English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Güya

Güya translate Spanish

1,606 parallel translation
Ve güya onları fuhuşa zorlamışsın.
Y... ellos dijeron que estabas prostituyéndote.
Güya kafası karışık olan benim.
¿ Y vos decís que yo estoy confuso?
Karşı istihbarat, güya yararlı bilgiler vermek... anlamsız biraz bilgiyi, alakasız binlerce şeyi biriktirip biraraya getirmek.
Necesitas la paciencia de un santo para la contrainteligencia. Nutrirse de datos aparentemente sin sentido, apilarlos y recolectar miles de hechos inconexos
Bu ay o kadar çok yağmur yağdı ki ortalık bir Japón efsanesine benzemeye başladı. Güya güneş bir gün mağaraya girmiş ve bir daha asla çıkmamaya yemin etmiş.
Ha llovido tanto que comencé a pensar que era como el mito japonés donde el sol se mete en una cueva y jura no volver a salir.
Güya iş benim yüzümden suya düşmüş.
Me dijo que yo había arruinado la mercancía.
Güya bunu ona ay söylemiş.
Que la luna le dijo que lo hiciera.
Güya baş nedimem olacaktın ama tabii bir haber alamadım senden ve Sharon balon gibi şiştiği için çok dikkat çektiğini düşünüyor.
Tú ibas a ser mi madrina, pero claro, no me llamaste. Sharon se siente demasiado llamativa, pues está inflada.
Güya beni arayacaktın, Micke.
Ibas a llamar, Micke.
Güya bu muhteşem bir sürpriz olacaktı. Ama anlaşılan Dükkân'ın başka amaçları var.
Iba a ser una sorpresa espectacular... pero parece que la tienda tiene otras intenciones.
Büyük bir gizemi açığa çıkarmama yardımcı olacaktı güya.
Se supone que me ayudará a desentrañar un gran misterio o algo.
- Güya ev için para biriktirmemiz gerekiyordu.
Deberiamos estar ahorrando para eso.
Güya kilimlerin gizli bir dikiş süslemesi varmış.
Creías que tenía un bordado secreto.
Güya burada kendi hayatımızı baştan kuracaktık.
Se suponía que íbamos a comenzar la nuestra aquí.
Güya burada en çok iki veya üç sene kalacaktım.
Se suponía que estuviera aquí dos o tres años, máximo.
Güya terapiye giden benim. Ama burada bir fili tedavi edecek kadar ilaç var.
Yo soy excéntrica por ir a terapia, y ella tiene suficientes drogas como para medicar a un elefante.
Aklımın kıyısında köşesinde yer açmak için güya
De pronto encontrar Lo que estoy buscando
Bu adam güya mutsuz bir çalışan, tamam mı?
Supuestamente este tipo era... un empleado descontento, de acuerdo?
Bu parti güya bebek için yapıldı ama büyük bir iş toplantısına dönüştü.
Sabes, esta fiesta se suponía que iba a ser la fiesta del bebe, pero ha terminado siendo una enorme reunión de negocios.
Güya çok akıllısın, çok zekisin, çok bilgilisin.
Como si fuera más inteligente, más brillante, más profundo.
Güya bugün evine dönecekti.
Iba a marcharse a casa hoy.
Güya Ceyhun Mine'ye asikmis da... Mine ona yüz vermiyormus da...
Como que Ceyhun estaba enamorado de Mine.
Gerçek kimliğini, güya korumak zorunda olduğu herkesten saklamak.
Ocultando su verdadera identidad a todos los que teóricamente le importan.
Güya önceleri...
Supongo que hace mucho tiempo ayudé a alguien, recuerdo que lo hice.
Güya.
Así que habla.
Eleman bankayı soymuş eve gidip güya intihar etmiş.
El tipo roba el banco, se va a casa y supuestamente se suicida.
Güya sağlıklı olmanızı sağlıyor, öyle inanıyorsunuz, değil mi?
¿ No creen que trae buena salud?
İlk sömestr güya takımdan ayrılmak zorunda olan biri için çok oynadın.
Bueno, has jugado muchos minutos para haber dejado al equipo el primer semestre.
Güya müdürden öyle bir emir almışlar.
De hecho el director así ha dicho que lo tienen.
