Imparatorluk translate Spanish
2,167 parallel translation
Ben imparatorluk peşinde değilim.
No busco un imperio.
Son görüştüğümüzde, bir imparatorluk yönetiyordun.
La última vez que nos vimos dirigías un imperio.
Sen bir imparatorluk yönetmek istiyorsun.
Tu deseo es gobernar un imperio.
eğer yasak olduğu halde şehre girmeye cesaret ederse, mançuryalı imparatorluk ordularımız onu öldürür.
Si él se atreve a entrar en la Ciudad Prohibida, nuestro Ejército imperial de Manchuria le matará.
imparatoriçem, alçakgönüllülükle inanıyorum ki... önerim imparatorluk ordusu komutanı Yin Chang, bu onun görevi.
Emperatriz viuda, humildemente creo que le... Recomiendo a Yin Chang, la cabeza del Ejército Imperial. Éste es su deber.
eğer burayı yönetemiyorsak, burası bir imparatorluk olurmuydu?
Si no somos Gobernantes aquí, ¿ es este aun un país?
bir imparatorluk olduğu sürece, bu eski sistemle kendimizi kurtaramayız.
Mientras haya un Emperador, no podemos deshacernos del viejo sistema.
imparatorluk kurallarını devirmek insanlarımızı kurtarmak.
Derrocamos al régimen imperial y salvamos a nuestra gente. Sr. Sun,
Ve Maximilian Fransa'nın İtalya'daki başarısı senin imparatorluk gücünü köreltti.
Y así, Maximilian, el éxito de Francia en Italia disminuye tu imperial influencia.
daha önce bir tanesini görmüştüm uzun boylular, güçlüler ve gökyüzü kadar mavi gözleri var kırmızı gözleri olup olmadığını umrumda değil mahkum olmak istemiyor imparatorluk odasında ki metal bir kuş gibi
He visto a uno antes, son altos musculosos y tienen ojos azules como el cielo No me importa si son pequeños con ojos rojos
Taji, en iyi ödülü almak için ne yapmalıyız sabırlı ol.öğrencim bu büyük kralın prensesi, çin imparatorluğunun mükemmel ve güçlü imparatorluk.
Taji, que ganamos capturando ese premio si solo es un adorno? Paciencia, mi estudiante
Bu da hizmet ettiğiniz yeni imparatorluk mu?
¿ Y este es el nuevo imperio al que estás sirviendo?
Atası Cengiz Han at gücünü bir imparatorluk kurmak için kullandı ; ama bugün Ulaana'nın ailesi farklı bir mücadele ile karşı karşıya.
Su antepasado Genghis Kan uso el poder de los caballos para construir un imperio pero hoy, Ulaana y su familia se enfrentan a un reto muy diferente.
Eğer, bir daha düşünmeden bir güneş, bir imparatorluk inşa edebilseydim 100.000 kez senin için olurdu.
Si pudiera construir Un sol, un imperio Para tí sin dudarlo
Kafama imparatorluk lavantasıyla vurmanda sakınca yok.
Eres libre de darme con la lavanda imperial en la cabeza si lo deseas.
Sadece kalp ve keskin pençelerle sadece bir imparatorluk diğerlerini yönetiyordu.
Cuando un imperio estaba por encima de los demás. Gobernando con un corazón justo y las garras afiladas.
Çok etkileyici bir imparatorluk kurmuşsunuz, efendim.
Es un imperio impresionante el que ha construido, señor.
122 ) } Gerek askeriye gerek de imparatorluk... 556 ) }... kayıtlarından varlığı tam anlamıyla silinmiştir.
No quedan ningún tipo de registro de Charles Karino después de esa misión. Su existencia fue completamente borrada.
Kore'de finansal bir imparatorluk kurmak.
Construir un imperio financiero en Corea.
Bayan Ritcher, aya ayak basmanın 65. yıldönümü nedeniyle... imparatorluk selamı veriyorum. Heil Kortzfleisch!
La señorita de Richter, ya que el 65 º aniversario de führer de la luna... es el saludo del imperio prescritos " Dios te salve, Kortzfleisch.
12 bronz heykelin de içinde bulunduğu imparatorluk hazineleri yağmalandı ve yakıldı.
Muchos tesoros del imperio, incluyendo las 12 estatuas del zodiaco chino fueron saqueados o quemados despiadadamente.
