English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hipnoz

Hipnoz translate Spanish

620 parallel translation
Deneylerle Dolu Bir Akşam! Sandor Weltmann Kitle Telkini Üzerine Deneyler, Uykusuz Hipnoz,
Sandor Weltmann Experimentos sobre sugestión de masas, hipnosis, trance, magnetismo natural, secretos de los faquires indios.
Deneylerle Dolu Bir Akşam! Sandor Weltmann Kitle Telkini Üzerine Deneyler, Uykusuz Hipnoz,
Sandor Weltmann Experimentos sobre sugestión de masas, hipnosis, trance, magnetismo natural, secretos de los faquires indios.
İnsanüstü denebilecek mantık gücüyle desteklediği geniş hipnoz bilgisini eskiden imkansız kabul edilen büyüklükteki cürümleri işlemekte kullanıyordu.
Ayudado por una lógica casi sobrehumana empleó su profundo conocimiento de la hipnosis para cometer crímenes de una magnitud que antes no se creía posible.
Ya eğer Mabuse inanılmaz hipnotik güçleriyle hücresinden bir tür telepatik hipnoz yayıyorsa.
¿ Y si Mabuse, con sus increíbles poderes hipnóticos, entablase algún tipo de hipnosis telepática desde su celda?
Hipnoz ya da belkide çok daha basit bir şey.
Es hipnosis, o quizá algo más elemental.
Belki bir zihinsel telkin olayı, artı kitlesel hipnoz durumu olabilir.
Puede ser sugestión mental más hipnosis en masa.
Hipnoz seansları hep beni yormuştur.
La hipnosis siempre me cansa.
Hipnoz konusuyla ilgilenmeye başladığını biliyordum ama ne zamandan beri, insanların beynini okur oldun?
Sé que estudiaste hipnosis pero... ¿ Cuándo aprendiste a leer la mente?
Palavra. Hipnoz altında insanlar telkin gücüne karşı çok hassastır.
Bajo hipnosis... la gente sucumbe al poder de la sugestión.
Hipnoz altında bu çizimi yaptı.
Bajo hipnosis, dibujó esto.
Hipnoz altında... Sahip olduğumuz özel bir teknikle onun cinayet anında ne yaptığını ve ne gördüğünü öğrenebileceğimizi umuyoruz.
Esperamos que bajo hipnosis... es una técnica especial que tenemos... que seremos capaces de averiguar lo que hizo y vio en el momento del asesinato.
Birinci-aşama hipnoz.
Estado de pre-hipnosis.
Yeniden hipnoz edilmenizde sakınca var mı?
¿ Le importa someterse a otra sesión de hipnosis?
Belki hipnoz altında anlayabiliriz.
¿ Quizá bajo hipnosis?
Ve yine Bayan Lucy Pryor'un kocasının bıçaklanması sırasında hipnoz durumunda olmadığını kanıtlayacağım.
Y que la señora Lucy Pryor no estaba en un estado de hipnosis en el momento del apuñalamiento de su marido.
Bu doğru değil, hipnoz altındaydı. Bunu doğruladım.
Eso no es verdad, ella estaba bajo hypnosis.Yo lo verifique.
Bu bayan hipnoz altındaydı.
Esta señora estaba bajo hipnosis.
Bu bayanın derin hipnoz altında olduğunu size bırakıyorum.
Quiero presentarle a esta señora en estado de hipnosis profunda.
Sizi uyandıramadığıma göre, sizi sadece şu hipnoz sonrası telkinle başbaşa bırakabilirim
Dado que no puedo despertar, sólo puedo salir con esta sugerencia post-hipnótica.
Bir çeşit uzaktan hipnoz diyebilirsin.
Podría llamársele una hipnosis de larga distancia.
Siz buna hipnoz diyorsunuz.
Podría llamarla hipnosis de alguna clase.
Sanırım hipnoz gücüm biraz paslanmış.
Oh. Supongo que mi hechizo hipnótico esta un poco oxidado. ¿ Y mañana?
Sonra Mayo kardeşler, iğneler, hipnoz, mineral banyoları.
Y después fui a los hermanos Mayo. Inyecciones, hipnosis, baños minerales...
Zihnin uyku halindeyken, hipnoz edilerek başlatılmış yapay uykudayken düşünebildiğini ispatlamıştır.
Ha demostrado que la mente puede pensar mientras se sueña, un sueño artificial inducido por la hipnosis.
Evet, bilime aykırı olarak hipnoz kullanmaya bile cesaret ediyor.
Sí, incluso usa la hipnosis, una herejía en la ciencia.
Hipnoz hali ne yazık ki sahte bir şeydir.
