Grup translate Spanish
14,667 parallel translation
Yıllar yıllar önce insanlarımızdan ufak bir grup ortaya çıktı.
Hace muchos años un grupo de disidentes surgió entre nosotros.
Biz böyle bir grup organize edebilir sizin ve... erkek için randevu?
De acuerdo. Podemos organizar otra reunión grupal para que usted y su... ¿ novio?
Yine bir grup bir araya koymak gerekir.
De vez en cuando deberíamos reunir a la banda.
Grup resmi!
¡ Foto de grupo!
Bir grup kuş için çok iyi.
¡ Muy bien, para ser pájaros!
Theodore, Theodore, başka bir grup gördün mü?
Theodore, Theodore, has visto algún otro grupo?
Birkaç grup çocuk, savaş meydanlarını temizlerdik.
Montones de niños. Limpiábamos los campos de batalla.
Bak, üzgünüm Tora, ama... burası küçük bir ada ve bahsettiğin şu güçlü grup saklanamazlar.
Mira, lo siento Tora, pero... Es una Isla pequeña... y un grupo con el tipo de... poder del que estás hablando... simplemente no se podrían ocultar.
CIA Avrupa ve Asya'da aktif kamuflaj kullanabilecek olan birkaç grup biliyor.
La CIA sabe de grupos en Europa y Asia que quizá trabajen en camuflaje activo.
Adamlar gece boyunca grup grup gelip durdu.
Nuestros chicos han bajado con cuerdas toda la noche.
Güzel grup, harika grup, vay be.
Buen grupo. Excelente grupo. Vaya.
Bakın şurada bir grup sevimli su samuru varmış.
Oh look. Hay unas cuantas nutrias allá.
Senin ekibinde bu 4 grup arasında olacak.
Su grupo será uno de los cuatro.
Grup liderinizden ayrılmayın!
Quedarse con su líder de grupo!
İki hafta önce Kraliçe bir grup askere Ayna'yı sığınağa götürmelerini emretti.
Hace 2 semanas, la reina ordenó a sus soldados llevar el Espejo al Santuario.
Çok eğlenceli bir grup.
Son muy divertidos.
Tuhaf bir grup serseri.
Son muchos animales callejeros.
Onları dar bir sokağa sıkıştırır arkalarından her grup vurur ve ilerlerse, kazanabiliriz.
Si los atraemos al cuello de la botella, los encerramos... y cada grupo dispara y avanza, podemos ganar.
Bence müsküler distrofisi olan bir grup büyük kuş seni mahveder.
Creo que un montón de pájaros con distrofia muscular te destrozarían.
Şimdi, eğer bu tüm grup arkadaşlarının annesi olursa, O zaman onu kötü istihbarat üzerine suçlamalıyız.
Si resulta ser un desastre... culparemos a la mala información.
Hayır, çok popüler olmayan bir savaşın derin ucuna atılan bir grup çocuk.
Son unos chicos arrojados a una guerra impopular.
Şimdi, nasıl takım elbise ve göstereceklerini bilen bir grup hakkında konuşmak istiyorsanız, Tamam, işte buradalar.
Si quieren hablar de un grupo que sabe vestirse y presentarse... aquí lo tienen.
Bu şeyler hakkında bir grup yabancıyla konuşmak kolay olmamalı.
No puede ser fácil hablarle a extraños de esas cosas.
Bravo adında bir grup asker.
Un grupo de soldados llamado "Bravo".
1770'te, Kaptan James Cook'un gemisi Avustralya sahilinde karaya çıkar sonrada bir grup adama ülkede öncülük edip Aborijin halkıyla tanışır.
En 1770, el capitán Cook encalló cerca de Australia. Exploró el interior, y conoció a los aborígenes.
Ziyaretçilerimizin sadece bir grup üstün gelinceye kadar bizi kavgaya kışkırttığı fikrini dikkate almalıyız.
Nuestros visitantes quizá quieran que peleemos entre nosotros hasta que gane una facción.
Columbus bölgesinde bir seri ölümler, cinayetler olmuştu ve polis sonunda ölümlerden bir grup liseli çocuğun sorumlu olduğu ihbarını aldı.
