English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hocam

Hocam translate Spanish

2,725 parallel translation
Teşekkür ederim hocam.
Gracias, decano.
- Akıl hocam değilsiniz.
Tu no eres mi mentor.
- Hocamıza soralım, size haber vereceğiz.
Lo averiguaremos para ti. Un segundo.
Hocam organı vücut içinde mi yoksa vücut dışında mı ayıracaksınız?
Espere, señor, ¿ va usted a dividir el hígado en el cuerpo o ex vivo? Los padres quieren saberlo.
Hocamın bir çeşit suçlu falan.. ... olduğunu söylemişlerdi.
Mire, el hecho de que mi entrenador sea un criminal es nuevo para mí.
Hamburg'da özel bir hocam vardı.
Tuve durante un tiempo una institutriz de Hamburgo.
Hocam, sizinle yüz yüze görüşüp konuşmak istemiştim.
Quería verte personalmente y preguntarte sobre...
Zor hocam.It's tough Teacher.
Es muy machito, profe.
... Hocam, Ha Ni gelmedi!
Profesora, ¿ aún no llega Ha Ni?
Hocam dünya ne kadar tehlikeli bir yer haberiniz var mı sizin?
Profesora, ¿ no sabe lo peligroso que es el mundo ahora?
Hocam!
¡ Profesor!
Hocam!
¡ Profesora!
Okul senin kuaför salonun mu? Özür dilerim hocam.
Profesora, lo siento.
Hocam, saçlarınız dalgalı zaten.
¡ Profesora! Oh, nuestra profesora tiene ondas medio naturales.
- Olur mu hocam? Şakaklarınızdan belli oluyor.
Ah, Profesora, si mira por aquí, puede saberlo.
Hayır, hocam. Yok öyle bir şey.
¡ No es así, Profesora!
Özel hocam olduğun için seni getirmek zorundayım.
Tú eres mi maestra, por supuesto que te acompaño a casa.
Hiç bir zaman hocamın makamında gözüm olmadı.
Jamás me atrevería a codiciar el puesto de mi mentor.
Hocamı öldüren adi sen misin?
¿ Eres el maldito... que asesinó a mi amo?
Hey, Hocam, ateşin var mı?
Oiga, seño, ¿ tiene fuego?
- Benim akıl hocam olur musun?
- ¿ Serás mi mentor?
Naber, hocam?
¿ Qué tal, Skip?
Hocam bu ikimizin arasında kalacak.
Esto queda entre nosotros.
Eski hocam dilini yuttu, yavru Beckett.
Mi viejo intructor ha perdido el habla, niño Beckett.
Orada akşam yemeği yerken James Joyce'ı bizzat görmüş olan bir hocam vardı.
Yo tuve un profesor que cenó allí, y vio en persona a James Joyce.
Çello hocamın arabası burada.
El coche de mi profesora de violonchelo está aquí.
- Yapabilirim. Kros hocam bir keresinde şampiyonların ruhu ve izleyici bacakları var demişti.
Mi entrenador de Cross-country una ves me dijo, que tenía en corazón de una campeona, y las piernas de un espectador.
Son olarak da akıl hocam, ortağım Jack Hattaras'a bu mükemmel çabası için kadeh kaldırıyorum.
Y por Jack Hattaras, mi mentor y colaborador en este... gran esfuerzo.
Kızımıza Liddy diyoruz, Liddy Dole'un, G. Gordon Liddy'nin ve benim dövüş sanatları hocam Li Di'nin şerefine.
La llamamos Liddy, por "Liddy" Dole, G. Gordon Liddy, y mi instructor de artes marciales...
Yoga hocamın erken geldiğini sandım.
Pensaba que mi profesor de yoga llegaba temprano.
- Joan? - Ben de beden eğitimi hocamın kocasını çaldım.
Le robé el marido a mi profesora de gimnasia.
Hadi, elimi havada bırakma bir numaralı akıl hocam.
Vamos, no me dejes solo. Eres mi gran mentor.
Hocam beni bekliyor.
Mi sensei espera.
Sizi dinliyorum, hocam.
A su servicio, señora.
Bilmiyorum, hocam.
No, señora.
Özür dilerim, hocam, benim hatam.
Perdone, señora profesora, es mi culpa.
Sanırım tüm bunlar ilkokul hocam
Bueno, supongo que todo giraba en torno a
Siz en iyi resim hocamızsınız.
Bueno, usted es el mejor profesor de arte que he tenido.
- Hocam lütfen yapmayın.
- Señorita, por favor, no.
Ben 10. sınıf geometri hocamı beş farklı vahşi yöntemle kafamda idam ettim.
Ejecuté violentamente a mi maestra de geometría de décimo de cinco maneras diferentes en mi mente.
Lisedeki beden hocamı, Bay Chauvelau'yu.
Mi profesor de gimnasia en la secundaria, el Sr. Chauvelau.
- Bana özel davranmanıza gerek yok hocam Bu dersi alırken ben kararı verdim
No tiene que darme privilegios especiales, sabía lo que hacía cuando me matriculé.
Okula gittiğim zamanlarda, oldukça sert bir hocam vardı.
Cuando iba al colegio, tuve una profesora muy estricto.
Ailemizin yazarı, direksiyon hocam.
¡ Me encanta tener como profesor al mejor de la familia!
Evet, akıl hocam bir keresinde şöyle demişti :
Sí, una vez un mentor me dijo,
- Günaydın hocam.
- Buenos días, Jefes. - Duncan.
Hocam biraz bekleyin. Hadi!
¡ Rápido!
Hocam, öyle denmez.
Dije que ese no es el caso.
Hayır, hocam.
No, Profesora.
Hoşça kalın, hocam.
Adiós, maestra.
İkinci sınıftaki hocam Bayan Linsky'de bundan vardı.
Mm-hmm. Mi-mi maestra de segundo grado, la Señorita Linsky, tenía uno de esos, y... emm.. ella era la mujer de mis sueños.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]