English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Gülüyorum

Gülüyorum translate Spanish

478 parallel translation
Bu şiddetine sadece gülüyorum!
¡ Me río de tu enojo!
Ben de üzgünüm ama gülüyorum.
Yo estoy triste, pero me río.
Gülüyorum.
Me río.
Geçen gün çok komik bir hikaye duydum. Aklıma geldikçe hala gülüyorum.
El otro día oí un chiste que aún me hace reír.
Gecenin bir yarısı uyanıp onlara gülüyorum.
Me desperté en medio de la noche y me reí de ellos.
Ama yine de onlara gülüyorum.
Y aun así me río de ellos.
Özür dilerim sevgili dostum ama ben buna gülüyorum.
Perdóneme, querida amiga, son los únicos que me hacen reír.
- Kim, ben mi gülüyorum?
- ¿ Quién, yo? No me estoy riendo.
Kendime gülüyorum.
Me río de mí.
- Çok şanslısın. Ben artık pek az gülüyorum.
Tiene suerte, yo ya casi no sonrío.
Ağladığım yok beyinsiz, gülüyorum!
No estoy llorando, imbécil, me río.
Yaşlı sersemin yaptığı ahmaklığa gülüyorum.
Estaba pensando la idiotez que hizo ese viejo mastuerzo...
Herhalde sana gülüyorum sandın ama öyle değildi tabii.
Tal vez pensó que me reía de usted, pero no lo hacía, por supuesto.
Kendime gülüyorum.
Me estoy riendo de mí mismo.
Sana kızmış olsam da gülüyorum.
En vez de enfadarme, siempre acabo riendo.
Ben de gülüyorum.
- También yo me río.
- Gülüyorum!
¡ Me río!
Evliliğe can atan kadınları duyunca gülüyorum!
Escucho a las demás mujeres anhelando casarse, y me rio.
Gülüyorum.
¡ Río con naturalidad!
Kendi kendime kıs kıs gülüyorum.
Y me río para mí misma.
Ben mutfakta doğanlara gülüyorum.
- ¿ Qué pasa? - ¿ Naciste en su cocina?
- Ben aslında senin haline gülüyorum...
- Sí. Vamos.
Sinirimden gülüyorum.
Son los nervios.
Kimse artık bana Cecile demediği için gülüyorum.
Me hace gracia, porque nadie me llama Cecile ahora.
O zamanları düşününce şimdi gülüyorum, soğuktan şikayet ederdik.
Ahora me río de cuando era pequeña, y nos quejábamos del frio.
Gülüyorum ve hatırlıyorum gençliğimizi
Me río y recuerdo nuestra juventud
- Hayır hayır acıktığımdan gülüyorum.
Me río porque tengo hambre.
Düşmanlarının mahvolmasına gülüyorum.
¿ Por ver perecer a vuestro enemigo?
Gülüyorum çünkü... yalnızken ne kadar budala olduğumu anladım.
Me río porque me doy cuenta qué tonta soy cuando estoy sola
Gülüyorum çünkü planın beni büyüledi.
Me río porque... estoy encantado de tu plan.
Niye gülüyorum bilmiyorum ama.
Sé porqué estoy harto.
Bunun kızlarına gülüyorum.
Solo son cosas de las muchachas de éste!
Bu sefer kendime gülüyorum.
Me sonrío a mí misma esta vez.
Affedersiniz mösyö, aslında size gülmüyorum bu kostüme gülüyorum.
Perdone, monsieur, no me río de usted, sino de este atuendo.
- Zaten gülüyorum.
- Me estoy riendo ahora.
Bu yüzden ben de gülüyorum ve insanları güldürüyorum.
Así que me río y hago reír a la gente.
Hayır, ağlamıyorum. Gülüyorum.
No, me estoy riendo. ¿ Lo ves?
Ben sürekli gülüyorum.
Siempre me estoy riendo.
Ben de kıçımla gülüyorum.
Me muero de risa.
Şuradaki şapşal herife gülüyorum.
Me río de ese hijoputa que hay allí.
Gün boyunca gülüyorum işte.
Bueno, me paso riendo todo el día.
- Bazen o kadar çok gülüyorum ki...
- Es tan divertida que...
Sinirden gülüyorum.
Es una risa nerviosa.
Sana gülüyorum Tavuk George!
¡ Me río de Ud., Pollo George!
Gülüyorum çünkü Afrika bir konuşma değil.
Me río porque África no es la lengua.
Gülüyorum çünkü Afrika bir konusma degil.
Me río porque África no es la lengua.
" Çok gülüyorum.
Estoy desternillándome.
Gülüyorum çünkü o ölü ve ben seni seviyorum.
Me río porque él está muerto y te quiero.
Ben de gülüyorum!
¡ Yo también me río!
Şimdiden gülüyorum, Züppe.
He esperado diez años para reírme.
Bak gülüyorum.
Estoy sonriendo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]