Jean valjean translate Spanish
123 parallel translation
Jean Valjean, mahkemeye çıkarıldığında aksi kanıtlanana kadar, suçlu sayılırsın.
Jean Valjean, al comparecer ante este tribunal... es culpable hasta que demuestre lo contrario.
Jean Valjean, 109 frank.
Siguiente. Jean Valjean, 1 09 francos.
Piskopos, bu adam, Jean Valjean, sarı pasaportlu bir mahkûm.
Su Eminencia, él es Jean Valjean, un convicto de pasaporte amarillo.
Böylece, Jean Valjean'ın hayatının ilk kısmı, burada sona ermiş oldu.
Así termina la primera etapa de la vida deJean Valjean.
Fantine denen şu kadınla sorun yaşadıktan sonra geçmişinizi araştırmaya, kaçak suçluları incelemeye başladım etraflı bir tasfiyeden sonra da sizin, şartlı tahliye süresini geçiren, Jean Valjean adında eski bir suçlu olduğunuza kanaat getirdim.
Después del problema con esa mujer, Fantine... descubrí su pasado investigando a los criminales que se escaparon... y, por un exhaustivo proceso de eliminación... me convencí finalmente... de que usted es el ex convictoJean Valjean... quien no se presentó ante el oficial de libertad condicional.
- Jean Valjean.
- Jean Valjean.
Şu Jean Valjean, ne zaman, nerede yargılanacak?
¿ Dónde y cuándo juzgarán... al talJean Valjean?
Jean Valjean öldü!
Jean Valjean está muerto.
Suçlunun Jean Valjean olduğu konusunda, juri üyelerinin akıllarında en ufak bir şüphe bırakmayacağım.
Estoy seguro de que el jurado no ha de tener duda alguna... de que el prisionero es Jean Valjean.
4 tanık da bu adamı Jean Valjean olarak tanımladılar.
Cuatro testigos identificaron a este hombre comoJean Valjean.
Jean Valjean benim.
Yo soyJean Valjean.
Sadece Jean Valjean var.
Sólo existeJean Valjean.
Jean Valjean!
Jean Valjean.
Ben sadece kürek esiri Jean Valjean'ı görüyorum Tanrı, hatasından dolayı zavallı müfettişi bağışlasın.
Sólo veo a Jean Valjean, un convicto y esclavo de las galeras... un cristiano piadoso y comprensivo... que perdonó al pobre inspector cuando cometió un error.
Jean Valjean ya da Don Kişot'un Ranimax haplarından aldığını bir düşünsenize.
Imagine a Jean Valjean o a Don Quijote... tomando píldoras Ranimax.
Jean Valjean iki defa daha kaçmaya çalıştı sonunda serbest bırakıldığında...
¡ Prended la mecha! ¡ Cuidado los de allá abajo!
Yine hırsızlık yaparken yakalanırsan ömür boyu hapis yersin.
Se llamaba Jean Valjean. Condenado a cinco años por haber robado un pan.
Jean Valjean, kardeşim. Paranın gücüne inanmam.
Monseñor, mirad lo que lleva en la bolsa.
- Güzel şey. - Mösyö, param! - Çek git.
Jean Valjean, no creo en el poder del dinero.
İsmi Jean Valjean'dı. Şimdi ikinci birini tanıdınız.
Por un lado, hay gente honrada.
- Hiç şüphem yoktu. Çocukluğumda Jean Valjean'ı forsa olarak tanımıştım. Yanılmış olamazdım.
Los pedidos para España e Inglaterra que empiecen a fabricarlos cuanto antes.
Sizin hakkınızda yanılmış olmasaydım siz gerçekten Jean Valjean olsaydınız emin olun size şefkat göstermezdim.
¿ Por usurpar funciones? No. Por ser el presidiario Jean Valjean.
- Javert! - Reis Bey?
No podéis ser Jean Valjean.
Denizlerden daha engin bir görünüm vardır.
Era Jean Valjean. - ¿ Estáis seguro? - Sí.
Jean Valjean dönüyor Mösyö Madeleine ise skandal ve utanca batacak.
Recordad que debéis destituirme. Creíais cumplir con vuestro deber. Quedaos.
