Jingles translate Spanish
92 parallel translation
Jingles seni arıyordu.
Jingles te estaba buscando.
Sadece Jingles gelince bunu ona ver.
Sólo dale esto a Jingles cuando ella venga.
Kıytırık, kısa şiirlerinle ait olduğun yer belki de Philadelphia'dır.
Deberías irte a Filadelfia... a hacer jingles para espumas de afeitar. ¿ En serio?
- Jingles'ı görüyor musun hiç?
¿ Ves a Jingles?
Jingles, sen de geldin!
Jingle, has venido.
Monica. Jingles. Bunlar geride kaldı artık.
Monica, Jingles, eso forma parte del pasado.
- Merhaba.
Hola, Jingles.
- Jingles, üzülme ama.
Jingles, no te disgustes.
- Gidecek misin Jingles?
¿ No te marcharás, verdad, Jingles?
Zavallı Jingles.
Pobre Jingles.
Reklâm cingılları bestelerim.
Escribo jingles para anuncios.
Korkuyla dolusun. Hayatın boğulmuş durumda. Sen cingıl yazıyorsun ama istediğin bir albüm çıkarmak.
Te domina el miedo. tu vida esta estrangulada mira, compones jingles cuando podría grabar un álbum.
Mutlu Noeller şapşirikler.
Feliz Navidad, idiotas jingles.
Çok zeki, Bay Jingles.
Es listo, el Sr. Cascabel.
- Bay Jingles mı?
- ¿ Sr. Cascabel?
Del, adının Bay Jingles olduğunu söyledi.
Pero Del dice que se llama el Sr. Cascabel.
Del ve Bay Jingles'a biraz vereyim mi?
¿ Puedo darles parte a Del y al Sr. Cascabel?
Del ve Bay Jingles için.
Esto es para Del y el Sr. Cascabel.
Sen ve Bay Jingles için büyük gün.
Es un día importante para ustedes.
Bay Jingles'a bayıldılar.
Les encantó el Sr. Cascabel.
Sence Bay Jingles'ı alırlar mı?
¿ Crees que aceptarían al Sr. Cascabel?
Bay Jingles oraya gidecek.
El sitio para el Sr. Cascabel.
Bay Jingles!
¡ Sr. Cascabel!
Bay Jingles'ın iyi olmasına sevinmedin mi?
¿ No te alegras de que esté bien?
Bay Jingles'a bir şey olmasına izin vermeyin.
No dejaré que nada le pase al Sr. Cascabel.
Tamam, şimdi Bay Jingles merhaba de.
Vamos, saluda, Sr. Cascabel.
Sakin ol, Bay Jingles.
Estate quieto, Sr. Cascabel.
Bay Jingles nerede?
¿ Dónde está el Sr. Cascabel?
Rüyamda, Bay Jingles, Patron Howell'ın söz ettiği yere gitmiş. Fareliköy.
Soñé que el Sr. Cascabel llegó al sitio del cual habló el jefe Howell, esa Ratonlandia.
Bay Jingles'ın makarayı döndürüşünü seyrettik.
Todos miramos al Sr. Cascabel hacer rodar esa bobina.
Bu Bay Jingles olamaz.
No puede ser el Sr. Cascabel.
Bay Jingles tesadüf eseri böyle oldu.
Creo que lo del Sr. Cascabel fue un accidente.
ikimize de bulaştırdı değil mi, Bay Jingles?
Nos contagió a los dos, ¿ verdad, Sr. Cascabel?
Bay Jingles?
¿ Sr. Cascabel?
Evet, televizyon cıngılları.
Si, jingles para televisión.
Yine de 1945 ile 1960 arası onun sesiyle ünlenen bir reklam şarkısını yayınlamayan radyo ve televizyon bulamazdınız.
Sin embargo, de 1945 a 190 era imposible encender la radio sin oír uno de los jingles que la hicieron famosa.
1961'de Pearl, bir reklam sesinden gerçek sanatçılığa geçiş için... Carnegie Hall'da bir konser verecekti.
En 191, Pearl aprovechó su presentación en el Carnegie Hall para dar el salto de ser cantante de jingles a artista.
Biraz mısır ekmeği ister misin, Bay Jingles?
¿ Quieres pan de maíz, Sr. Tintín?
Senin şömineyi yaktığın ve Bay Jingles'in bacanın içinde olması nedeniyle etrafı dumanların sardığı Noel'e bayılmıştım. Ah, yapma.
Me encantó la Navidad que encendiste la chimenea y entró humo por toda la casa porque sr.Jingles estaba en la chimenea
Bu su senin nakit akışın olsun. Yani bestelediğin jinglelardan aldığın telif ücretleri.
Esta agua es el flujo de caja en tu caso serían derechos de autor de tus jingles, ¿ bien?
Gerçek şu ki jingle bestelemeye başlamasaydım Guadalajara Tıp Fakültesi'nin balolarında piyanist şantör olurdum herhalde.
Si no hubiera empezado con los jingles, estaría tocando en bailes universitarios en la facultad de medicina de Guadalajara.
Sihirli televizyon kutularıyla sihirli laflarıyla ve reklam müzikleriyle ülkedeki herkesin tam da aynı anda aynı kelimeleri akıllarına getirmesini aynı bayağı düşünceye sahip olmasını sağlayabiliyorlar.
La caja mágica de la televisión, con sus palabras mágicas, sus jingles, puede hacer que todos en el país piense en las mismas palabras y tengan los mismos pensamientos banales exactamente en el mismo momento.
Annem de kedim Jingles'ın çiftlikte olduğunu anlatıyor ama erkek kardeşim uyutulduğunu söylüyor.
Mi mamá dice que mi gato, Jingles, está en una granja pero mi hermano dice que le dieron una inyección, también.
Bana 13 yıl boyunca aldırdığı ve cüzdanı büyük şeyi küçük bir dizi erkekle evlenerek finanse ettiği piyano derslerini boşa harcamış, tembel ve değersiz bir jingle bestecisi olduğumu söyledi mi, söylemedi mi?
- Bueno, lo hizo, pero- - - ¿ Y ella dijo o no que era un trasero perezoso compositor de jingles que ha desperdiciado 13 años de clases de piano que ella pagó casandose con hombres de grandes billeteras y pequeños penes?
Yani sen gerçekten erişkinlerin kullandığı alt bezleri için şarkılar yazan biri olarak tanınmak mı istiyorsun?
¿ Quieres ser conocido como el tipo que escribe jingles de pañales para adultos?
Ve annem yerel reklam ajansında reklam şarkıları yazıyordu.
Y mamá componía jingles publicitarios.
* Senin müzik standartlarını karşılayamadığım için üzgünüm, * seni koca kıçlı, reklam müzikçisi!
Siento no poder conformar tus gustos musicales escritorcillo de jingles baratos.
Evet, senin şu küçük müzik şeyin.
Sí, lo de los jingles.
Herb başarılı bir jingle yazarı olduğunu söylüyor, ama Judith sarhoş ve yeteneksiz bir yazar olduğunu bayılıp, bir para çukuruna düştüğünü söylüyor.
Herb dice que eres bueno componiendo jingles y Judith dice que eres un alcohólico sin talento que cayó borracho en un pozo de dinero.
Hala jingle yazıyor musun?
- ¿ Aún escribes jingles?
Cingıl işi bitti artık.
El negocio de los jingles está muerto.