Gravely?
Gravely'nin hakkını vermen gerekiyor.
Debes reconocer al trabajo de Gravely.
Ve birini öldürmeden önce Gravely kundakçıyı yakalamak istiyor.
Y Gravely quiere atraparlo antes de que mate a alguien.
Teşekkür ederim, Detektif Gravely.
- Gracias, Detective Gravely.
- Bunu gör, Gravely? - Ah.
¿ Ves eso, Gravely?
O senin kuşaktan, Gravely.
Es tu trofeo, Gravely.
Gravely bu adam yarım perde arkasına saklanıyordu, bir kadın olma numarası yaparak.
Gravely... este hombre se escondía detrás de una cortina a media asta pretendiendo ser una mujer.
İnançlardan daha çok güvenliği sağlamak var, Gravely.
Eso es más por política que por convicciones, Gravely.
Soruşturmada bir geçikme vardır her zaman, çabalarımızı iki katına çıkar, Gravely.
Cada vez que hay un retraso en la investigación, redoblamos nuestros esfuerzos, Gravely.
Tamamladım. Gravely bunu için bana destek oluyor biz yakalamak üzereyiz.. Gravely.
Lo hice, es sólo que...
Gravely onu getirsin.
Dile a Gravely que lo traiga.
Boş ver, Gravely. Kızının arkadaşları hakkında hiç bir fikri yok. Hangi uyuşturucuları kullandığını ve kiminle yattığını sormaya zahmet bile etmeyeceğim.
Olvidalo, Gravely, ella no tiene ni idea acerca de los amigos de su hija, incluso, ni me voy a molestar preguntando qué tipo de drogas usaba o con quién estaba durmiendo.
Gravely, Ben kızın odasını kontrole gidiyorum. Geliyor musun?
Gravely, voy a revisar la habitación de la niña, estás dentro o fuera?
-... - Bugün, Gravely!
Para hoy, Gravely!
Bayan Gravely ile randevum var.
Tengo una cita con la Srta. Gravely.
Ya Bayan Gravely yaptıysa?
- ¿ Y si hubiera sido la Srta. Gravely?
Oturmaz mısınız, Bayan Gravely?
- ¿ No va a sentarse, Srta. Gravely?