Hastanenizden sonra Mösyö Madeleine, ücretsiz eczaneniz. Sonra yaşlılar için bir huzurevi, oğlanlar için okul. Kızlar için bir diğeri.
Si no me hubiera equivocado, si hubierais sido Jean Valjean, no habría sido bondadoso.
Jean Valjean sanılarak tanınmış ve mahkûm olmuş.
- ¿ Señor alcalde? ¿ Cuándo juzgan a Champmathieu?
Siz gelince her şey daha iyiymiş gibi geliyor bana. Zanlı, savunmanıza ekleyecek bir şeyiniz var mı? Mahkûm Jean Valjean olduğunuzu hâlâ inkâr ediyor musunuz?
Después del hospital, abrió una farmacia gratuita, un asilo para ancianos, una escuela para niños otra para niñas y un montepío para los obreros.
İsmim Champmathieu! Söyleyin onlara, gemi yapımında M.Baloup'un yanında çalışıyordum. Sorabilirsiniz.
Champmathieu es un ladrón, reconocido y condenado como Jean Valjean.
Boyuna Jean Valjean'ı soruyorlar, ama ben bu adamı tanımıyorum!
¿ Cuándo juzgan a Champmathieu?
Jean Valjean, otoriteye karşı gelmiş, eski mahkûm.
Trabajaba con el Sr. Beloup en París. Pregúntenle.
İmparatorun anayurda ayak basması.
Me hablan de Jean Valjean, y no lo conozco.
Tekrar satışa çıkarıyordu. İyi kâr sağlıyordu. Müthişsiniz!
¿ Identificáis al acusado como Jean Valjean?
İblis gelirse anneniz onu kovalar. Sen çalışsana bakim!
Jean Valjean, alias Madeleine, se ha fugado.
Kızlarımın odası.
¡ Jean Valjean!
Bu, Jean Valjean'ı arayan Javert'ti.
Ese muchacho es un poco pedante.
Şehrin tam göbeğinde, Jean Valjean şehirden kaçmıştı.
Por debajo, Jean Valjean había escapado de la ciudad.
Jean Valjean Cosette'e şunu söyleyecekti : sevdiği adam sağlığına kavuşursa. ... mutluluğunu artık kimse bozamayacaktı.
Jean Valjean quería decirle a Cosette que nada le impedía ser feliz si el hombre a quien amaba se recuperaba.
Yaralandıktan sonra hastalanan ve ateşi çıkan JeanValjean merasime katılamamıştı.
Enfermo y febril por la herida, Jean Valjean no asistió a la ceremonia.
Jean Valjean'ın hayatının ikinci bölümü de, burada sona ermiş oldu.
Así termina la segunda etapa de la vida deJean Valjean.
İsmim Jean Valjean, forsa mahkûmuyum.
Tiene hambre.
Jean Valjean kaçarcasına köyden ayrıldı.
Y os habéis dejado los candelabros. ¿ Por qué no los habéis cogido junto a los cubiertos?
Domuz!
Se llamaba Jean Valjean.
Kürek mahkûmu Jean Valjean olduğunuzu söyledim. - Kim?
Estaré fuera cinco días.
Jean Valjean olamazsınız çünkü asıl Jean Valjean tutuklanmış.
- El coche estará a esa hora.
İflâs etmiş, kendisini bulamadık. Jüri, bulunamayan kişilere celp çıkartarak çağırmak olan savunma taktiğini değerlendirecektir.
Jean Valjean, no creo en el poder del dinero.
- Montreuil Belediye Reisi M. Madeleine.
¿ Seguís negando ser Jean Valjean?
Plumet Sokağı.
Jean Valjean emprende un viaje de 24 horas.
Jean Valjean bir geceliğine aniden evi terk ederken görülmüştü.
Había tomado una decisión.
Bu arada, bütün eşyasını toparlayan Jean Valjean Fransa'yı terk etmeye hazırlanıyordu.
Jean Valjean, tras haber reunido sus bienes, pretendía abandonar Francia.
Silahlı Adam sokağında Jean Valjean uyumuyordu.
Jean Valjean no dormía.