Hey dostum translate Spanish

Hey dostum, yine başladın.

Ya empezaste de nuevo.

Hey dostum..

Oh vamos!

Hey dostum, Dr Khan, Changez Khan oldu..

La Doctora Khan se volvio Genghis Khan.

Hey dostum, Zain, bu röportaji yapmak istemiyorum, gereksiz yere beni zorluyorsun

Zain, no quiero hacer esta entrevista. - Me estas forzando sin necesidad.

- Hey dostum.

Hey amigo. Martino.

- Hey dostum, sigaran var mı?

Oye, hermano, ¿ tienes un cigarrillo?

Hey dostum, sizi vururuz- -

Lo decimos en serio, vamos a disp...

Ben, hey dostum bilirsin...

Soy..., tío, ya sabes...

- Hey dostum. Ne var ne yok?

Hola, tío. ¿ Qué pasa?

- Hey dostum.

- Hombre,

Hey dostum, sence ölüleri nerede tutuyorlardır?

Oye, tío, ¿ dónde crees que guardan los cadáveres?

Hey dostum, ot arıyorum.

Oye amigo, estoy buscando hierba.

- Hey dostum. - Selam.

- Hola, tío.

Hey dostum?

¿ Oye?

Hey dostum artık- -

Oye, viejo. Tienes que irte.

Hey, bu da iyi bir fikir, dostum.

Hey, eso tambien es una buena idea.

Hey, o benim Bluetooth'um, dostum.

Hey.. mi Bluetooth, amigo!

Hey, dostum!

¡ Hey, hombre!

Annemi ara dostum.

Hey colega, llama a mi mamá, viejo.

Hey, dostum, iyi misin?

Hola, amigo. ¿ Te encuentras bien?

Hey, dostum?

¿ Hola, hombre?

"Millet, Winston harika bir fikrim var dostum."

" Hey, chicos, Winston, tengo una buena idea, tío.

Selam dostum.

Hey, tío.

Merhaba dostum.

Hey, amigo.

Hey, dostum!

¡ Chicos!

Hey, acayip eğlenceliydi dostum.

Ha sido de veras, amigo.

Hey, dostum, içeride misin?

Tío, ¿ tú por aquí?

Hey, kendi işinize bakın dostum.

- Oye, ocúpate de tus asuntos, amigo.

Hey, dostum.

Hola amigo.

Hey, dostum, koca çocuk.

Te pareces a alguien.

Hey, dostum. Bu ilişkilerin başlarında olan çılgınlıklardan geçtiğini biliyorum şu an iğrenç bir şeymiş gibi görünüyor. Ama başka türlü bakınca biraz da harika bir şey.

Oye, ya sabes, tío, sé que, ya sabes, esta locura al principio de la relación por la que estás pasando ahora mismo es horrible, pero es... también es genial, ¿ sabes?

Hey, dostum.

Oye, adivina qué, colega.

Hey, Brendan. Nasılsın dostum?

Y, hola Brendan, ¿ qué pasa tío?

- Hey, dostum.

- Hola, tío.

Oh, hey dostum.

Oh, hola.

Hey, dostum

Ey, amigo.

Hey, dostum.

Hola, colega.

Hey bak, bana bir şey söyle dostum.

Oye, dime algo.

Hey! Biraz sakin ol, dostum!

Tómate el día, amigo.

Hey, dostum, bu tarafa.

¡ Oye!

Bu tarada, dostum! Hey!

¡ Por aquí, amigo!

Hey Adams, hadi dostum.

Eh, Adams, vamos, tio.

Hey, dostum, Sıcak bir duş zamanı. Hazır mısın?

Hola, amigo, es hora de bañarse. ¿ Estás listo?

Hey dostum...

Oye, colega.

Arızalı mısın dostum?

Hey, ¿ Cual es el daño, amigo?

Hey, hey, dostum.

¿ Oye, amigo?

Hey, dostum.

Hola, tío.

Hey, düğmesiz tişört ne iş, dostum?

Oye, ¿ qué haces con la camisa desabrochada, tío?

- Hey, dostum.

- Hola, colega.

Hey, dikkat et, dostum.

Oye, ten cuidado, Bubba.

- Hey, dostum, sen...

- Oye, hombre, ¿ tú hiciste..