Herif translate Spanish
30,697 parallel translation
Herif eski karımı sikiyor.
Se está cogiendo a mi exesposa.
O zaman... herif senin karını sikiyor, sonra da seni yerinden çıkarmaya mı çalışıyor?
Sí. Pues, amigo, entonces... ¿ se está cogiendo a tu esposa y te echa de tu tienda?
İnanılmaz bir herif.
Este tipo es increíble.
Hey Göt Herif!
¡ Estupidiota!
Herif 1000 dolarlik takimla Gucci ayakkabi giyiyor.
El hombre lleva $ 1.000 trajes y mocasines de Gucci.
Değer biçmeyi tamamladı herif.
Ha pedido una tasación.
İhanete uğradın. Herif orayı satıyor ve sen de dışarda kalacaksın sonuçta.
Te sientes traicionado porque está explotando la situación y dejándote en la cuneta.
Herif Usame Bin Ladin gibi bir şey.
Es como Osama Bin Laden o algo así.
Yani bu Lance denen herif buraya gelip caka satabiliyor öyle mi?
¿ Así que este tal Lance entra aquí tan campante?
Bu herif senden ne istiyor?
¿ Qué quiere este tío de ti?
Bu herif milleti gaza getiriyor.
Es decir, este tío está animando de verdad a estas personas.
Adi herif!
¡ Cabrón!
Şu katil işte, fahişeleri öldüren herif.
Es por el asesino ese. El que está matando prostitutas.
"Hemen pes etme mal herif." dedim buna.
Y le dije : " Deja de ser un pelele, idiota.
Sakın eşyalarıma dokunmaya kalkma domuz herif!
¡ No te atrevas a tocar mis cosas, cerdo!
- Ayrıca unutma, dışarıda bir herif var ve gece vakti bir başına dolaşan savunmasız kadınlara zarar verip öldürüyor.
- Y recuerda hay un tío ahí fuera matando y mutilando a mujeres vulnerables que salen solas por la noche.
Seni öldürmek için özel güçlere ihtiyacım yok, korkak herif.
No necesito poderes especiales para matarte, cobarde.
Elinden geleni ardına koyma aşağılık herif!
Asi que da tu mejor tiro, pedazo de mierda.
Hapse girmesi gereken o aşağılık herif.
Él, Él es una mierdita que debería ir a la carcel.
O adi herif diz çöküp sana yalvardı mı?
¿ El bastardo cayó a tus rodillas pidiendo perdón? Me acaba de golpear.
Uyarıyorum adi herif, o pis kafanı o lanet olası boynundan ayıracağım.
Te advierto, idiota, batearé tu cabeza como una maldita pelota, de tu maldito cuello.
Dinle adi herif...
Escucha, imbécil.
Gel adi herif.
¡ Vamos, idiota!
Guttman safın teki olabilir, ama herif aptal değil.
Porque Guttman no es boludo. Son 2. Será hijo de puta, pero boludo no es.
Canario, şerefsiz herif!
( GRITA ) ¡ Canario, la concha de tu madre!
Burada bir herif var!
( GRITA ) ¡ Hay un tipo!
- Herif hepsini kıçından uyduruyor!
( GRITA ) ¡ Se lo está inventando todo, cabrón de mierda!
Öyle mi seni zeki herif?
¿ Si, espabilado?
Bay Wegg, zavallı herif.
Sr. Wegg, pobre desdichado.
- Seni nankör alçak herif!
- ¡ Desgraciado desagradecido!
Ne tür bir şov peşinde olduğunu bilmiyorum ama bu işin ucu bir şekilde bana değerse seni bitiririm lanet herif.
No sé qué tipo de truco crees que estás haciendo aquí, pero si me arruinas esto, juro que acabaré contigo, ¡ maldición!
Eğer havalı kılıcı olan sakallı herif tüm buzul zombileri öldürüyorsa yine de diğer havalı kılıçlı sakallı herifle savaşmak zorunda, değil mi?
Entonces, si el tipo barbudo con la espada genial mata a todos los zombis de hielo, aún tiene que pelear con todos los otros tipos barbudos con la espada genial, ¿ cierto?
Evet, sana iyi eğlenceler, göt herif!
¡ Sí, que te diviertas en tu fiesta, pendejo!
Aptal herif kas gücü benim burada.
Idiota, soy el músculo en esta ecuación.
Ve Nomar'ın, hasta ruhlu herif, federal muhbir olması senin idam cezasıyla karşı karşıya olduğun anlamına gelir.
Y con Nomar, maldito loco, siendo un informante federal, significa que tendrías la pena de muerte mirándote a la cara, Ruiz.
Şerefsiz herif en sonunda mantıklı davranıyor.
El hijo de puta finalmente recapacitó.
Son bi'sözün var mı yavşak herif?
Alguna última palabra, bastardo dormilón?
İnsanları yiyen herif mi?
¿ El hijo de puta que come personas?
Ama bekleme odasında bir herif vardı, o, sizin bir Amerikan şirketi için çalıştığınızı söylüyor.
Pues había un tipo en la sala de espera que decía que usted trabaja para una compañía americana.
O herif serserinin teki!
¡ Es un fiasco!
Şerefsiz herif.
Desgraciado.
- Kibirli herif, buraya gelmiş kızımı tehlikeye attığım için beni suçluyorsun halbuki o, senin yaptıkların yüzünden bu durumda.
¿ No eres tú el alto y poderoso acusándome de poner en riesgo a mi hija, cuando la razón por la que está en esa posición es precisamente por algo que hiciste tú?
- Evet belki fark etmemişsindir şerefsiz herif ama ben zaten mahkemeye çıkacağım ve siz sevdiğim kadının peşindesiniz.
Tal vez no te diste cuenta, idiota, que ya estoy en juicio y ahora estás atacando a la mujer que amo.
- Ne yapmış bu herif böyle?
¿ Qué chingados hizo?
Tanrım herif topa çok fena vuruyordu.
Señor, ese hombre sí que sabía reventar una bola rápida.
Manyak herif ya.
¡ Sanam! ¡ El tipo está totalmente loco!
Karım bağırmaya başlayınca herif kaçmaya başlamış ama... O kadar aceleyle çıkmış ki pikapı orada bırakmış.
Cuando mi esposa comenzó a gritar, el sujeto escapó, pero... tenía tanta prisa que dejó su camioneta.
Yoksa Allah bilir ona neler yapardın, şerefsiz herif!
De lo contrario, Dios sabe lo que hubiera hecho, ¡ sucia escoria!
- Şişko herif?
- ¿ Hombre dona? - ¿ Qué?
Herif çok büyük balık.
Es un pez muy gordo.
Göt Herif mi?
¿ Estupidiota?