English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Haleh

Haleh translate Spanish

201 parallel translation
Takvime bakabiliyorum, Haleh.
- Sé leer un calendario.
Haleh, 3.0'lık bir ET tüpünü bir katetere bağla.
Haleh, pon un tubo traqueal 3.0 y ventílalo.
Haleh, patatesi uzatır mısın?
Haleh, ¿ me sirves camote, por favor?
Haleh, 3.0'lık bir ET tüpünü bir katetere bağla.
Haleh, pon un tubo traqueal 3.0 y dale respiración con bolsa.
Haleh, ameliyathaneyi ara.
- Pide sala de operaciones.
Haleh'le sorunlarım var.
- Tengo problemas con Haleh.
Haleh, basıncını ölç.
Haleh, quiero presión.
Haley...
Haleh...
Haleh, pardon.
Haleh, perdona.
Haleh, boyun yan grafi çek.
Haleh, una placa de mesa espinal.
Haleh.
Haleh.
Haleh, glikoz ver.
Haleh, quiero glucosa.
Haleh, bunu fazla düşünmemeye çalışıyorum.
Haleh, trato de no pensar en eso.
Terry, bu Haleh.
Ella es Haleh.
Haleh, Kardiyoloji'yi ara. Stabil olduğunu söyle, anjiyo gerekli.
Diles que está estable y que necesita angioplastia.
Haleh, şu bandajı çıkar.
- Haleh, corta las vendas.
Haleh, ana hattı hazırla.
Prepara para línea central.
Haleh, ameliyathaneyi ara. Aradım.
- Pide sala de operaciones.
Haleh'le sorunlarım var. Öyle duydum.
- Tengo problemas con Haleh.
Bir şey ister misin Haleh?
¿ Puedo traerte algo, Haleh?
Haleh, ana hattı hazırla.
Haleh, una vía central.
- Evet Haleh, jenerik.
- Sí, Haleh, son genéricas.
Bu Haleh Adams.
Ésta es Haleh Adams.
- Sağ ol, Haleh.
- Gracias, Haleh.
Sağ ol, Haleh.
Gracias, Haleh.
Sağ ol, Haleh. Rica ederim.
Gracias, Haleh.
Haleh, o iki fahişeye söyler misin, arkadaşları iyileşecek?
Haleh, di a esas señoritas que su amigo va bien.
Entübe edeceğim. Haleh, 6.5'luk tüp.
Voy a intubar.
Haleh, yan AP'nin ve meyilli kemiklerin röntgeni lütfen.
Haleh, placas lateral, AP y oblicua, por favor.
- Haleh, diyet mi, normal mi?
- Haleh, ¿ light o normal?
Lily, Lydia, Haleh.
Lily, Lydia, Haleh.
Mükemmel, Haleh. Sana üç yıldız. Carter?
Estupendo, Haleh, tres medallas de oro. ¿ Carter?
Haleh, Netzley'yi ara.
Haleh, avisa a Netzley.
Haleh, Lydia, önümüzdeki birkaç saat ne yapacaksınız?
Haleh, Lydia, ¿ qué vais a hacer las próximas dos horas?
Bekleme salonunda pelvik muayene yapabilir miyiz?
Haleh, ¿ podemos hacer una exploración en la sala de espera?
- Haleh, eko testi yapalım.
- Haleh, una ecografía.
- Haleh tatildeyken vardiyası kimde?
- ¿ Quién cubre a Haleh?
Haleh, doğumhanenin bana kızdığı hipertansiyon hastanın ültrasonu mu o?
Haleh, ¿ esa ecografía es para la paciente hipertensa que... -... reclaman los de Ginecología?
Haleh, Benton'ı çağır lütfen.
Haleh, ¿ puedes llamar a Benton?
Haleh, Solunum'u ara ve gelmelerini söyle.
Haleh, llama a los de Respiratorio y diles que bajen.
Haleh, Harvard'lı o hoş çocuk nerede?
Haleh, ¿ has visto a ese chico tan mono de Harvard?
Haleh şarkı söyleyecek.
Va a cantar Haleh.
Haleh çok iyiymiş.
Dicen que Haleh es muy buena.
- Haleh, ameliyathaneyi de ara.
- Haleh, avisa a quirófano.
- Haleh?
- ¿ Haleh?
- Sence ne Haleh?
- ¿ Qué te dice el instinto, Haleh?
Psikiyatri'yi ara.
Haleh, ¿ quieres llamar a Psiquiatría?
Sağ ol Haleh.
Gracias, Haleh.
Haleh, tüp aletini ver.
Haleh, dame un kit de traqueotomía.
Az önce ne oldu Haleh?
Haleh, ¿ qué demonios acaba de pasar?
Haleh.
Haleh, ¿ Puedes pasarme un calmante y un pack de 3 Vicodina?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]