English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Having

Having translate Spanish

46 parallel translation
l seem to be having a slight difficulty.
Parece ser que estoy teniendo una ligera dificultad.
# # It's having someone near
Es tener a alguien cerca
It's like having a cancer growing out of you.
Es como tener un tumor canceroso.
Talk about having a bad day.
Hoy tengo un mal día.
And though they don't complain of our having paid for it in the good dear coin of mighty Virginia well, sir, they do object to starving.
Y no se quejan de nosotros habiendo pagado por ello... en la buena moneda costosa de la poderosa Virginia. Bueno, ellas lo hacen a propósito para molestar.
Evet, I spent the first year having to stop everyone I saw from bowing all the time.
Sí, pasé el primer año evitando que se inclinaran ante mí.
Having my baby, it's another way of saying how much I love you...
It's another way of saying how much I love you
Having my babyyyy
Havin'my baby
16 yaşındaki bir p.çle anlaşma yaptım having an ecstasy-induced psychotic episode, ve benim Nazi olduğumu düşünüyordu.
Trate a un puto de 16 años que consumía "éxtasis" en exceso, y pensó que era un nazi.
İnsanları seçmede halen zorluklar yaşıyorum.
Well, I'm still having trouble recruiting the members.
Yeni kayıt seminerleri var.
Tienen un seminario de They're having an de inscripcion.
Yani, oğluma hiçbirşey hissetmeden... without having bir kızla seks yapmasını mı söyledin?
¿ Le has dicho a mi hijo que está bien tener sexo sin que haya sentimientos?
bacağı sakat bi deden olduğun için utanmana da gerek yok.
Having a grandfather who's lame is no cause for shame.
Yeah, I did a watercolor of Francis Willard Elementary School for a contest they were having.
Sí, pinté una acuarela de la Escuela Francis Willard para un concurso que ellos organizaron.
I like having these little moments with you.
Me gusta tener estos momentos contigo.
O was having birkaç, um... patavatsızlıkları.
Estaba teniendo unas cuantas... indiscreciones.
"You're having a laugh?" * * Extras'ın meşhur repliği.
Having a laugh? * Frase famosa de su serie "Extras"
Having Lauren Jefferson'ın kişisel eğitmeni gibi görünüyor.
Tener a Lauren como la entrenadora personal de Jefferson.
The three of us were having fun.
Nosotros 3 estábamos divirtiéndonos.
- Orada çok büyük bir fark vardır having arasında kredi esnek bir politika ve yasalar aykırı!
- Existe una diferencia enorme entre tener una política flexible de crédito y violar la ley!
Bir rüya tarafından parçalanarak yok edildi. ve şimdi ona tapıyor.
Crushed by a dream, having lost it and now idolizing it
Öyle bir having's awesome Bir kardeş olarak kötü ruh.
Es tan increíble tener un genio malvado como hermana.
You having a dream, man.
Estas soñando, mano.
Im'having üzmek anlama ne söylüyorsun.
Lo siento, me temo que no entiendo lo que está diciendo.
Affedersiniz ufak Sorun - yaşıyorum. Im'having üzmek ayarlama......to benim çevre.
Tengo problemas acondicionándome a mi ambiente.
I'm just having deja vu, or it's a...
Acabo de tener un deja vu, o es un..
Ben de seni seviyorum Sammy! Böyle güzel vakit geçirmemiştim!
I'm having the best time!
