History translate Spanish
148 parallel translation
Once, the intellectual stayed still and history passed before his eyes.
Una vez, un intelectual se quedó quieto y la historia pasó ante sus ojos.
Ilahlastirilan bir otoritenin tebaasina sundugu ve efsanevi emirlerin dünyevi ifasi olarak kabul etmeleri gereken kuru, anlasilmayan kronoloji, asilmaya ve bilinçli tarihe dönüstürülmeye mahkumdu. and becomes conscious history,
Cuando la seca cronología sin explicación del poder divinizado hablando a sus servidores, que sólo quiere ser comprendida como ejecución terrestre de los mandamientos del mito, es superada y convertida en historia consciente, es menester que
* Hepimiz bir parçasıyız tarihin *
# We're all a part of history
Fakat bu trajedi, son kurban Sally Badina'nın kendi katilini tarihi binanın çatısında Özgürlük Günü havai fişekleri kutlaması sırasında kendi bıçağıyla öldürmesiyle sona erdi.
La tragedia finalizó cuando la última víctima, Sally Badina, Io mató en una sangrienta lucha en el tejado del museo Port of History, durante los fuegos artificiales del Día de la Libertad.
Aşkını elde edebilirim tarih hakkında fazla bilmiyorum ve bilmiyorum seni ne kadar çok sevdiğimi ve senin de beni sevdiğini bilirsem dünya ne kadar harika olur.
I can win your love for me Don't know much about history don't know much that I love you and I know that if you love me too what a wonderful world this would be.
Tarihin cevherleri parlamakta
# Jewel of history shining Joya de la historia brillante
Olmadığını farz edelim ve Natural History'e bakalım.
Supongamos que no. Mira el de Historia Natural.
Natural History müzesinde güvenlik görevlisi.
Es un guardia del Museo de Historia Natural.
Natural History Müzesi'nde muhtemel bir 459 durumu var.
Posible 459 en el Museo de Historia Natural.
Burada History Channel'ı izlemeye çalışıyorum.
- Intento ver el Canal de Historia.
Bizim gibi talihsizler, her gece evde tek başına History Channel'ı izlerken, Ramsay gibi pislikler nasıl bir kızın bağlılığını kazanıyor?
Explícame cómo es que tipos como nosotros estamos solos viendo la televisión, mientras alguien como Ramsay tiene a esta chica buena a sus pies.
Tarih Kanalı'nı izliyor musun?
¿ Nunca ve el History Channel?
- Hayır, Tarih Kanalı.
- No, el History Channel.
Ton, burada Tarih Kanalı izler gibiyim!
Ton, estoy viendo el History Channel.
Tarih Kanalı'nda, Amerikan Devrimi vardı.
Vi algo en el History Channel sobre la revolución en EE.UU.
Willow bu akşam History Channel da bir şey seyretmek istiyor.
Willow quiere ver un programa en el Canal Historia.
Hep bir tane aşk hikâyem olmuştur. Sadece bir tane aşk hikâyen olabilir.
Ya tengo una "Love History", ya sabes, sólo uedes tener una historia de amor
History Today.
El History Today.
Akılda kalan örnekler ; mesela Current History dergisine göre daha önce değindiğim, 1985'te tartışılan ve ve uğursuz-ahlaksız terörizme örnek gösterilen iki olaydır.
Los ejemplos que están en la competencia están citados en el número de Current History al que ya hice referencia, que trata de 1985 y da dos ejemplos del azote maligno del terrorismo.
Malesef bunun hepsi kayıt dışıdır, Current History journal dergisi bu bağlamda - bu tipik bir durumdur -, az önce değindiğim hiçbirşeyi dile getirmemiştir.
Todo esto, sin embargo, también está fuera de los registros, de la Current History Journal, y es típico en estos casos. No se menciona nada de lo que he referido.
İkimizde Tarih kanalını ve Japon yiyeceklerini seviyoruz....... güllerin üzerindeki yağmur damlalarını ve yavru kedilerin küçük bıyıklarını da.
Nos encantaba el History Channel y la comida japonesa. ... y gotas de lluvia en las rosas y los bigotes de los gatos.
