English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Iniyorum

Iniyorum translate Spanish

963 parallel translation
Aşağı iniyorum.
Estoy bajando.
Dinle bakalım. Nehre iniyorum ve muhtemelen sabaha kadar dönemem.
Escúchame me voy al campamento volveré mañana.
Az sonra iniyorum.
Bajaré en unos minutos
" Durumundan endişeliyim, onu yakalamak için gemiden iniyorum.
" Dejo el barco para darle alcance, ya que temo por su condición.
- Şehre iniyorum. Seni götüreyim.
- Voy al centro, lo llevo.
Seninle iniyorum.
Bajaré contigo.
Aç. Hemen iniyorum.
Àbrelo, que bajaré enseguida.
Tamam, Geoff, iniyorum.
Sí, Geoff, descendiendo.
Hemen iniyorum.
Enseguida voy.
Aşaği iniyorum. Tekrar çıkınca seni trene götüreceğim.
Yo voy a bajar a cenar también y volveré a tiempo para el tren.
Hemen iniyorum, Sam.
Bajaré en un momento, Sam.
Her neyse, ben aşağıya iniyorum.
Bueno, me voy abajo.
Ben iniyorum.
Me bajo aquí
Ben aşağı iniyorum.
Yo voy abajo.
Birazdan aşağıya iniyorum!
Bajaré luego.
Biraz mangır dilenmek için rıhtıma iniyorum.
- Vamos, no te vayas.
Ben burada iniyorum.
- Lo siento. Yo me retiro aquí.
Şimdi iniyorum dedi. Sağ ol.
- Brita ha dicho que baja enseguida.
Haklıymışım. Hemen iniyorum.
Bajo ahora mismo.
- Ben aşağı iniyorum.
Daré un rodeo.
- Hemen iniyorum.
Bajare enseguida.
- Oraya iniyorum.
- Voy a bajar contigo. - Rosie, ¿ estás chiflada?
Pekâlâ iniyorum.
Allá voy.
Hemen iniyorum.
Enseguida bajo.
- Hemen iniyorum.
- Baje.
- Tamam Jenny, bir dakikaya iniyorum.
Enseguida bajo. ¿ Está Geoffrey ahí?
Ben kente iniyorum. Başka bir şey var mı?
Me voy a la ciudad. ¿ Algo más, sargento?
- Kafeye iniyorum bolca Fransız rakısı içip orkestrayı dinleyeceğim.
Bajo al café, a beber un Pernod y a escuchar la banda
Leopoldo bekle, iniyorum.
¡ Leopoldo, espera, voy para allá!
- Yok, iniyorum.
- No, ya bajo.
Hala her hafta Seattle'a iniyorum ve çiftlik işleri gayet iyi gidiyor.
Sigo yendo a Seattle todas las semanas y el rancho va cada vez mejor.
Hemen aşağı iniyorum.
Ahora voy a hacerme cargo.
Hemen iniyorum.
Ahora bajo.
Neredeler? Ben kasabaya iniyorum. Oradan birileri yardım edebilir.
Yo voy a la ciudad Alguien los ayudará.
Ben aşağı iniyorum...
Por favor Tino. Odio las peleas.
Beş kez yukarı çıkıp, aşağı iniyorum, iki kez bu sabah ve üç kez de bu öğleden sonra.
Cinco veces he subido y bajado las escaleras. Dos esta mañana y tres esta tarde.
Şimdi aşağı iniyorum.
Esto ya está.
Taksiyi beklemek için aşağıya iniyorum.
Voy a esperar el taxi.
Ben burada iniyorum çünkü acelem var.
Bajo aquí porque estoy muy apurada.
Ben aşağıya iniyorum.
Me voy abajo.
Ama artık ben sahneden iniyorum.
Pero ya no es mi batalla.
Bekle, hemen iniyorum.
¡ No, espera! ¡ Ya bajo!
Müsaade ederseniz bu istasyonda iniyorum.
Si me perdonan, me bajo en esta estación.
Kapana kısıldı. Ben iniyorum. - Yolu göster.
- La reclama todo el mundo.
Neyse ben aşağı iniyorum.
Bueno, voy bajando.
- İniyorum.
- Voy a bajar.
- Ben aşağı iniyorum.
- Me voy.
Aşağı ofisime iniyorum.
Me voy al despacho.
Bir dakikaya aşağıya iniyorum.
Bien.
bir dakika içinde iniyorum.
Bajo en un minuto.
İniyorum.
Bajo acá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]