English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Işaretle

Işaretle translate Spanish

359 parallel translation
Bu işaretle bir dökme demir kütlesi, fırınlardan top kalıplarına doğru sürülür
Ante una señal, una masa de acero fundido es dirigida desde cada horno, hacia el molde para el cañón.
Tamam, mevki 30 artı 24'ü işaretle.
Vale, Parcela 30 más 24.
Üçü işaretle!
¡ Faltan tres!
Verilecek bir işaretle, birliklerinizin üzerine ateş açacak... ve onları tuzağın derinliklerine sürecekler.
Al dar la señal, abrirán fuego sobre sus tropas... y los conducirán a la trampa.
Kazıktan ağaca kadar öyle işaretle.
: ¡ Márquenlo desde la estaca hasta el árbol!
Yazdıklarını da işaretle.
Y planee las guardias.
İlk işaretle birlikte atıldın.
Te fuiste de juerga y te embriagaste.
Ayağınla işaretle, Janet.
Puntas arriba, Janet.
Dinleyin ben sinyal verince, Bir işaretle sahnenin iki tarafına sıralanmanızı istiyorum.
Cuando de la senal, os poneis en fila de a uno a cada lado del escenario.
Görsel işaretle.
Por señales.
Vereceğim tek bir işaretle herkes ne yapacağını bilir durumda olacak.
Los hombres atacarán en cuanto yo les dé la señal.
Bu işaretle kapıyı açacağımı biliyordun.
Sabías que abriría al hacer ese gesto.
Hadi, işaretle!
¡ Andresito! ¡ Vamos a marcar!
İlk işaretle, borda pozisyonu al.
Primera oleada, tomen posiciones.
Tamam, o halde ben kapıyı kilitlerken sen de menüden ne istediğini işaretle.
Bueno, entonces marque lo que quiera del menú mientras cierro la puerta.
Scotty, damarı onaylanmış olarak işaretle.
Scotty, el filón ha sido confirmado.
Ve şurayı işaretle.
Y una factura.
- 310, 241 işaretle.
- Rumbo fijado. - 310, marcación 241.
İşaretle ya da işaretleme, her halükârda sorun çıkacaktır.
marcado o no marcado, algunas complicaciones en cualquier caso.
"Bagaj hasarlı" kutucuğunu işaretle yeter.
Anote maletero dañado.
O noktayı işaretle ve devam et Hustler.
Marca el punto y sigue adelante, Timador.
Buldum, aklına bir karatahta yerleştir... ve her günü... işaretle... 4, 6... 7 gün.
Ya sé, me imaginaré una gran pizarra y aquí en el medio pongo una marca para los días. Cuatro, seis, siete días.
Şu anda dünyanın yarısında doğa ölüden farksız ve sıska cani, muhafızı olan kurdun uluyarak verdiği işaretle doğruluyor.
Ahora, sobre una mitad del mundo, la naturaleza parece muerta y el macilento asesinato, alarmado por su centinela, el lobo cuyo aullido es su grito de guardia.
Birbirimizi bulacağımızı hep biliyordum. Bu işaretle, seni tanıyacağım.
Siempre supe que nos encontraríamos, mediante esta señal te reconocí.
- Hepsini işaretle.
Por favor que tache a este.
Evet, evet. Onu işaretle.
- Sí, señala, señala.
Albay. Yönümüzü bu çeyreğe değiştireceğimizi dümene haber ver ve haritada işaretle.
Coronel avise al timón y a rutas que cambiaremos el curso a este cuadrante.
Öndeki o iki geminin arasındaki rotayı işaretle.
Traza un curso entre esas dos naves de avanzada.
Albay. Yönümüzü bu çeyreğe değiştireceğimizi dümene haber ver ve haritada işaretle.
Coronel, avise al timón y a rutas... que cambiaremos el curso a este cuadrante
Al. Dediklerimi işaretle.
Pero los números que le he dicho.
Rembrandt, burayı işaretle.
Rembrandt, marca este lugar.
- Bir mesajla, bir işaretle.
- ¿ Cómo? - Mediante un mensaje o una señal.
- İşaretle?
- ¿ Marcación?
- İşaretle.
- Marcación.
İşaretle.
Marcación.
- İşaretle : 50'de.
- Marcación : 50. Nivelado.
- İşaretle 0-4-4.
- Marcación : 0-4-4.
İşaretle. Kitabı bana ver.
Deme el libro.
İşaretle.
Marca.
İşaretle.
Mark.
- İşaretle.
- Marca.
İşaretle beni.
Observadme.
İşaretle, ince.
Marca, delgado.
İşaretle.
Márcala.
İşaretle onları Galt.
Márquelos, Galt.
- İşaretle.
- Márquelo.
İşaretle.
Anótalo.
Burayı işaretle.
Marca el lugar.
- İşaretle!
- ¡ Firma!
Yirmiyi işaretle.
¿ Veinte pinos?
- Nasıl bir işaretle?
- ¿ Qué clase de señal?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]