English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Isimler

Isimler translate Spanish

2,170 parallel translation
Ve lütfen çocuklarımıza garip isimler koymayalım!
Así que por favor no les pongas a nuestros hijos nombres raros!
Bize verdiğin isimler bir tanesi Japonya'da ve diğerleri ölü.
Los nombres que nos diste... Bueno, uno está en Japón y el resto están muertos.
- O zaman, bize isimler ve tarihler verebilir misin?
- ¿ Puede darnos nombres y fechas? - Probablemente no.
Aynı içerik, aynı resimler, sadece isimler farklı.
El mismo contenido textual, las mismas fotos. Sólo sus nombres son diferentes.
Hepsi yeni isimler.
Son nuevos sobrenombres.
Kullandığı isimler de tahtada.
Y aquí, en el tablero están sus sobrenombres.
Bana takma isimler veriyorsun.
Me estás dando nombres de pantalla.
Bazı isimler aldım.
Y tengo algunos nombres
Tam da isimler göze çarpmadan ortaya atılırken.
Justo cuando los nombres salían tan sutiles.
İsim ve soy isimler tamamen farklı.
Los nombres y apellidos están cambiados.
Farklı isimler altında üç kez 5 bin oynamışsın.
Apostaste tres veces $ 5.000 bajo diferentes nombres.
Hepsine isimler taktın. Gerçekten emin misin?
les han dado todos los nombres.
kafam çalışıyor ama isimler, suratlar uçmaya başlıyor.
Mi cerebro todavía está funcionando pero olvido los nombres y las caras.
Çünkü e-postalarını okudum ve bazı isimler buldum.
Porque leí tus e-mails y encontré algunos nombres.
Eğer listedeki isimler temizse, neden Gary'i görmeye gittin?
Si los nombres de esa lista estaban limpios, ¿ Porqué fuiste a ver a Gary?
Bana bütün isimler aynı gibi geliyor.
Todos los nombres suenan igual a mí.
Kısa isimler bunun için zaten.
Bueno, de ahí viene'Chip'.
Oh, ünlü isimler, Lois.
Oh, los grandes nombres, Lois.
- Jacksonville'de isimler yazılı bir boy grafiği vardı.
Cuando estuvimos en Jacksonville había una escala con nombres.
Burada sadece isimler ve kabaca tanımları var.
Aquí sólo hay nombres y descripciones superficiales.
Ve en iyi ilgi çekme yöntemi, ona önemli isimler vermektir.
La mejor manera de llamar su atención es tener un buen nombre para dar.
Bu film gerçek bir hikayeden esinlenilmiş olup, isimler ve mekanlar değiştirilmiş, karakterler ve olaylar kurgulanmıştır.
AUNQUE EL FILME ESTÁ INSPIRADO EN HECHOS REALES NOMBRES, LUGARES Y ACONTECIMIENTOS HAN SIDO CAMBIADOS.
Evet, isimler istiyor.
Si, el quiere nombres.
İstediğin kadar sevin ama o isimler göz açıp kapayıncaya kadar değişebiliyor.
Regodéate todo lo que quieras, pero esos nombres cambiarán de orden al segundo que los chicos de operaciones hagan algo poco fiable.
Çünkü e-postalarını okudum ve bazı isimler buldum.
por que leí tus e-mails, y encontré algunos nombres.
Bazen isimler görüyorum, bazen de yüzler. Bazen ise hiçbir şey göremiyorum.
A veces veo nombres, a veces veo caras, y a veces no veo nada de nada.
Yeni isimler, yeni adres ve tamamiyle yeni bir uydurma hikaye.
Nuevos nombres, nuevo domicilio y una nueva flamante historia de tapadera.
Bize isimler gerek.
Necesito los nombres.
- Ama bunlar teşhis edilmiş, Sayın Hâkim ve bu isimler savcılığın keşfinde yoktu çünkü Chicago P.D. veritabanında yoklar sadece askeri veritabanında varlar, yani bunları daha önce biz hiç görmedik.
Pero estas fueron identificadas, señoría y no integraron las pruebas en el tribunal estatal porque no había coincidencias en los archivos de la Policía de Chicago sólo en la base de datos militar. Así que nunca antes las habíamos visto.
Maliye Bakanlığı yetkilerinin isimleri yerine yazdığı isimler...
En vez de la correcta de los oficiales del Departamento del Tesoro, ha escrito los nombres...
R.N.C yönetimini devralacak muhtemel isimler üzerinde konuşuyoruz son zamanlarda.
Hemos estado armando juntos los nombres de posibles personas para ocupar el congreso nacional republicano.
Randevular, isimler, numaralar.
Citas, nombres, números.
Bu isimler kurbanların ikisinin ismi.
Vale, son dos - de nuestras víctimas.
Marika, ona müstehcen şeyler yapmamı istedi. Mesela şaplak atmamı ve kötü isimler söylememi.
Marika, quería que hiciera cosas pervertidas con ella, como, ya sabes, como, pegarle y decirle cosas malas...
Orijinal hesap hakkında bilgilere ihtiyacım var... transferler, bağlantıIı hesaplar, isimler, tarihler, her şey.
Necesito información de la cuenta original.. Transferencias, cuentas relacionadas, nombres, fechas, todo.
Tarihler, isimler ve KGB için dağıttığı her kuruşun kaydı var.
Datos grabados, nombres y los importes de cada centavo que se llevó del KGB.
Simran sınır dışı edilirse isimler de sınır dışı edilir.
Bueno, si Simran es deportada... también lo es el nombre.
Evet, anne, Tüm isimler aklımda senin su aerobiği sınıfındaki. Patricia goodband,
Sí, mamá, memoricé los nombres de todos los de tu clase de aeróbicas acuática.
Yıllığın arkasına numaralandırılmış isimler koyabilirsin. Daha eğlenceli olur.
Puedes poner números y una lista en la parte de atrás del libro.
Listenizdeki isimler...
Los nombres en tu lista...
"Güzel İsimler", "Phantom" ve "Sarışın" var.
Tengo "Snookums", "El Fantasma", "Blondie".
- İsimler!
- Nombres.
İsimler, randevular, hiç yapmadığı telefon aramaları ekliyorlar.
Están añadiendo contactos, citas, llamadas de teléfono que nunca hizo.
İsimler Jackie Wright ve Lacey Deshane.
Sus nombres son Jackie Wright y Lacey Deshane.
İsimler, tarihler... Ne işler çeviriyor bunlar?
Nombres, fechas. ¿ Qué planean?
İsimler?
Nombres?
İsimler?
¿ Nombres?
Onlar cüzdanıma taktığım isimler.
Así es como llamo mi cartera.
İsimler vermeye başlarsam bilgi akışını keserler.
Si empiezo a dar nombres, se cortaría el flujo de información.
- İsimler, geçmişleri.
Nombres, antecedentes...
İsimler Patty Graham, Matt Larkin ve Jordan Roush.
Tenemos a Patty Graham, Matt Larkin y Jordan Roush.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]