Indianapolis translate Spanish
333 parallel translation
John 1903'te Indianapolis'in yaklaşık 35 km güneyindeki bir çiftlikte doğdu.
John nació en 1903 en una granja a unos 32 kilómetros al sur de Indianápolis, Indiana.
Söylediği hep, Indianapolis'e gidip büyük bir borsacı olmaktı.
Lo único que dijo fue que se iba para Indianápolis a ser corredor de bolsa.
Indianapolis'de kadim bir hayranım var.
- Malvaviscos! ¿ Dónde los consigues?
Ben Indianapolisli Pandora Reynolds'ım. Mitolojiyle ilgilenmiyorum.
Soy Pandora Reynolds de Indianápolis y punto.
Doğu Indianapolis'de oynayan Terre Haute lisesinin basketbol takımını izledin mi?
¿ Fuiste a algún partido de baloncesto de Indiana contra Terre Haute?
- East Indianapolis maçlarından sonra yapılan... -... futbol danslarına gittin mi?
¿ No ibas al baile que se celebraba después de los partidos?
Tek kapılılar, modifiyeler, Indianapolis dışında hepsi.
Sí. Midgets, coches trucados, todo menos Indianápolis.
Burası Indianapolis'ten iki kat daha parlak.
Es más claro que Indianápolis.
Indianapolis, Indiana. Orada iyi bir Gönüllü Hastanesi var.
En Indianápolis, en el hospital "El Buen Samaritano".
Kocamın söylemeye çalıştığı, Broadway müzik gösterilerinin Indianapolis, Indiana'da yapılmadıkları.
Quiere decir que un espectáculo de Broadway no se produce en Indiana.
Derdim hastalarım için Indianapolis'ten tedaviye gelmenin zor olması.
Pero está muy lejos para que puedan venir mis pacientes.
Indianapolis için gayet yeterli bir hız gibi.
Suena bien para Indianapolis.
Terre Haute, Indianapolis.
A Terre Haute, Indianápolis.
- Indianapolis'ten sonra olur mu?
- ¿ Después de Indianápolis? - Muy bien.
- Indianapolis'teymiş.
- Es de Indianápolis.
Burada, Terre Haute'da ve Indianapolis'te. - Fakat hiçbir şey söylemedi.
Ni aquí, ni en Terre Haute, ni en Indianápolis.
Indianapolis, Indiana'da babamın nalbur dükkanında çalışırdım.
Trabajé en la tienda de mi padre.
Aynı Indianapolis gibi, ama bu partiler pek sık olmaz.
Como Indianápolis, excepto que esto sube y baja.
Yoksa Indianapolis'teki nalbur dükkanının üzerinde yaşamak için beni götürmeni mi bekleyeyim?
¿ O te espero a que me lleves a vivir a tu tienda en Indianápolis?
Greyhound şirketinin saat ikide kalkan... Indianapolis otobüsüne binip 41. Otobandaki Prairie durağında ineceksin.
Toma el autobús Greyhound que sale de Chicago... para Indianápolis a las 2 : 00 y bájate en la parada Prairie, en la autopista 41.
Lütfen dikkat... Dallas, Philadelphia, Columbus, Indianapolis, Terre Haute St. Louis, Tulsa, Oklahoma City, Denison'a gidecek olan otobüs 5. peronda kalkışa hazırdır.
Atención, por favor salida desde el andén 5, hacia Dallas Philadelphia, Columbus, Indianapolis, Terre Haute St.
Bir gün 24 silindir bir Ferrari alacağım ve onunla Indianapolis'te yarışacağım.
Algún día compraré un Ferrari de 24 cilindros, y correré en Indianápolis.
Indianapolis'te asla kazanamayacaksın!
¡ Nunca ganarás en Indianápolis!
Kız saygın ve kibar bir Indianapolis'li aileden.
Viene de una familia buena y respetable de Indianápolis.
Indianapolis.
Indianápolis.
Ashford One, Indianapolis arıyor.
Ashford uno, llamando a Indianápolis.
Ashford One Indianapolis arıyor. Cevap verin, lütfen.
Ashford uno, llamando a Indianápolis Adelante, por favor.
Neden birisi Indianapolis 500'de sürmek ister sizce?
¿ Por qué un tipo quiere correr en las 500 Millas de Indianápolis?
Amerikan gemisi Indianapolis.
El buque Indianápolis.
Indianapolis'te miydin?
¿ Estabas en el Indianápolis?
Chicago hala Yiyecek Şehri, ama peki ya Indianapolis?
Chicago es todavía la ciudad de Comida, ¿ pero e Indianápolis? ¿ Qué le ocurrió a la ciudad?
Hava Trafik Kontrol Indianapolis Merkez
Control del Tráfico Aéreo Centro de Indianápolis
Kuzenim Indianapolis'ten bugün geldi.
Necesita a alguien que le ayude.
Merhaba Martin. Indianapolis'ten misin?
Arthur Bolonis, Martin.
Indianapolis 500 yarışmasında değiliz.
No vamos a las 500 millas de Indianápolis.
Oldum olası kendini Indianapolis yarış pistinde hayal etmişti.
Siempre se imaginaba en las carreras de Indianápolis.
Indianapolis...
Indianapolis...
Indianapolis'in hemen dışında yaşayan bir aile saptadım.
He localizado una familia que vive a las afueras de Indianápolis.
Indianapolis Pisti'nde... yaşamış en büyük yarış arabası... tasarımcısı olan...
En el autódromo de Indianápolis, formando un grupo con Harry Miller, Uno de los más grandes diseñadores de autos de carrera que se haya visto.
Lütfen dikkat. Denver, Kansas City Indianapolis ve Cleveland için ilk çagri.
Atención, por fav or...
- Ana dilim gibi.
- Nací en Indianápolis.
Bunun sıla hasretimi depreştirmesini umuyor.
Tengo un admirador en Indianápolis.
lndianapolis, lndiana'da yaşadığını biliyor.
- Sabe que vives en Indianápolis.
- Kazanacağım! - Ben, Odile ve Güney Amerika!
- ¡ Verás como ganaré en Indianápolis!
- İndianapolis.
- Indianápolis.
İndianapolis Merkez, Air East 31 için trafik var mı?
Indianápolis, ¿ tienen tráfico en Air East 31?
Onu burada göreceksiniz. Bana yardım edecek.
Mi primo llegó hoy de Indianápolis.
Orada iş imkanı olduğunu duydum.
De Indianápolis, ¿ eh? Buena ciudad.
Anne İtalyanlar geliyor! İndianapolis yarışı için geliyorlar.
¡ Van a venir los italianos a correr en Indianápolis!
Onların lndianapolis'e gidip 15,000 kişi önünde oynamaları sizin ve benim aya gitmemize benzer.
Llevarlos a Indianápolis a jugar delante de 15.000 personas es como si usted y yo fuéramos a la Luna.
Bir kadının bacak arası gibisi yoktur, araba yarışı hariç.
No hay nada como un chocho, excepto las 500 millas de Indianápolis.