Jiggs translate Spanish
94 parallel translation
Ben Jiggs Taylor.
Soy Jiggs Taylor.
Jiggs Taylor buraya kaçta geldiğini söyledi?
¿ A qué hora dice Jiggs Taylor que vino aquí?
Jiggs Taylor ile kızını getirdik.
Afuera están Jiggs Taylor y su hija.
Devam et. Her şeyi öğrenelim Jiggs.
Siga, vamos al grano, Jiggs.
- Yalanı bırak, Jiggs!
Ya está bien de mentiras, Jiggs.
Astor Oteline kaçta vardığını iddia ediyorsun, Jiggs?
¿ A qué hora dice usted que llegó al Hotel Astor?
Buna göre, 2.40 ile 3 arasında, Astor Otelinden buraya dönüp... işini halletmesi için Jiggs Taylor'ın 20 dakikası vardı.
De modo que Jiggs Taylor tuvo 20 minutos para volver desde el Hotel Astor y llevar a cabo todo.
Artık itiraf edecek misin, Jiggs?
¿ Quiere confesar?
Bahse varım Jiggs Taylor bütün işi bir-iki gün içinde itiraf edecek.
Ya verás como Taylor confiesa todo dentro de unos días.
Roger yahut da Jiggs.
Roger o Jiggs.
- Jiggs kim oluyor?
¿ Quién es Jiggs?
Jiggs'e bak hele.
Pero fíjate en Jiggs.
Ve de makinistim Jiggs.
Jiggs, mi mecánico.
- Evet. Jiggs sayesinde.
Con Jiggs.
Jiggs'i otobüs durağına kadar takip ettim.
Le seguí a la estación de autobuses.
Peki ya Jiggs sana karşı nasıl yaklaştı?
¿ Cómo reaccionó Jiggs?
- Roger beni Jiggs ile bulduğunda bir denizci gibi sövüp saydı.
Cuando me vio con Jiggs, blasfemó como un marinero.
Jiggs'e kendisini iki paralık, beni ise daha aşağı hissettirdi.
Puso a Jiggs de vuelta y media. Y a mí peor aún.
Eğer Roger o an ağzını açmasaydı Jiggs ile evlenir miydin?
Si Roger no hubiera respondido, ¿ se hubiera casado con Jiggs?
Jiggs'e dün gece hakkında ne söyledin?
¿ Qué le ha dicho a Jiggs sobre anoche?
Jiggs uçağı onarabilir, Shumann da uçurabilir.
Jiggs podría repararlo y Shumann pilotarlo.
Hem şu Jiggs'in huyunu suyunu biliyorum.
Conozco a ese tipo, Jiggs.
- Ben şaka yapmıyorum Jiggs!
Jiggs, hablo en serio.
Ne olursun Jiggs.
Por favor, Jiggs.
- Kapa çeneni Jiggs!
Cállate, Jiggs.
- Jiggs'e elveda demeyi.
En despedirse de Jiggs. ¿ Y?
Yumruk atma kabiliyetini mi yitirdin Jiggs?
¿ Has perdido tu garra, Jiggs?
Benim adım, Fen Jiggs.
Soy Fen Jiggs.
Jiggs. Jiggs!
¡ Jiggs!
Gördüğün gibi tam vaktinde geldi değil mi, Jiggs?
Míralo. Viene a tiempo, ¿ no, Jiggs?
Jiggs, hiç bütün bunların fazlasıyla olması gerektiği gibi olduğunu düşünmüyor musun?
¿ Jig, no crees que... aquí hay mucho más espacio del que debería haber?
Bunu sen mi söylüyorsun Jiggs? Çok dalkavukça bir övgü.
Es todo un elogio viniendo de usted.
Aklıma gelmişken Jiggs...
- Por cierto, Jiggs. - Sí.
Selam Jiggs.
Hola, Jiggs.
Acil Durum, Komuta-Kontrol Merkezi Komutanı oldum Jiggs.
Soy segundo en el ECOMCON.
Çok isterdim Jiggs ama bunu Mabel'e yapamam.
Me gustaría, pero no puedo.
Ama biliyor musun Jiggs, biraz garip bir durum var.
Es extraño.
Jiggs, seni görmek harikaydı.
Jiggs, me alegro de verte.
Jiggs, çok ciddiyim. Patronun kılıç çekmekten başka her şeyi yaptı.
Sólo le faltó sacar una espada.
Jiggs, tatlım, madem öyle şu şekilde ifade etmeme izin ver...
Te lo diré así, querido.
Beni evime bırakır mısın Jiggs?
¿ Me llevas a casa?
Jiggs sorununu halledebilir.
Jiggs lo arreglaría.
- Onu nerede bulabilirim Jiggs?
¿ Dónde le encontraré, Jiggs?
Yeter Jiggs.
Está bien, Jiggs.
- Jiggs öyle düşünüyor.
Jiggs sí lo cree.
Jiggs...
Jiggs.
Başlayalım Jiggs.
Vamos, Jiggs.
Hayır Jiggs, düşünmüyorum.
No, Jiggs, no lo creo.
Bana inanmıyorsun değil mi Jiggs?
Tú no me crees, ¿ verdad, Jiggs?
ona iyi bak Jiggs.
Cuídale.
Sizi ağırlamak bir zevkti.
Jiggs.