English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Iyilesti

Iyilesti translate Spanish

842 parallel translation
Ya iyileşti diyip de salıverirlerse?
¿ Puede prometer que será curado?
- Tamamen iyileşti mi?
Dentro de una semana podrá trabajar.
Ayağım şimdiden iyileşti.
Si, asi es.
Hıçkırığım baya iyileşti Mösyö Dufour.
Ya no tengo hipo, Sr. Dufour
Çocuk iyileşti.
Está bien.
Hemen hemen iyileşti ama buna inanmıyor.
Está casi bien, pero ella no opina igual.
Marie'nin parmakları iyileşti.
Los dedos de Marie se curaron.
Sonra iyileşti. Hiçbir şey onu tutamadı.
Cuando se repuso, no paraba quieto.
Karışıklığı affedeceğinizi umarım... ama karım birdenbire iyileşti ve gelmek için çok sabırsızlandık.
Espero que disculpe la confusión, pero mi mujer empezó a sentirse mucho mejor y estábamos deseando venir.
Ama Norval iyileşti ve fazlasıyla mutlu biri oldu. Shakespeare'nin de dediği gibi :
Pero Norval se recobró y fue siendo cada vez más feliz, porque como Shakespeare dijo :
Dünya, baban onun vücudundaki çıbanı ateşle ve demirle tedavi ettikten sonra iyileşti.
"El mundo será curado porque tu padre curó... " ese terrible absceso de su cuerpo con hierro y fuego.
Yarası iyileşti ve temiz ancak yürümeyi arzulamıyormuş gibi bir hali var.
La incisión cicatrizó perfectamente... pero no parece tener ganas de caminar.
Belkemiği iyileşti. İyileştiğini biliyorum!
Su columna está bien. ¡ Sé que está bien!
Zaten iyileşti.
Ya estoy curado.
Othello artık kıskanmıyor. İyileşti.
Otelo ya no está celoso, está curado.
Neredeyse iyileşti. O silahı askının altından çıkarabilirsin artık.
Ahora puede sacar esa pistola del cabestrillo.
Dr. Kik'in bana bakış şeklinden anladım. Sonra da Dr. Gifford'un "iyileşti" dediğini duydum.
Lo supe por cómo me miró el Dr. Kik y dijeron "curada".
Kısa sürede iyileşti.
Se recuperó muy rápidamente.
Ülserin iyileşti galiba.
Lo que sea. Parece que tu úlcera ha mejorado.
Miden şimdi iyileşti mi?
¿ Qué tal el estómago?
Yatak yaraların hemen hemen iyileşti. Egzersiz yaptığın takdirde böbrek rahatsızlığın da iyileşecek.
- Sus llagas están casi cerradas y su estado general mejoraría si hiciese ejercicio.
Fiziksel olarak maksimum iyileşti. - Tıbben, evet.
Ha tenido el mejor servicio médico.
Geçen sene zatürreye yakalandığında onu gömerken giymesi için almışlardı. Ama iyileşti.
Al coger la pulmonía se lo compraron para su entierro, pero se recuperó.
İyileşti.
Sí.
- İyileşti.
- Ahora está curado.
Davey de artık tek başına kalacak kadar iyileşti.
Como ya no necesito cuidarle...
iyileşti artık ama korkuyor.
¿ Sabe lo que le pasa? No está enfermo, tiene miedo.
Son anda fikrini değiştirdi ve iyileşti.
Cambió de opinión y se recuperó.
- İyileşti sayılır.
- Casi curado.
Kolum neredeyse iyileşti, efendim, gerçekten.
Mi brazo casi está curado, en serio.
- Yaraların iyileşti mi?
- ¿ Tus heridas se han curado?
- Hepsi iyileşti.
- Todas.
Yara iyileşti. Ameliyat başarılı oldu.
La herida está curada y la cirugia fue un éxito.
Evet, çabuk iyileşti.
Sí, ella se ha recuperado bien. ¿ Coronel?
Çok çabuk iyileşti ve çok mutlu ve sağlıklı.
Él ya ha terminado de hacerlo, y es perfectamente feliz y saludable.
Ama hayat şartlarımız iyileşti, haksız mıyım?
Nuestra vida en familia ha disminuido.
- İyileşti. Silah çekerken sanki biraz acıyordu, sonra bu deriyi kullandım.
Me tira al desenfundar, por eso llevo la cartuchera más baja.
Peder Nazario kız iyileşti.
Padre Nazario la niña está sana.
Üç yıl sonra iyileşti, ama bu oldu.
Él recobra su lucidez, después de eso.
Beriberi hastalığın iyileşti mi?
¿ Se curó tu beriberi?
Antoine'ın sınıf arkadaşıyım. İyileşti mi acaba?
Soy compañero de clase Antoine, quería saber si está mejor
O çocuk iyileşti.
Ese muchacho se ha curado.
Gözüm neredeyse iyileşti.
Incluso mi ojo ha mejorado.
Oğlum iyileşti mi? Kapıyı aç!
iSi has salvado al niño, abrid!
Keşke ben olsaydım. Her neyse, hızla iyileşti.
Ojala me hubiese dado a mí.
Tamamen iyileşti.
Ya ha cicatrizado.
- O iyi. İyileşti.
Se ha curado.
Cecily tamamen iyileşti.
Cecily está curada.
Kolu tamamen iyileşti.
El brazo se le curó por completo.
Bence iyileşti.
Creo que está bien.
Babası iyileşti.
Su padre ya se ha curado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]