English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Heck

Heck translate Spanish

592 parallel translation
- Heck, hayır. Sen?
- Ni hablar. ¿ Y tú?
Merhaba, Heck.
Hola, Heck.
Çok kötü, çünkü Heck orada olmayacak.
Lástima, porque Heck no podrá.
Ortağım, Heck Longtree.
Mi socio, Heck Longtree.
Bu Gil Westrum ve Heck Longtree.
Éste es Gil Westrum, y Heck Longtree.
Bu sözlerde doğru olan çok şey var, Heck.
Hay mucha verdad en esas palabras, Heck.
Heck!
¡ Heck!
O haklı, Heck.
Tiene razón.
Heck, hayır!
¡ Heck, no!
Seni seviyorum, Heck.
Tú me gustas, Heck.
Heck.
Heck...
Heck.
Heck.
- Folsom Hapishanesini hiç duydun mu, Heck?
- ¿ Conoces la prisión de Folsom?
Heck, hayvan vurulabilecek mesafede.
Está al alcance de un tiro, Heck.
Kes sesini Heck.
Cállese, Heck.
- İyi akşamlar, Heck.
- Bien, buenas noches, Heck.
- Heck Tate buralarda bir yerde.
- Heck Tate está por aquí cerca.
Heck ile adamları Old Sarum'da bizi arıyorlar.
Heck y su grupo están buscándonos en Old Sarum.
Hangi taraf demiştin, Heck?
¿ Cuál lado otra vez, Heck?
Heck mi?
¿ Heck?
Ne var, Heck?
¿ Qué pasa, Heck?
Heck, ön verandaya çıkalım.
Heck, salgamos al porche.
Heck, haftasonlarında perdelerini kapatıyor mu hâlâ?
¿ Heck sigue yendo a la casa de campo los fines de semana?
Heck'i düşman kampında olmak gibi görüyor.
Dice que Heck está en el bando contrario.
Heck Thomas'ı bulun. Ona yakın oturuyor. Onu bir şeyler içmeye, akşam yemeğine falan çıkarsın.
Que Heck Thomas, el que vive detrás, la invite a tomar algo o a cenar.
Yoruldum, Helen ve çok kötü bir misafir oldum sana çok teşekkürler ve Heck'e iyi geceler dilediğimi söyle.
Estoy cansada, Helen, y no he sido buena compañía. Gracias por todo y despídete de Heck por mí.
- Tanrım olamaz! - Heck!
Dios, no.
- Heck, bir dolar teklif ediyorum, dostum.
Diablos, yo ofrezco un dólar.
Stretch'i arayalım, bize ne diyecek bakalım.
Heck, vamos a darle Estire una llamada y ver lo que dice.
Cheers dergisin de bile yazýyor.
Heck, que es en el boletín.
Hiç kadın yok.
Los heck de allí no son ninguna mujer.
- Ben mi?
Heck, no.
Heck, seninle vakit geçirmek, silahımı temizlemekten bile daha iyi sayılır.
Diablos, estar contigo es casi tan bueno como limpiar mi arma.
Söylemek istemezdim ama bu numarayı da kullanmıştın Sparky Curcunası bölümünde, Venüslü Ay Şapşalları'ndan kaçmak için.
Ah, odio decirtelo, pero ya han utilizado ese truco para escapar los matones de la luna venuciana en el episodio "Heck-Bent para Sparky".
- Devasa bir "heck-a-cool".
- Hmongous esta bueno.
Zaten bir "heck-a-cool" ve harika bir okul.
Esta bueno y es una maravillosa escuela.
Biraz odun kesebilirz Heck en azından...
¿ Dónde está? Es lo menos que...
heck nedir burada üstünde.
Qué demonios está pasando aquí.
Heck, senin için yapabilirim.
Hey, puedo hacerlo por ti.
Ne de olsa kendimi sizinle akraba gibi hissediyorum.
Heck, Siento que somos parientes.
Ve bu benim heck korkutuyor.
Y eso me da muchísimo miedo.
Hah, o zamanlar kot pantolon giyiyordun.
Heck, que estás vistiendo jeans en aquel entonces.
Heck, hoşuna giderse egzoz susturucusu al.
Heck, toma un silenciador si quieres.
- Heck, hayır. Sen?
- ¿ Las de la Srta. Allen?
Bana Heck de.
Llámame Heck.
- Selam Heck.
- Hola, Heck.
Heck, bir sorum var.
- Heck, tengo una pregunta.
Heck çok yakışıklı değil mi?
¿ No es apuesto Heck?
Ben Heck ve düğünüme hoş geldiniz.
Soy Heck... y bienvenidos a mi boda.
Sanki Heck'i ezelden beri tanıyor gibiyim.
Siento que conozco a Heck desde siempre.
Evet, Heck.
Si.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]