Hür translate Spanish
414 parallel translation
Ben edebiyatı hür bir beyefendiyim ve yakında dünya beni tanıyacak. Anlamsız, anneciğim.
Nada de eso, mamá.
Ben hür bir adamım!
- ¡ Escuchar! , ¡ Soy un hombre libre!
ABD anayasasını, iç ve dış bütün düşmanlara karşı... koruyup savunacağınıza... ona inançla sadık kalacağınıza... bu yükümlülüğü etki altında kalmadan, hür iradenizle kabul ettiğinize... ve şu anda üstlenmek üzere olduğunuz görevi... sadakatle yerine getireceğinize yemin eder misiniz?
¿ Jura solemnemente apoyar y defender la constitución de EE. UU contra todos sus enemigos, extranjeros y nacionales y que tendrá fe y será fiel a ella? ¿ Que acoge esta obligación de forma libre, sin reserva mental y que llevará a cabo fielmente las obligaciones del cargo que recibirá con la ayuda de Dios?
Hür iradenle bu eve giriyor olamazsın.
No entraría en esta casa por su propia voluntad.
Size bütün skandallardan temiz, muhteşem bir mürebbiye olmanızı öven ve hür iradenizle ayrıIdığınızı onaylayan bir mektup yazarım.
Le daré una carta que limpie su nombre de todo el escándalo donde la describiré como una excelente institutriz y donde afirmaré que deja el cargo por su propia voluntad.
Eğer ağaçlardaki kuşlar hür olabilirse
Si las aves en los árboles pueden ser libres
Allahın bütün kulları hür olacak
Toda la gente de Dios será libre
Hür olmak için seslenen bütün insanlar için
LIBERTAD DE EXPRESIÓN LIBERTAD DE RELIGIÓN LIBERTAD DE PRENSA
Hür bir ülkedeyiz.
La palabra es libre.
- Ama hür değilim.
- Pero no soy libre.
Biri hoşuma giderken diğerine hür doğmuş hiç kimse ücret karşılığı bile olsa razı olmaz. Saçmalık!
Una, diría que me gusta, la otra, ninguna persona libre se sometería a ella, ni siquiera por un salario.
Pek çok hür doğmuş insan para karşılığı neye olsa razı olur.
Embustera. La mayoría de la gente libre se sometería a cualquier cosa por un salario.
Hür adamlardan oluşan bir grubuz.
Somos un grupo de hombres libres.
Cayenne özgür adamlara iş vermediğinden bu hür adamların hepsi ümitsizdi.
Como Cayena no ofrece empleo a los hombres libres... el grupo de libérés no tenía esperanza.
Ve hürsün, rüzgârlar gibi hür!
¡ Y libre, libre como el viento!
İnsanlarla hür iradesiyle ve gönüllü tercihiyle mücadele eder.
Se relaciona con los hombres por libre intercambio y decisión voluntaria.
"Bir kadın için hür ve bağımsız olmanın tek yolu vardır."
"El único modo para una mujer de ser libre e independiente".
Doğru yolu buldum. Bir kadın için hür ve bağımsız olmanın tek yolu vardır.
He encontrado el único camino de la libertad y la independencia.
Ben hür gezenlerdenim.
Yo no sigo a nadie.
Eksik olsun, istemem! İstemem, eksik olsun! Lakin şarkı söylemek, gülmek, dalmak hülyaya yapayalnız, ama hür seyahat etmek aya.
gracias! pasear por dónde me plazca.....
Acımayın kimseye boyun eğmedi diye fikri hür, vicdanı hür yaşadı biteviye.
su propia vida su propio camino... palabras y conductas... ¡ libres!
Her bir erin ne yapıp yapmayacağı konusunda hür olan bir ordu varlığını sürdürebilir mi?
¿ Qué ejército sería ése, con todos los soldados libres de decidir qué hacer?
İyileşince hür ve boşanmış olacaksınız.
En cuanto se encuentre mejor, estará libre y divorciada.
Sezar'ın ölüp hepinizin hür insanlar olarak yaşamasındansa Sezar'ın yaşayıp hepinizin köle olarak ölmesini mi yeğlerdiniz?
