English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ J ] / Juno

Juno translate Spanish

242 parallel translation
Bunlar da Don Giulio ve Nico. İsveçli sevgilisi yakında prenses olacak.
Ahí están don Juno y Nico, su amiguita sueca.
- JUNO PLAJLARI SAAT 06 : 49
- JUNO 06 : 49 HORAS
İngiliz ve Kanadalılar Sword, Gold ve Juno'da düzenli ilerliyor.
Los ingleses y canadienses avanzan por las playas.
Juno nerede?
¿ Dónde está Juno?
İşte, ortada, gürleyen Jüpiter. Yanında Jünon, Mars, Venüs ve Merkür.
En el medio, un brillante Júpiter, Juno, Marte, Venus y Mercurio.
Shimazo'nun karısı ve kızı Tone nehrinin aşağı tarafında yaşıyor.
La mujer y la hija de Shimazo viven juno al río Tone
Mars Jüpiter'in tam karşısına geçtiğinde Temmuz'un 3. haftasına kadar çok şey ümit etmemelisiniz...
Con Mercurio en oposición a Juno no se puede esperar mucho... hasta la tercera semana de julio.
Bize bak Jüpiter ve Juno gibiyiz. Giulio Romano nun "Tanrıların aşkı". kitabındaki gibi.
Parecemos Júpiter y Juno,... en "Los amores de los dioses" de Giulio Romano.
Ben her zaman Jüpiteri sakallı biri olarak hayal ederdim. ve Juno yuda çok şişman.
La verdad es que a Júpiter siempre me lo imaginé con barba y a Juno más gorda.
Elbette der.. onun tüm arkadaşları Fransızdı.
¡ Sus amigos eran franceses! "He estado en Titán, he estado en Juno,"
Dünyadaki o evde 125 yıl geçireceksiniz. Bu süre boyunca Juno'dan sadece üç kere birinci sınıf D-90 rica hakkınız var.
Tienen que pasar 125 años en la Tierra, en esa casa durante los cuales tienen tres mediaciones D-90 de primera clase con Juno.
- Danışmanınız Juno'yla.
- Con Juno, su asistente social.
- Siz bizim danışmanımız Juno musunuz?
- ¿ Es Juno, la asistente social?
Onlar ki, karada ve denizde çetin savaşlara girmiş ve zalim Hera'nın acımasız gazabıyla lanetlenmişti.
exiliado por el destino a italia y a su costa Lavinia por mil mares y tierras golpeado por la violencia de los cielos y la sania vengativa de Juno
- Juno Skinner.
Juno Skinner.
" Juno Skinner, sanat eserleri ve antika satıcısı...
Se ocupa de arte y antigüedades.
Halit, Juno Skinner'e 2 milyon dolarlık bir ödeme yapmış.
Hay un pago de $ 2 millones de Khaled a Juno Skinner.
Juno'nun tüm nakliye acentelerini ve müşterilerini dinletiyorum.
Interceptamos a todos los clientes deJuno.
Keşke tekrar görüştüğümüze sevindim diyebilseydim.
Ojalá pudiera decir que me alegra verte, Juno.
Juneau Günlük Haberler'e.
Al periódico de Juno.
Kaptan Trevor Hall. Juno :
Trevor Hall, Juno, del Cap.
Vesta ve Juno, avcı gemilerini yollayın ve mevki alın.
Vesta y Juno, envien fuerzas a punto de ataque.
Juna ve Nemesis'e ait Cengâverler yaklaşıyorlar ama çatışmaya girmediler.
Juno, Nemesis y Furia avanzan, pero no atacan.
Juno geri çekiliyor.
Juno desaparece.
Ama bunu Juno'ya ben söyleyemem ki.
Pero no seré la que se lo diga a Juno.
Juno.
Juno.
Juno'nun protezi.
La protegida de Juno.
- Juno onu çiğ çiğ yer diye düşünmüştüm.
¿ De verdad? Siempre creí que a Juno le gustaban jóvenes.
Juno bir resim göstermişti bana. Beraber tırmanırken çekilmişti.
Juno me mostró una foto de cuando solían escalar juntas.
Ben de Juno gibi kızlara takılıyorum.
Soy una maldita deportista como Juno.
Juno, bu yolun doğru olduğundan emin misin?
Juno, ¿ estás segura que vamos en la dirección correcta?
- Juno, daha gelmedik mi?
Juno, ¿ ya llegamos?
- Juno.
- Juno.
Juno, ara vermeyeceğim.
Juno, no me voy a quebrar.
- Meraklanma. Bir yere gittiğimiz yok.
No te preocupes, Juno, no vamos a ir a ningún lado.
Bu doğru değil mi, Juno?
¿ No es verdad, Juno?
Juno, değil mi?
Juno, es verdad, ¿ cierto?
Tanrı aşkına, Juno.
Por el amor de Dios, Juno.
Boreham mağaraları için aynen böyle bir rota verilir ki zaten burası Boreham mağaraları değil, ne dersin, Juno?
Así es como funciona, pero presenté el plan para las Cuevas Boreham y estas no son las Cuevas Boreham, ¿ verdad, Juno?
Juno?
¿ Juno?
Juno!
¡ Juno!
Juno, yok bir şey. Seni tuttuk.
Juno, está bien, te tenemos.
- Juno, şu fişeklerden birini yaksana.
- Juno, prende una de tus bengalas.
- Juno, tahta niyetine bir şey bul.
- Juno, busca algo para entablillarla.
- Hey, Juno. Baltalardan birini kullan.
Oye, Juno, usa una de estas hachas para hielo.
- Juno, yardımına ihtiyacım var.
- Juno, necesitaré tu ayuda aquí.
- Juno!
- ¡ Juno!
- Juno, fişek!
- ¡ Juno, la antorcha!
Bir tane Bacchus için.
Tres por Juno.
Titan'a gittim, Juno'ya gittim. Kavonoza girebilecek Sekiz şey sayabilirim.
"yo sé 8 cosas que van en un bote y tú no."
- Juno.
- Es Juno.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]