Güya Tanrı ona dünyanın sonunun bu pazar olduğunu söylemiş.
Que Dios le había dicho que el mundo se iba a acabar el domingo
Hiç sormayacaksın sandım. Güya arkadaşın Sonny Troyer başka bir cinayetini itiraf etmek istiyormuş.
Supuestamente, tu amigo Sonny Troyer todavía quiere confesar otro asesinato.
Güya! Ama asla gelmez.
Aunque nunca lo hace.
Güya Tanrı'nın benim için daha büyük planları varmış.
Sabes, Dios, supuestamente tiene grandes planes para mi.
Yaşlı doktorlar burada dolaşıyor, tavandaki çatlakları kontrol ediyorlar. Şimdi de güya yemeğe çıkacağız.
Viejos rondando por aquí comprobando grietas en el techo, y ahora tenemos una cena.
Güya arkadaşım. Diğerlerinin de hepsi adinin teki.
Crees que es tu amigo, este chupavergas todos estos cretinos...
Güya.
Supuestamente.
Güya, şefin intörnü olarak büyük bir güce sahibim ama bir çimento çocuk var ve ben burada tıkılıp kaldım testleri yapıp birinin sormasını umarak çimentonun insan vücudundaki etkilerini araştırıyorum.
Se supone que ostento el poder del practicante del jefe. Pero hay un tipo en cemento y yo estoy metido aquí, haciendo análisis e investigando efectos del cemento esperando en vano que alguien me pregunte algo.
Los Angeles'tan getirttiği o iki oyuncu güya bizden sonraki maçta şike yapıp kaybedeceklermiş. Donnie de onların rakipleri üzerine oynayıp büyük para kazanacakmış. Ama biz onları yenince iş bozuldu.
Así que contrató a dos tipos de Los Ángeles con los que tenían que caer en la siguente ronda antes que nosotros y Donnie iba a forrarse apostando en su oponente pero le jodimos
Güya bu akşam yemeğiyle müşterilerimi etkileyecektim.
Esta cena se suponía que iba a impresionar a mis clientes
Güya pazartesi günü teslim olacakmış. Ama ondan önce Vegas'a son bir kez uğramak isteyeceğini herkes biliyor.
Se dice que va a entregarse el lunes y todo el mundo sabe que se va a tomar un último permiso en Las Vegas antes de hacerlo
Güya sana bir şey söylemeye çalışıyor.
Quiere comunicar algo.
Örneğin ; Hailes'in Kutsal Kan Kutlamaları davası. Güya bir azizin kanı, oraya mucize ümidiyle gelenleri iyileştiriyormuş.
Por ejemplo, el caso de la célebre Santa Sangre de Hailes supuestamente la sangre de un santo usada para aliviar a los peregrinos que van allí esperando un milagro resulta ser la sangre de un pato que los monjes renuevan regularmente.
Güya senin ona örnek olman gerekiyor.
Tú eres quien está supuesto a poner el ejemplo.
Güya mafyaya sert davranır gibi yapmışım diyorlar.
Dicen que simulaba ser duro contra la mafia.
- Siz arkadaşsınız güya!
- ¡ Se supone que son amigos!
Peki ya Gracie? Güya hayatının aşkıydı. Ta ki birinci sınıfta Holstein'ınkini ağzına alırken yakalayana kadar.
¿ Qué hay de Gracie, el amor de tu vida hasta que la viste chupándosela a Holstein en primer año?
Güya güzel bir gece olacaktı.
Se suponía que fuera una noche agradable.
Güya bir yetişkinmiş.
Él es supuestamente un adulto.
Verilen para güya madenin güvenliğini geliştirmek için kullanılacaktı.
Lo que están haciendo es incordiar a la gente. Quieren llamar la atención.
Güya arkadaşındım, sen de benden faydalandın. Gerçekten çalı budamak istediğinden bile emin değilim artık.
se supone que soy tu amiga y te aprovechaste de mi empiezo a preguntarme si quiziste en realidad hacer el topiario
Güya sen de kötü birisin, Sam.
Se supone que tú eres malo también, Sam.
Güya en yakın dostum.
Quiero decir, se suponía que era mi mejor amigo

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]