¿ Preferiríais que viviera César y ser todos esclavos... o que muriera César y vivir como hombres libres?
- O burada bir tutsak degildi, Paris hür iradesi olan bir kadindi, bir kraliçeydi hem de cennetin kapilarina kucak acacak kadar cesur bir kralice.
- Aquí no era una cautiva, Paris sino una mujer autodeterminada, una reina con más valor del que yo habría tenido al navegar contra las olas del cielo.
Bu hür havayı teneffüs etmek ne güzel bir şey.
¡ Si supiera lo que es respirar el aire de la libertad!
Bu ülkede kanunlar empoze edilmiyor hür vatandaşlar kabul ediyor.
Aquí, las reglas no se imponen, son votadas libremente.
Hür teşebbüs?
¿ Y la libertad de empresa?
Monopoller hür teşebbüsü tehdit ediyor. 60 yıl önceye kıyaslarsan.
El monopolio es un peligro para la empresa, cuando miro 60 años atrás.
Hür ülke ona ilham veriyordu.
La tierra de la libertad era su destino.
Geliyor musun hür adam?
Bueno, ¿ te vienes, hombre libre?
Kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı isteyecek kadar hürüz. Fakat evlendiğimiz kişiyi desteklemeye yetecek kadar hür değiliz.
Somos bastante independientes como para querer vivir solas... pero no tanto como para sostener a la persona con la que nos casamos.
Burası hür bir ülke.
Éste es un país libre.
Hür bir ülkede polisler yasayı temsil etmeli ve yasalar suçluları da korumalıdır. - Bizim işimiz zaten çok zor.
En un país libre los policías deben hacer respetar la ley, y la ley también proteje a los culpables.
Hür Fransa'nın sesini dinlemiş oldunuz.
Han escuchado "Los franceses hablan a los franceses".
İnsanlar hür yaşayabilirler, hür konuşabilirler, alabilirler, satabilirler, ayık kalırlar, içerler.
Significa que la gente puede vivir y hablar libremente. Ir o venir, comprar o vender... estar ebrios o sobrios, lo que ellos elijan.
Artık hür bir adamsın, Jeth.
Usted es un hombre libre.
Albay Bowie, hür olduğumu söylediniz.
Coronel Bowie, ¿ dice que soy un hombre libre?
Zaten, ben özgür basını ve hür girişimciliği ve daha ne kadar özgürlük varsa hepsini destekliyorum!
Además, yo estoy a favor de la prensa libre, la empresa libre y las demás malditas libertades que existan.
Seni hür bırakıyorum, Dumbi. Yalnız çocuklarımdan vazgeçmem ben. Asla.
Te dejo libre Dumbi, pero a mis hijos no renuncio.
Kendini hür hissedeceksin.
Te sentirás liberada.
Yaşasın hür teşebbüs.
Laga vida a la libre empresa.
Kapitalist bir çözümde hür teşebbüs ve konuşma özgürlüğü oluyor.
Con un programa capitalista, tendrían libertad de expresión y de empresa.
Hür Mason mu?
¿ Masones?
Hür ifade hakkını, kışkırtma ve ihanetle kötüye kullanıyorlar.
Abusan del privilegio de la libertad de expresión con sedición y traición.
Baylar dürüst adamlar bize sadakatle hizmet etti ve pek çok adam öldü. Bu Meclis özgürce toplansın ve bu ulus hür yaşasın diye.
Caballeros hombres honrados nos han servido con fidelidad y muchos han muerto para que esta Cámara sea libre y la nación viva en libertad.
- Çok yaşa hür Meksika!
- ¡ Viva libre!
Meksika'nın hür olması lazım!
¡ México debe ser liberado!
Çok yaşa hür Meksika.
Viva la libertad de México.
Beyler... O gün hür bir hayat sürmeye mi, yoksa ölmeye mi hazırız... göstereceğiz.
Caballeros, ese día demostraremos si somos capaces de vivir libres, o morir.
Gerçeklerden korkmayın. Gerçekler bizi hür kılar.
La verdad nos hace libres.