English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ J ] / Joon

Joon translate Spanish

2,182 parallel translation
Joon!
Joon...
Joon. Babanı ara.
Joon, trae a tu papá.
Sana böyle zor zamanlar yaşattığım için üzgünüm Joon.
Lamento haberte causado tanto dolor, Joon.
Joon'la beraber yemeyecek miydin? Hayır!
¿ Estás haciéndolo para Joon?
Joon bira sevmez.
Joon no bebe mucha cerveza.
Joon'la beraber yiyeceksiniz.
Lo sabía. Le haces la cena a Joon.
Joon münasip bulmaz değil mi?
Pero no creo que Joon lo permita.
Bahse girerim Joon yalnız seninle yemek istiyordur.
Apuesto que Joon querría cenar a solas contigo.
Şimdiye kadar Joon'un bir kızla böyle zaman geçirdiğini gördünüz mü?
¿ Han visto a Joon estar así con una chica antes?
Bunların hepsini Joon mu yaptı?
Guau. ¿ El Director Seo hizo todo eso?
Başka biriyle ilgilenmesini istemezsin değil mi?
No quieres que Joon se interese más en Ha Na, ¿ verdad?
Joon!
¡ Oppa!
Uygun Dayanışma grubundan Bay LEE John-o'yu dinleyelim.
Oigamos al Sr. LEE Joon-Ho del grupo cívico Solidaridad Oportuna.
Kyung-sik ve Joon-sik, nazik olun.
Kyung Sik y Joon Sik, ahora sean amables.
Seni bulamadığım için, Han Tae Joon bana biraz üzüntü verse de hala Han Tae Joon'un gölgesinde hayatımı sürdürüyorum.
A pesar de que conseguí algo de dolor por... Han Tae Joon porque no podía encontrarte. Aún soy capaz de mantenerme y sobrevivir bajo Han Tae Joon.
Bana Han Tae Joon'un gizli fonlarındaki bilgileri getir.
Tráeme información de los fondos de sobornos de Han Tae Joon...
- Han Tae Joon'un karısı mı?
- ¿ La esposa de Han Tae Joon?
Başkan Han Tae Joon mu?
¿ Es el Presidente Han Tae Joon?
Joon...
Joon...
Han Tae Joon.
Mi nombre es Han Tae Joon.
Sang Joon!
Eh, Sang-joon.
Joon!
¡ Joon!
Sakin ol, Joon.
- Seo Joon, cálmate.
Kapatmayacaktı değil mi?
Seo Joon, no iba a colgar, ¿ cierto?
İş konusunda Seo'nun kendine çok güvendiği herkes tarafından biliniyor.
Aunque todos sabemos que el Jefe Seo Joon tiene mucha confianza.
New York'da iğrenç fotoğraflarıyla ilk çıkışını yaptığı sıralar oldukça popülerdi.
Seo Joon, cuando regresaste de Nueva York tuviste un gran éxito por unas fotos llamativas.
Seo?
Jefe Seo Joon.
Joon!
¡ Jefe!
Joon!
¡ Seo Joon!
Ben Seo Joon'um!
Soy Seo Joon.
Evet, Seo Joon. Senin aileden kalan mirasın var fakat bana ailemden kalan tek şeyse borç.
Sí, eres Seo Joon y tienes dinero, pero yo tengo deudas.
Patron! Bavulun burda.
Seo Joon, tu equipaje.
Joon nerede?
¿ Dónde está Joon?
Joon! Kız gelip telefonunu aldı mı?
Joon, ¿ ya vino por el celular?
Seul'u aradım. Joon'un bir fotoğraf çekimi için burada olduğunu duydum.
Escuché que Joon está haciendo una sesión de fotos.
Patron!
Joon.
Patron.
Joon.
Buraya gelmen gerekiyor.
Joon debes venir.
Kızın nerede kaldığını biliyor musun?
Joon, ¿ sabes en que lugar se hospeda ella?
Yorgun olmalısın, arabada kal.
Joon, debes estar cansado esperérame en el auto.
O bir sürtük olsa da senin yanında rahibe gibi kalır!
Ella sólo conoce como por ser molesta... Pero tú Joon eres ompletamente incomprensible.
Patronum!
Director Joon.
Patronum!
¡ Director Joon! Joon ¡ Director Joon!
Seo Joon!
Pero, Seo Joon.
Seo Joon!
Oye, Seo Joon!
Güzel, patron!
¡ Buen trabajo. Joon!
Seo, senin için geldi.
Ella vino a ver a Joon.
Joon'u arayın!
Traigan a Joon.
Joon'u buraya getirin.
Traigan a Joon.
Joon.
Joon...
Seo Joon!
¡ Oye! ! Seo Joon!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]