Jonas translate Spanish
2,551 parallel translation
İşte Jonah yerine değildi onun kaderi ve onun ceza Bir kapalı atılır oldu okyanusun içine tekne.
Aquí Jonas no estaba cumpliendo con su destino y su castigo fue ser expulsado en un barco hacia el océano.
- Spice Girls.
- Jonas Brothers.
- Jonas Brothers. Çocuklar, hayır o gruplardan birini kullanamayız.
Chicos, no, no, no podemos usar ninguna de esas bandas.
Jonas Englin'le dalaştığımızdan beri yeteneğimi kaybettim.
Mire, incluso desde ese lío con Jonas Englin, perdí mi habilidad...
Jonas'ların amcasına dönmüşsün.
Te pareces a un tío de los Jonas.
Jonas, ismi Randy Jonas.
Jonas, el nombre es Randy Jonas.
Jonas'ın bağlantısı olduğunu düşündüğümüz cinayetleri araştırıyoruz. - Sattığı uyuşturucuyla ilgili olabilir.
Estamos investigando la relación de Jona con una serie de asesinatos relacionados con Éxtasis que él pudo haber vendido.
Randy Jonas'un rehabilitasyonu da aynı programın parçası mı?
¿ La rehabilitación de Randy Jonas... forma parte de ese mismo programa?
Görüyor musun Jonas, ne korkunç bir hata yaptım.
Jonas, ¿ entiendes el terrible error que cometí?
Sağ ol ya Jonas.
¡ Gracias, Jonas!
Jonas, bu...
- Jonas, este es, este es...
- Ben de Jonas.
- Jonas.
Tabii, tabii, öyledir. Siktir git Jonas.
Sí, sí, sí, no molestes, Jonas.
- Böyle iyiyim, teşekkürler Jonas.
- Estoy bien, gracias, Jonas. - Quiero más para mí.
Adı Jonas'tı sanırım.
¿ A Jonas?
Jonas zor bir ayrılık yaşadı.
Jonas ha sufrido una de las duras.
Helen, bu Jonas.
Helen, Jonas.
- Keyfine bak. Jonas da şimdi bize ilişkilerin neden rol yapmaktan ibaret olduğunu açıklıyordu.
Jonas justo estaba explicando porqué las relaciones son una porquería.
Sikko gibi.
Jonas.
Jonas tam bir aptal olmalı. Bunları anlatması falan.
Debe ser muy molesto, Jonas, ¡ exponiéndolo así!
Ama yatmadan önce iki tek atmak için neden bize gelmiyorsun?
Jonas, ¿ por qué no vienes con nosotros, por una copa si quieres?
- Jonas.
- Jonas.
Oluşan atmosferi fark etmiş olabilirsin çünkü yıllar önce Jonas'la aramızda bir şeyler olmuştu.
Tal vez notaste una cierta atmósfera porque... Jonas y yo, hace años, tuvimos algo.
Gemma kafadan kontaktı ama sen Jonas'tan bahsetmedin bile.
Gemma estaba loca. Pero tú nunca mencionaste a Jonas.
Jonas, Bay Marakeş miydi?
- ¡ ¿ Jonas en el Sr. Marruecos? !
Jonas olduğunu değil.
- Bueno, no él.
Jonas, Marakeş'in fındıkfaresi çüklü kralı kafana girmiş!
¡ Jonas, rey modelo-idiota de Marruecos te hizo enamorar!
Jonas ise eski bir kaçamak sadece. Kafayı yeme durduk yere! Ne, ben mi kafayı yiyorum, ben mi?
Y Jonas... es una vieja aventura.
Jonas, yatmadan önce iki tek atmak için neden bize gelmiyorsun, istersen tabii?
Jonas, ¿ por qué no regresas con nosotros, por una copa si quieres?
Jonas, burası güzel bir yermiş!
¡ Jonas, este es un lindo lugar!
Şaka yapıyorum Jonas.
Estoy bromeando, Jonas.
Yine şaka yapıyorum Jonas!
Estoy bromeando de nuevo, Jonas.
- Kalk ayağa Jonas, hadi!
- ¡ Levántate, Jonas, vamos!
- Kalk ayağa Jonas, hadi!
¡ Maldito imbécil!
Sana bir hikâye okumak için mi uğramıştı Jonas?
¿ Acaso Jonas venía a contarte un cuento?
İsimleri Jonas Luanda ve Werner Blitch.
Se llaman Jonás Luanda y Werner Blitch.
Güvenlik işlerine bakmıyorum, Jonas.
Ya no soy jefe de seguridad, Jonas.
Peder, Jonas. Onu içeri getirin.
Peder, Jonas, tráiganla dentro.
Jonas, Lars'la gidip kontrol için Carter ve Jameson'ı getirin.
Jonas tú y Lars traigan a Jameson y Carter. - Hay que revisarlos.
Jonas.
¡ Jonas.
Jonah yuttu Allah tarafından gönderilen bu dev balık.
Jonás fue tragado por este pez gigante enviado por Dios.
Eğer Jonah, bir insan, yuttu olmuştu, o her şeyden önce olurdu Yaratığın tarafından sökük dişler, daha sonra ezilmiş belki yuttu, ve oldu mide asitleri yok ederdi Onun deri ve iç organları.
Si Jonás, un ser humano, había sido tragado, en primer lugar habría sido desgarrado por los dientes de la criatura, y masticado cuando fue tragado, y quizás los ácidos estomacales habrían destruído su piel y sus órganos internos.
Ben Yani soru, Bu gerçekten Jonah bir açıklaması tarafından yuttuğunu biyolojik bir hayvan?
De modo qué la pregunta que tengo es : ¿ Esta es una descripción real de Jonás de ser tragado por un animal biológico?
Jonah, aslında, değildi bir balina tarafından yutulması, ama bir tarafından
Jonás, de hecho, no fue tragado por una ballena, sino por un
Jonah içine kayboldu açıkça bir nesne bir suni veya dünyadışı arasında köken, ve bu tür bir oldu özel ilgi olduğunu o değil Sadece hikaye ile ilgili, ama bu Binlerce yıl bu oluştuktan sonra, biz bugün hala bu konuda konuşuyor.
Jonás desapareció en el interior de un objeto que era claramente de origen terrestre o extraterrestre y que fue de tal interés específico no sólo en relación con la historia, sino que miles de años después de ocurrido, aún estamos hablando sobre él en la actualidad.
Yunus ile Balina Seyri var.
Esta la vigilia de Jonás y la Ballena.
Jonas'la çok konuşur musun?
¿ Hablas mucho con Jonas?
Tüm bunlara devam etmek istiyor
Jonás va a estar en un asilo de ancianos este fin de semana. ¡ Recuerda lo que te dije!
- Johnas dedem orda oturuyor -
Ahí se sienta mi abuelo Jonás. Esa es su silla.
Bak bu..
Jonás...
Johnas.. bu öğlen öldü.
Jonás ha muerto esta tarde.