Hiç görmedim translate Spanish
6,144 parallel translation
Hiç görmedim.
No la he visto.
Hayır, Onu daha önce Hiç görmedim.
No, nunca la he visto antes.
Evime geldi ama onu daha önce hiç görmedim.
Vino a mi casa, ¡ pero nunca lo había visto antes!
O fotoğrafları hayatımda hiç görmedim.
Tengo estas fotos todavía nunca había visto en mi vida.
Hayır. Sadece seni dışarıda hiç görmedim.
No, pero nunca te he visto salir.
Dünya'yı hiç görmedim, nasıl bir yer olduğunu hep merak ederim.
Sí, siempre me he preguntado cómo sería la Tierra. Nunca he ido.
Seni daha önce hiç görmedim.
Nunca antes te vi.
Ben daha hiç görmedim.
Yo nunca lo volví a ver.
Bahçemizde karides yetiştiğini hiç görmedim ben, sen gördün mü?
Nunca he visto a ningún clam tiras creciendo en nuestro jardin, ¿ verdad?
Bilmiyorum, ben hiç görmedim.
No sé. No los he visto.
Bir daha onu hiç görmedim.
Jamás lo volví a ver.
Bende bunu düşündüm, ama bu çocuğu hiç görmedim, ne düğünlerde, ne ölünün başında beklerken.
Eso es lo que pensé, pero me Nunca he visto a este chico en ningún bodas o no se despierta.
Ağacı hiç görmedim.
Nunca he visto el árbol.
Onu hiç görmedim... ama uzun zamandır onun için çalışıyorum.
Jamás la he visto... pero sigo su trabajo desde hace mucho tiempo.
Onu hiç görmedim.
Nunca la vi.
- Bir doları hiç görmedim.
- Nunca he visto un dólar.
- Seni hiç görmedim de.
- Porque... no te vi.
- Hiç görmedim.
- Nunca antes.
Böyle birşey daha önce hiç görmedim ki.
Nunca vi algo como esto.
"Kashi'yi ya da Neelkanth'ı hiç görmedim."
"No he visto a Kashi, o Neelkanth."
"Baidnath'ı ya da Devgarh'ı hiç görmedim."
"No he visto Baidnath o Devgarh."
Terry'yi avlanırken hiç görmedim.
Nunca vi a Terry como cazador.
Onu hiç görmedim.
No he oído hablar de él.
- Daha önce hiç görmedim.
- Nunca antes lo había visto.
Seni kilisede hiç görmedim.
Nunca te he visto en la iglesia.
- Daha önce hiç görmedim.
- Nunca la vi.
Nehir kıyısına doğru koştu sonrasında hiç görmedim.
Solamente huyo. La orilla del río y yo no lo vieron en absoluto.
- Daha önce hiç görmedim.
Nunca lo he visto antes.
Tarife uygun bir araba hiç görmedim.
Nunca me llegó esa información.
Daha önce hiç görmedim.
Nunca lo he visto antes.
Görmedim hiç.
Disculpa.
Hiç böyle bir şey görmedim.
Nunca había visto nada igual.
Kendi kendine konuştuğunu falan görmedim hiç.
No la he visto hablando con alguien que no está allí... ni nada de eso.
Seni daha önce hiç burada görmedim.
Nunca antes te vi por aquí.
İş faturaları ödemeye geldiğinde çek yazdığınızı görmedim hiç.
No veo que escribir todas las comprobaciones cuando llega el momento de pagar las cuentas.
Ben daha önce hiç böyle bir şey görmedim.
Nunca he visto nada igual.
Hatta neredeyse hiç kimseyi görmedim.
No vi casi a nadie.
- Hiç prizma gördünüz mü? - Görmedim.
- ¿ Ha visto alguna vez un prisma?
Hey, arkadaşım, bir öğünü bile kaçırdığını hiç bi zaman görmedim, şişko.
Hombre, nunca te he visto saltear una comida, gordo.
Seni hiç birileriyle görmedim... Erkek arkadaş, dostlar...
Nunca te vi con un... novio o amigos.
Bu toprakları yeşilken hiç görmedim.
Nunca vi esta tierra cuando era verde.
Hiç kunduz görmedim.
No veo ningunos castores.
Çünkü çocukken hiç babamdan onay görmedim.
Porque yo nunca podría conseguirlo de mi padre cuando yo era un niño.
Hiç görmedim.
Nunca más.
Daha önce hiç böyle bir şey görmedim.
Esta es una mierda vudú zombie misteriosa, hombre. Nunca he visto nada como esto antes.
Binlerce zombi filmi izledim hiç böylesini görmedim.
He visto miles de películas de zombies, y esto no está en ninguna de ellas.
Hiç kimseyi görmedim.
Yo... No he visto a nadie.
Hiç vampir görmedim.
Nunca he visto a un vampiro.
Hiç böyle bir şey görmedim.
Nunca he visto nada igual.
Daha önce hiç bu kadar mükemmel bir ışık tutan görmedim.
Jamás antes vi a alguien sostener un linterna tan perfectamente.
Ben hiç birşey görmedim. Sen...
¡ No he visto nada!