Deniz Felaketleri.
No, en Desastres en alta mar, de History Channel.
Geçen akşam History Channel'da harika bir belgesel izledim. Bayılırdın eminim. Ama sonra TiVo'ma bir şey oldu.
Vi un programa en el canal de Historia que te encantaría, pero se rompió la tele.
Dün gece History Channel'da... İskandinavya Haftasını seyrediyordum ve...
Anoche, estuve viendo la Semana Escandinava en el canal de historia...
History Channel? Biyografisi.
- ¿ En History Channel?
Nedir bu, Tarih Kanalı mı?
¿ Qué es esto, History Channel?
Bu History Channel odası mı?
¿ Es el cuarto del Canal de Historia?
HBO, ESPN, The History Channel.
HBO, ESPN, The History Channel.
History's first suicide bomber.
La historia del primer suicida con bombas
Ben de History of Violence'ı getirmiştim.
Traje "Una Historia de Violencia".
- History Channel'ı izliyorum.
- Entonces pongo el History Channel.
History Channel'a bayılırım.
Me encanta el History Channel.
- History Channel'ı mı izliyorsun?
- ¿ Tú ves el History Channel?
Şu History Channel'de gösterilenler, keşke burada olsaydın.
Hablando del Canal de la Historia, te encantaría estar aquí.
Daha insancil olani sectin, youth over experience, no history of rabies over unknown rabies status.
Escogiste apariencia sobre personalidad, juventud sobre experiencia, ninguna historia de rabia sobre un desconocido status de rabia.
They're a page right out of history
Están sacados de la historia
Evet, History Channel'da bir programda görmüştüm. - Choctaw yerlileriyle ilgiliydi.
Sí, ví un especial en el canal de historia acerca de los indios choctaw.
Bakın evde başıma ne geldi?
Una cosa que estaba pensando la otra noche, estaba en casa, y estaba mirando el History Channel...
Doğruyu söylemek gerekirse, History Channel izlemeyi sevmem. Anlaşılan benim lanet uydu paketi TIVO History Channel izlemek istiyordu.
Pero aparentemente mi puto Tivo quería que yo viera el History Channel.
History Channel'ı kaydediyor.
Así que grabó el History Channel...
Arkadaşlarına Tarih Kanalı'ndaki belgesellerden bahsediyordur.
Debe estar pidiéndole a un amigo que le grabe un programa de History Channel.
TV izlerken kanal değiştirip dururdum. Çünkü 1993'ten beri her kanalda O vardı.
Yo estaba cambiando los canales de televisión y en History Channel estaban pasando el "State of the Union Address" de 1993.
Sanırım History Channel falan seyrediyorlar.
Creo que estuvieron mirando History Channel.
History Channel'dan bir anlatıcıymışım gibi oluyor.
Parece que soy algún narrador del canal de historia.
Büyükbabamın yatağının yanında arasında kitap ayracı olan, Amerika Birleşik Devletleri'nin Mali Tarihi vardı.
Junto a la cama de mi abuelo vi un ejemplar de A Monetary History of the United States.
Aslında, he might even be the first actor in history that's actually too old to play Lear.
De hecho, debe ser el primer actor en la historia, que es demasiado viejo, para hacer de Lear.
Peki, Karl, şu History Channel şeyi ne kadar sürecek?
Karl, ¿ cuánto tiempo llevará esto de History Channel?
Yine History Channel mı izliyorsun?
¿ Otra vez viendo History Channel?
Bilim ve uzmanlar da bu konuda uzlaştılar. bu konuda, geçen 20 yıllık terörizm ve özellikle devlet destekli terörizm konulu epey literatür var. bu türdeki herşeye bakma imkanı yok fakat elimde iyi bir örnek var. aralık 2001 Journal of Curent History dergisinden.-iyi ve ciddi bir dergi -
Los estudiosos y expertos también estaban de acuerdo. Existe una amplia literatura de los últimos 20 años sobre el terrorismo. Particularmente sobre el terrorismo internacional respaldado por estados.
History Channel.
Canal Historia.
History Channel izliyordum.
En realidad, yo no quería ver el History Channel.