Hata yaptın translate Spanish
2,290 parallel translation
Çok büyük bir hata yaptın Tony.
Acabas de cometer un error grave, Tony.
Buraya gelerek hata yaptın.
Has cometido un error al venir aquí.
Medyumluk mesleğinin reklamını yapmak istedin ve büyük bir hata yaptın.
Tu quisiste promocionar tu negocio psíquico, y... y cometiste un gran error.
- Bir hata yaptın.
- Cometiste un error.
- Bir karar verdim. - Bir hata yaptın.
- Tomé una decisión clínica.
- Bir hata yaptın.
- Una mala decisión
İki tane hata yaptın, dostum.
Oh, mira, has cometido dos errores, hermano.
Büyük bir hata yaptın, Richard.
Has cometido un gran error, Richard,
Bir hata yaptın.
Cometiste un error.
Büyük bir hata yaptınız!
¡ Cometieron un grave error!
Ruby... Buraya gelerek büyük hata yaptın.
Ruby... cometiste un gran error viniendo aquí.
Daha fazla gelinmeyecek! Buraya gelerek bir hata yaptın, M'Baku.
¡ Ya no! Fue un error venir aquí, M'Baku.
Denny Stefano, bu gece büyük bir hata yaptın.
Denny Stefano, cometiste un gran error anoche.
Hata yaptın.
Fue un error
Kasabama gelip, değer verdiğim insanları tehdit edemezsin Elena'yı tehdit etmekle hata yaptın onu rahat bırakacaksın, yoksa seni gebertirim çünkü bence elçide zeval olur.
No vienes a mi pueblo y amenazas a la gente que me importa. ¿ Vas tras Elena? Mala jugada.
Böyle büyük bir hata yaptıktan sonra nasıl hâlâ bir rüyanın içinde kaybolabiliyorsun?
Entonces, ¿ por qué sigues viviendo en un sueño... después de cometer un error tan grande?
Bu şirkette hissem olmamasına rağmen ki bu da benim yıllar önce yaptığım bir hata... Ama en azından böyle bir kararın bir parçası olacağımı düşünürdüm.
Y aunque no tengo parte en la compañía, lo que, sabes qué, fue error mío hace años, creo que al menos... deberías haberme puesto al corriente de esto.
- Ona hata yaptığını söyle.
Uh, dile que te equivocaste.
O Denver'lı insanların yaptığı tek hata neydi?
¿ Cuál fue el único error que cometieron esas personas de Denver?
Yaptığın ilk hata balona dokunmaktı.
Bueno, lo primero que hiciste mal fue tocar el globo.
Hata yaptığın zamanlar olacak.
Habrá veces que te equivoques.
Dokuzuncu yaş günümde babmın önündeki ekmek parçasına uzanmak gibi bir hata yaptım.
En mi noveno cumpleaños cometí el error de coger un trozo de pan delante de mi padre en la mesa de cenar.
- Bir çok saçma sapan hata yaptın. Artık bunu ödemenin vakti geldi.
Tendrás que ganarte tu pasaje de ida.
Yaptığınız hata hakkında neden hiçbir şey söylemediniz, Bay Baxter?
¿ Por qué no dijo nada sobre este error cuando lo cometió, señor Baxter?
Bu, yaptığın ilk hata.
No es un juego.
Bir dahaki sefere biri size bir hata yaptığınızı söylerse ona bunun iyi bir şey olabileceğini söyleyin.
Así que la próxima vez que alguien se queje porque has cometido un error.
Hata yaptığını düşünüyormuş.
Cree que tal vez hayamos cometido un error.
Katil çantasını aldı, yaptığı ilk büyük hata.
El asesino tomo su valija, fue su primer error.
Belki de memur Taylor'ın yaptığı işte bir hata vardı.
Bueno, quizás fue un error por parte del Oficial Taylor.
Tamam, Hazine Avcıları'nı izlemeye gitmeyerek hata yaptım.
- Está bien, estuvo mal en fallarle en "Cazadores"
Bu ahmaklara çok büyük bir hata yaptıklarını söyleyin.
Dígales a esos idiotas que están cometiendo un grave error.
Yani başkalarının hata yaptığı yerde başarılı olmak istiyorsak kazanımlarımız olmalı.
Si queremos triunfar donde otros han fracasado, tenemos que encontrar los medios.
Bir hata yaptığınızı söyleyebilirim!
¡ Claro que cometieron un error!
Her yaptığın hata dosyana işleniyor.
Cada golpe va al archivo.
Bir hata yaptığını söyledi.
Les dijeron que se habían equivocado.
Düğüne gidecektim sonra fark ettim ki beni görürse hata yaptığını anlayacak.
Iba a ir a la boda, y me imaginaba que cuando me viera, se daría cuenta de que está cometiendo un error.
Ben daha küçük bir çocukken, büyükannem bu anahtarı verdi ve bunu alarak büyük bir hata yaptığını ve belirtilen günde onu buraya getirmemi söyledi.
Cuando yo era una niña, abuela me dio la llave, ella dijo que cometió un error terrible, cogiéndola, y me pidió traerla a este lugar en esta tienda, este mismo día.
Dün gece bir hata yaptığımın farkındayım.
Sé que anoche cometí un error.
Fakat bir itiraf yazmanız lazım nerede hata yaptığınızla ilgili.
Necesita escribir una confesión acerca de lo que hizo mal.
nerede hata yaptığınızla ilgili...
Algo que hice mal?
Bir hata yaptığında sonuçlarına katlanırsın.
Cometiste un error, tienes que vivir con las consecuencias.
En kötü olasılıkla, hata yaptıkları zaman onları kovarsın.
Si meten la pata, puedes despedirlos.
Peki sonra neler oldu? Sizce de, yaptığınız bir hata mıydı?
Entonces lo que sucedió después, ¿ fue un error?
Büyük bir hata yaptığını söyledim.
Le dije que cometía un gran error.
Sonra hata yaptığımda ; onun hatasını bankadan alıyorum ; kızgınlığını almak için.
Así que cuando yo meto la pata, retiro uno de sus antiguas meteduras de pata para neutralizar su enfado.
Hepimizin hata yaptığının kanıtı olarak.
Demuestra que todos cometemos errores.
İyi bir çocuk olduğunu ve sadece bir hata yaptığını söyledi.
Toda esta cosa sobre que era un buen chico y que había cometido un error.
Ben kıçını kocaman yaptırarak bir hata yapacak hastası olan bir doktorum.
Soy una médica cuya paciente cometerá...
Bence hata yaparsın, gerçeği söylesen iyi olur yoksa sana yemek falan yaptırabilirler.
Pienso que con la comida debes decir la verdad. De otra manera te harán comer cualquier cosa.
Bu yaptığın çok etkileyici çünkü her şeyi temizlediğini sandın ama bir hata yaptın çünkü aptalsın.
Pero cometiste un error, porque eres estúpido.
Acemice bir hata yaptığını söylüyorum.
Sólo digo has cometido un error de novato.
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata ediyorsun 17
hata yaptım 57
hata mı 40
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata ediyorsun 17
hata yaptım 57
hata mı 40