200 ) } Değişmeyen gerçeklikle birlikte 200 ) \ blur3.5 } Yıldızlar gibi sayısız olan isteklerini ve 200 ) } Yıldızlar gibi sayısız olan isteklerini ve 200 ) \ blur3.5 } Bir geleceğim olduğuyla ilgili duygularımı yenemem 200 ) } Bir geleceğim olduğuyla ilgili duygularımı yenemem 200 ) \ blur3.5 } Sonsuz bir dünya önümde uzanıyor
Neither this ever-repeating reality nor these wishes that dot the sky mezasu beki asu wo mitsuketa kono omoi ni wa katenai can surpass the feeling of having found meaning in tomorrow me no mae ni hirakareta hatenai sekai tatoe yume demo ii
200 ) \ blur3.5 } Yıldızlar gibi sayısız olan isteklerini ve 200 ) } Yıldızlar gibi sayısız olan isteklerini ve 200 ) \ blur3.5 } Bir geleceğim olduğuyla ilgili duygularımı yenemem 200 ) } Bir geleceğim olduğuyla ilgili duygularımı yenemem 200 ) \ blur3.5 } Sonsuz bir dünya önümde uzanıyor 200 ) } Sonsuz bir dünya önümde uzanıyor
Neither this ever-repeating reality nor these wishes that dot the sky mezasu beki asu wo mitsuketa kono omoi ni wa katenai can surpass the feeling of having found meaning in tomorrow me no mae ni hirakareta Hatenai sekai tatoe yume demostración ii
200 ) \ blur3.5 } Değişmeyen gerçeklikle birlikte 200 ) } Değişmeyen gerçeklikle birlikte 200 ) \ blur3.5 } Yıldızlar gibi sayısız olan isteklerini ve 200 ) } Yıldızlar gibi sayısız olan isteklerini ve 200 ) \ blur3.5 } Bir geleceğim olduğuyla ilgili duygularımı yenemem 200 ) } Bir geleceğim olduğuyla ilgili duygularımı yenemem
Neither this ever-repeating reality nor these wishes that dot the sky tada kurikaesu Genjitsu mo hoshi no Kazu no negaigoto mo can surpass the feeling of having found meaning in tomorrow mezasu beki asu wo mitsuketa kono omoi ni wa katenai
200 ) } Ve bu sefer herkesten daha yukarıya koştum 200 ) \ blur3.5 } Değişmeyen gerçeklikle birlikte 200 ) } Değişmeyen gerçeklikle birlikte 200 ) \ blur3.5 } Yıldızlar gibi sayısız olan isteklerini ve 200 ) } Yıldızlar gibi sayısız olan isteklerini ve 200 ) \ blur3.5 } Bir geleceğim olduğuyla ilgili duygularımı yenemem
Neither this ever-repeating reality nor these wishes that dot the sky tada kurikaesu Genjitsu mo hoshi no Kazu no negaigoto mo can surpass the feeling of having found meaning in tomorrow mezasu beki asu wo mitsuketa kono omoi ni wa katenai
Ve... She's Having a Baby. - Bunların hiçbirini izlemek istemiyorum.
No quiero ver ninguna de esas.
Hiçbiri mi? She's Having a Baby?
¿ Ni siquiera, "Ella está teniendo un bebé"?
Çocukların çocuk yapma vakti.
¡ Es hora de Babies Having Babies!
Çocukların Çocuk Yapma Vakti mi başladı?
¿ Están pasando Babies Having Babies?
Neden Çocukların Çocuk Yapma Vakti yerine hindi çizgi filmi koymuşlar ki?
¿ Por qué reemplazan Babies Having Babies por un dibujo animado turco?
Because... everyone who thought we were nuts for having her,... onlar haklı olduklarını düşünmeye devam etsinler.
Porque... todos los que pensaban que estábamos chalados por tenerla, van a pensar que tenían razón.
* Let's be having you!
- ¡ Démosles un poco de nosotros!
Kızını gömdükten sonra birkaç içki için having.
No podía culpar a un hombre para tomar unas copas después de para enterrar a su propia hija.
I'm still here, and I might just stay because they're having a horse here from 2 : 00 to 4 : 00.
Y sigo aquí, y tal vez me quede porque traerán un caballo de dos a cuatro de la tarde.
I'm going to show them we're having fun. Ha! "Work rocks!" Send.
Voy a mostrarles que nos divertimos. "¡ Trabajar manda!" Enviar.
You see that your sister and I are having a great time, and you're jealous.
Ves que tu hermana y yo nos divertimos, y te pones celoso.
We just having good times, baby
Es que nos divertimos, nena
* Too tired for having *
* Demasiado cansado para tenerla *
Having sana kırıldım...
-... haber ofendido- -
- 38.
No, la banda de Babies Having Babies...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]