El estado hipnótico es pura farsa, por desgracia.
Bu yabancı düşünceler ister sarsıcı bir tecrübeyi takiben kendi kendine telkin gibi hastanın kendi zihninden veya hipnoz gibi farklı telkin yöntemleriyle veya atalarımızın sandığı gibi Şeytan'ın kendinden kaynaklansın göreceli olarak önemsizdir.
Ya surjan esas ideas peregrinas de la mente del sujeto, como en la autosugestión que sigue a una experiencia traumática, o de la hetero-sugestión, como en la hipnosis, o del mismísimo demonio, como creían nuestros antepasados, eso es relativamente intranscendente.
Hipnoz mu?
¿ La hipnosis?
Profesör Meynert hipnoz yapmamı engellemesi için herhangi birine yetki verdiniz mi?
Profesor Meynert, ¿ ha autorizado a alguien para que me impida practicar la hipnosis?
Artık hipnoz yok.
No más hipnosis.
Eminim hepiniz, hipnoz altındaki hiç kimseye ahlaki değerlerine aykırı bir şey yaptırılamayacağı şeklindeki kocakarı masalını duymuşsunuzdur
Estoy seguro de que han oído la vieja historia de que no es posible obligar a una persona hipnotizada a hacer aquello que sus principios morales le impiden, sea lo que sea.
"Hipnoz Yoluyla Anti Sosyal Ve Kendini Yaralayıcı Davranışlar Üretme Deneyleri" Ya da Wells'in 1941 tarihli çalışması, adı galiba, "Hipnoz Yoluyla Suç Meydana Getirme Deneyleri".
"Experimentos sobre la producción hipnótica de comportamientos antisociales y de autolesión", o el estudio de Wells de 1941 titulado, según recuerdo, "Experimentos sobre la producción hipnótica del crimen".
Hipnoz mu? Seni aptal...
¿ Hipnotismo?
Beni dinle başkaları tarafından kontrol edildiğine ve hipnoz altında olduğuna inanıyorum.
Escúchame, creo que estás bajo algún tipo hipnosis profunda.
Birçok bilimsel çalışmalarımızın neticesinde Profesör Marchand ve ben hipnoz konusunda uzmanlaştık.
Al margen de todo nuestro trabajo científico Profesor Marchand y yo somos los dos especializados en la hipnosis.
Onları suyla temas ettirdiğinizde bir hipnoz sonrası telkininin etkisindeydiniz.
Usted estaba bajo la influencia de la sugestión posthipnótica, cuando los rehidrató.
Eminim ki derin bir hipnoz telkininin etkisi altında.
Creo que está bajo la influencia de una sugestión posthipnótica.
Bilinç altına yapılan bir hipnoz ile karşı karşıyayız hem de muhtemel eşyalar ve ilaçlar kızı programlamak için kullanılmış.
Su mente está bajo influencia hipnótica... y sufre los efectos... de la droga usada para programarla.
Hipnoz mu?
¿ Hipnosis?
Psikologlar, katillerin hipnoz etkisi altında bu şekilde davrandıklarını öne sürerken, bazı kişiler de, onların uzaydan gelmiş olabileceklerini bile iddia etti.
No sabemos de qué clase de criminales se trata ". Estas fueron sus palabras.
Onu hipnoz edip telkinlerde bulunacağım.
Lo hipnotizaré y luego le daré instrucciones.
Bir tür kendi kendine hipnoz.
Un tipo de autohipnosis.
Şok edici hipnoz bir barış silahıdır.
La hipnosis traumática es un arma de paz.
Hipnoz sonrası telkini ile başlayacağım. Preston iyi bir denekse geriye dönüş gerçekleşecek.
Empezaré con sugestión posthipnótica y después, si Preston es un buen sujeto, regresión.
Bunu hipnoz sonrası telkin yüzünden yapıyorsunuz.
Eso es sugestión posthipnótica.
Doktor, sizce... Hipnoz yoluyla insan bir şeyden vazgeçirilebilir mi?
Doctor, ¿ cree que pueden tratarse adicciones con la hipnosis?
Jack, sen neden hipnoz etkisinde kalmadın?
Jack ¿ Porqué a ti no te hipnotizo?
Düşünce gücüyle, Alman tanklarını hipnoz ederek durdurmak istedi.
Solo el abuelo William les opuso resistencia,... utilizando la hipnosis quiso detener los tanques que avazaban con los brazos extendidos proyectaba contra ellos su fuerza mental.
- Hipnoz değil bu.
- No es hipnosis.
Derin hipnoz durumu içinde.
Está hipnotizada.
Hipnoz.
Hipnosis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]