He Ying, imparatorluk emrini kabul et.
He Ying, acepta el Decreto Imperial.
Ying, imparatorluk emirlerini kabul et.
He Ying, aceptas el Decreto Imperial.
Güneyde bir imparatorluk inşa ettiler.
Construyeron un imperio en el Sur.
Artık imparatorluk olmayacak.
No habrá más imperio.
Burada bir imparatorluk kuracağız. ve çölün yolunu uzatacağız.
A partir de aquí, construiremos un imperio que se extenderá hasta el desierto.
Sen de bu devleti güçlü bir imparatorluk haline getirecek kişisin Mehmet.
Y tu lo convertiras en un imperio poderoso.
Anadolu ve Rumeli arasında bölünmüş devletimizi bütünleştirip büyük bir imparatorluk yapmak için Halil Paşa.
Son para unirse a nuestro estado que se divide en Rumelia y Anatolia juntos y convertirlo en un gran imperio.
İşte imparatorluk.
Ese es su imperio.
İmparatorluk gemisi, zarif bir kelebek gibi iniş yapmak için izin istiyor.
Transbordador Imperial solicitando permiso para aterrizar como mariposa.
İmparatorluk kuracaksan ilk tuğlanı buldun.
Si quieres un imperio, ya tienes el primer ladrillo.
Baban Çin İmparatorluk Elçisi, ve sen Sun Wen ile konuştun?
Su padre es el Embajador Imperial Chino, ¿ y usted habla por Sun Wen?
İmparatorluk'un en iyi Eğiticisi olacaksın.
Llegarás a ser el mejor Lanista de la Republica.
Daha çabuk bitsin diye İmparatorluk'un en ücra köşelerinden köleler getirtiyor.
El proporciona esclavos de los más lejanos sitios... de la Republica para apresurarse a terminarlo.
Bir gün bütün İmparatorluk bizi görmek için can atacak.
Un dia toda la República se maravillará ante nuestra visión.
Durum çocuğun söylediği gibi. İmparatorluk ordusu Alpler'de şu anda ve Venediklilerden Feltre ile Belluno şehirlerini aldılar.
Tal como dijo el niño, el ejército imperial permanece en los Alpes... y han capturado las ciudades de Feltre y Belluno a los Venecianos.
İmparatorluk parçalanmaya başlamış bile.
El imperio ya se está derrumbando.
İmparatorluk onlara karşı savaştı, korkunç bir savaştı.
La corte imperial luchó contra ellos, pero fue una guerra espantosa.
İmparatorluk, hiçbir tereddüt olmaksızın bu ideale doğru ilerliyor.
La corte imperial busca sin titubeos alcanzar ese ideal.
İmparatorluk sihirbazı olmak istiyorum.
Quiero ser el Sabio Imperial.
Huzurlarınızda İmparatorluk Sihirbazımız.
Aquí viene nuestro Sabio Imperial.
ve hatta İmparatorluk Ordusu'nun gücü bile bizi durdurmaya yetmez.
Y ni si quiera el Ejército Imperial sería capaz de detenernos.
İmparatorluk Ordusu bizi yakalamanız için ne kadar ödedi?
¿ Cuánto les está pagando el Ejército Imperial por arrestarnos?
Olmaması gerek bir delik. Çünkü İmparatorluk böyle bir hatayı hayatta yapmaz, ama yapmışlar.
un puerto de escape que no debería haber existido porque el Imperio no debería haber cometido tal error, pero lo hizo.
İmparatorluk kıyafetlerden sorumlu Yob'um.
Preceptora de atuendo.
İmparatorluk adabından sorumlu Yong'um.
Preceptora de decoro.
İmparatorluk!
El Imperio.
Temmuz 1860'ta... Yabancı ordular Dagu kalesine girdiler. İmparatorluk'un zayıf savunmasını bozguna uğrattılar.
En julio de 1860 fuerzas extranjeras entraron al fuerte Dagu y destruyeron las débiles defensas del Imperio.
İmparatorluk Bahçesi Kaderi'nin resmen açılmış olduğunu size takdim ederim.
Y con eso, declaro el Jardín Imperial Féte bien y verdaderamente abierto.
İmparatorluk için.
Muy útil para el Reich.
İMPARATORLUK RUSYA'SI 1874
LA RUSIA IMPERIAL