English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ J ] / Jimnastiği

Jimnastiği translate Spanish

65 parallel translation
On beş günlük bu göz jimnastiği bakışlarınıza iki saf elmasın parlaklığını kazandıracak.
Dele 15 días y sus ojos brillarán de nuevo como dos gemas.
Hayır, ben aletli jimnastiği tercih ediyordum.
Pues a mí me gustaba hacer aparatos.
- Sabah güzellik jimnastiği zamanı.
Es hora de mi ejercicio matutino.
Tamam o halde, iyi bir plan bulabilmek için, hep beraber fikir jimnastiği yapalım.
Hay que ponernos a definir el plan. Lo hay, solo debemos encontrarlo.
Sadece ısınıyoruz. Zihin jimnastiği.
Entramos en calor con gimnasia mental.
Öğretmeni, jimnastiği çok sevdiğini söyledi.
El instructor dice que le encantaba la gimnasia.
"Şimdi sabah jimnastiği zamanı."
Es la hora de nuestra gimnasia matinal.
Profesör, tehlikenin tam olarak ne olduğunu bilmeksizin seyircilerimize, kafa kafaya verip beyin jimnastiği yapma vaktidir... -... diyebilir miyiz?
Profesor, sin saber exactamente cuál es el peligro ¿ diría que es tiempo de empezar a golpearse y armar un jolgorio?
Böylece beyin jimnastiği yapmış olursun.
Eso te hace devanarte los sesos.
Kızlar zemin jimnastiği sona eriyor.
BACHILLERATO DE SPRINGFIELD GIMNASIA Así termina la presentación de las muchachas.
Beyin jimnastiği?
¿ Los rompecabezas y esas cosas?
Yer jimnastiği şampiyonuydum.
Fui campeón de gimnasia sobre suelo.
- Bu da bir tür beyin jimnastiği sayıIır.
Donde también tendrás que pensar.
Yüz jimnastiği?
¿ "Facial-Flex"?
Beyin jimnastiği havamda değilim sanırım.
A pesar de que no se puede decir que me disgusta la sugerencia.
Kristy jimnastiği çok severdi.
Kristy amaba la gimnasia.
Sadece ihtiyar Magic Johnson'a sabah jimnastiği yaptırıyorum.
Le dio su estiramiento matutino a Magic Johnson, es todo.
- Zeka jimnastiği yapıyorum. - Git artık Caine.
- Es un ejercicio intelectual.
Biliyormusun, bu kadar beyin jimnastiği yeter.
Dime donde trabaja Donna
Sabah jimnastiği!
¡ Gimnasia matinal!
Sabahları vücut geliştirme, geceleri beyin jimnastiği.
Hago calistenia en la mañana, y ejercicios mentales en la noche.
Ve dünyanın jimnastiği, kesinlikle benim bu pratikliğimden.. ... nefret edecekti.
Y en el mundo de la gimnasia, odiarme era como un deporte en sí mismo.
Doğal olabilirlikle dünya jimnastiği arasında sen ölürsün, zaten bunu istemiyorsun bile
La habilidad natural que medio mundo mataría por tener. Lo estás tirando por el caño.
Hayatında hep Bea'nin jimnastiği... Bea'nin sanat terapisi, ya da Bea'nin müzik terapisi oldu... fedakarlık budur. Benim tek söylediğim bu.
Es la gimnasia de Bea la terapia de arte de Bea la terapia musical de Bea es un sacrificio, es todo lo que digo.
Kusura bakma, sirk çocuğu ama öğrendiğin akrobatik hünerlerle olimpik jimnastiği alt edemezsin.
Lo siento chico del circo pero no le puedes ganar a una gimnasta olímpica en habilidades acrobáticas ¿ Así?
Bilirsin işte fikir alışverişi, beyin jimnastiği falan.
Ya sabes, tocar algunas puertas, hablar bien de mí ese tipo de cosas.
Hey bak su jimnastiği yapıyorlar.
Mira, tienen aeróbicos en el agua.
Beyin jimnastiği olmasa da olur.
Podría vivir sin todo ese yo-yo mental.
Beyin jimnastiği.
Gimnasia mental.
"Yeni Fransız akımı, jimnastiği öğrenmek bu müziğe izin vereceklerine inanamıyorum" montajı.
La nouvelle vague francesa, una peli de karate. Aquí se va a armar una gorda.
Çocuğun bezi değiştirilirken izlemek beyin jimnastiği yapmak için iyi bir tecrübe olur diye düşündüm.
Me pareció bueno condicionar nuestro cerebro para ver el cambio de pañal como algo positivo.
Dosyaya burada şöyle bir göz atıp biraz beyin jimnastiği yapsak nasıl olur?
¿ Qué te parece si veo ese archivo, y vemos qué podemos hacer?
Sadece zihin jimnastiği yapıyorum.
Sólo pienso en voz alta.
Gel seninle biraz beyin jimnastiği yapalım, olur mu Bandy?
¿ Por qué no tratas de adivinar, Bandy?
Artık jimnastiği pek istemiyorum.
Ya no estoy interesada en la gimnasia.
- Selam Dodge, jimnastiği kaçırdın.
Hola, Dodge, te perdiste los ejercicios.
Jimnastiği bıraktım.
Dejé gimnasia.
Orada sabah jimnastiği yaptırıyorlar.
Te obligan a hacer ejercicio físico.
Jimnastiği sen mi yaktın?
¿ Fuiste tú el que quemó nuestra escuela?
Farz edelim adamın biri havaya uçurmadığı bir kasa yüzünden 15 yıl yatıyor. Beyin jimnastiği niyetine iki yıl dışarı çıkmanın yolunu aradı.
Que pasa si un hombre esta enfrentando 15 años por una bóveda de Bel Air que el no voló, pasa dos años planeando su salida como un ejercicio intelectual
Jimnastiği 5 : 30'da bitiyor.
Gimnasia termina a las 5 : 30.
Su jimnastiği bugün müydü?
¿ Hay gimnasia acuática hoy?
Bu jimnastiği bıraktığımdan beri yaptığım ilk yarışma ve geleceğim söz konusu.
Ésta es la primera vez que compito en algo desde que dejé la gimnasia y mi futuro está en juego.
Son zamanlarda biraz beyin jimnastiği yaptım.
He estado pensando un poco.
Jimnastiği bu yüzden bıraktım, Claire!
¡ Tuve que dejar la gimnasia, Claire!
Yalnızca zihin jimnastiği yapıyordum.
Lo único que pretendía era aclarar mis ideas.
Jimnastiği seviyor musun?
¿ Te gusta la gimnasia?
Yaşlılar için su jimnastiği mi?
¿ Aqua-Aerobics para geriátricos?
O da onunla olmak için neden jimnastigi ektigime sasirirdi. Yani onunla birlikte olmamak.
Y después se pregunta por qué huyo al gimnasio para estar con ella quiero decir, para estar sin ella.
Birkaç dakika önce onunla birlikte olabilmek için jimnastigi kirdigini söyledin.
Hace unos minutos dijiste que tenías que huir al gimnasio para estar con ella.
Beyin jimnastiği yapmak için, vücuda ritim kazandırmak için.
Pienso que el cuerpo necesita un ritmo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]