Había ocurrido una serie de homicidios, asesinatos en la zona de Columbus. La policía descubrió... que unos chicos de escuela secundaria fueron los responsables de los homicidios.
- Sağır çocuklardan oluşan grup bir evine.
A un hogar grupal para niños sordos.
Güzelim benim ışığın kontrolünü benden çalıyorlar ama grup bunu atlatacak.
Pequeña. Me han estado robando el control de la luz. Pero el grupo resolverá esto.
Orada da birkaç eleman var. Bir grup kurduk.
Con unos muchachos formamos una banda.
Büyük petrol şirketlerine dönüyoruz Royal Dutch Shell yaptığı son açıklamada, BG Grup'la birleşmesinden dolayı 10 bin çalışanının işine son vereceğini açıkladı.
Toma a las grandes compañías petroleras. Royal Dutch Shell dijo recientemente... que despedirá a 10.000 trabajadores... mientras se fusiona con BG Group, pero ellos al menos, mantendrán su pago este año.
Şu ana kadar bu virüslü grup tarafından saldırıya uğradık...
Hasta el momento estamos siendo atacados por este grupo de infectados...
Sadece bir grup çocuk, değil mi?
Sólo un montón de niños, ¿ verdad?
Gerçekten bu heriflerin bir grup avukattan para almayı deneyecek kadar salak olduğunu mu düşünüyorsunuz?
¿ De verdad piensas que estos hijos de puta son estúpidos para tratar de sacar dinero de algunos abogados?
Orada bir gitar ihtiyacı olan bir grup buldum ve geri kalanı tarihtir.
Y encontré una banda que necesitaba un guitarrista y el resto es historia.
Bay Scattergood, Rock'n'Roll Park'a geldi. Ve senin gibi bir gitariste ihtiyaç duyan bir grup buldu!
El Sr. Scattergood vino al Parque del Rock'n'Roll y encontró una banda que quería un guitarrista, ¡ como ustedes!
- Grup olduğundan çok emindim.
Estaba seguro de que esta era la definitiva.
Bakın, bu grup var ve onlar gerçekten- -
- Existe una banda y ellos...
Dostum, kasabaya 6 tane grup geldi, kimi Los Angeles'tan, kimi Austin'den.
Habrá seis bandas, algunas de Los Ángeles y de Austin.
Hepimiz komple grup olarak gideriz.
Todos nos iremos, el grupo de nosotros irá.
Ona kötü kararlar aldırabilecek bir grup salak çocukla takılıyor.
Se la pasa con un grupo de chicos atolondrados haciendo malas elecciones.
Yerel haberler soygundaki paranın bir grup isimsiz aşağılık polisin aleyhinde dava açılması için önemli bir kanıt olduğunu söylüyor.
Las noticias locales informaban que el dinero del atraco era una prueba crucial en un caso para acusar a un equipo de policías corruptos no identificados.
Hayır, harika bir grup değildi.
No, eran una mala gran banda.
Relyand Grup adına çalışıyorum.
Estoy con el Grupo Relyand.
Tamam ama Relyand Grup adına çalışıyorum ve dışarıdaki çadırda kalıyoruz.
De acuerdo, pero estoy con el Grupo Relyand... y, estamos en esa tienda allí.
Relyand Grup'layım krala yeni bir bilgi teknolojisi sunumu yapacağız.
Estoy aquí con Relyand... y estamos lanzando un nuevo sistema IT para el Rey.
- Relyand Grup'tan mısın?
- ¿ Así que es de Relyand?
Sizi temin ederim bizim için başka hiçbir firma Relyand Grup'tan daha önemli değil.
Le aseguro, ningún otro proveedor... es más importante para nosotros, que el Grupo Relyand.
Ikinizin de iyi iş yaptığını biliyorum Hazırlık grup derslerinde Ve uzun altı ay oldu,
Sé que ambos han hecho un buen trabajo en la prepación del grupo de clase y que han sido unos 6 largos meses, pero estamos cerca ahora.
Bir grup yağmacıydı.
Fue un grupo de saqueadores.
Düzeni sağlama görevini kendi kanunlarına göre hareket eden bir grup adam üstlendi, adları Teksas Korucuları'ydı.
La tarea de mantener el orden cayó principalmente en un grupo de hombres que respondían a su propio código de ley, los Texas Rangers.