Jurassic translate Spanish
130 parallel translation
Dr. Grant... sevgili Dr. Sattler... Jurassic Parka hoşgeldiniz.
Dr. Grant mi querida Dr. Sattler bienvenidos a Jurassic Park.
Jurassic Parkın bilimadamlarının geleceği günü bekler.
Hasta que llegaran los científicos de Jurassic Park.
Bu adamlar, bu mucizeyi gerçekleştiren insanlar.
Esa gente son los que realizaron el milagro de Jurassic Park.
Jurassic Parkta doğal ortamda doğum olmaz.
En Jurassic Park nada se reproduce sin permiso.
Çünkü Jurassic Parktaki bütün hayvanlar dişi.
Porque en Jurassic Park todos son hembras.
Jurassic Parka hoşgeldiniz.
Bienvenidos a Jurassic Park.
Bu da Dilophosaurus'u, Jurassic Parktaki güzel... ama ölümcül hayvanlardan biri yapıyor.
Esto hace que el Dilofosaurio sea un bello pero mortal huésped de Jurassic Park.
Dennis Nedry olmadan Jurassic Parkı ayağa kaldıramam.
No puedo controlar Jurassic Park sin Dennis Nedry.
Jurassic Parktan çocukları, bir dinozor uzmanından başka kim kurtarabilir?
¿ Qué mejor guía para el parque que un experto en dinosaurios?
Hayır, ama Jurassic Park'ı izledim
No, pero he visto Jurassic Park.
İnsanlardan oluşan bir Jurassic Park mı?
¿ Un Jurassic Park de seres humanos?
- Peki Jurassic Park'takine ne diyeceksiniz adamım?
- ¿ Y lo del negro de Parque Jurásico? - Buenísima.
- Jurassic Park'a hoş geldiniz.
Bienvenidos al parque jurásico.
Jurassic Park'tan beri en başarılı filmimiz bu oldu!
¡ Nuestra película con más éxito desde Parque Jurásico!
Jurassic Park'a gitti.
Está en Parque Jurásico.
Eminim ki Jurassic Park'ta iyidir.
Seguro que está bien en Parque Jurásico.
O da Jurassic Karpuz.
Y ella es la Jugg Jurásica.
Jurassic Park, maliyetinin yarısını küçük plastik dinozorlardan karşıladı. Ve onlar bu zırvadan bile ölüydü!
"ParqueJurásico" hizo millones vendiendo dinosaurios más muertos... que esta basura.
Buna rağmen Lily kusmaya başladığı zaman sesi, Jurassic Park'taki Velociraptor gibi çıkıyordu.
Pero no ayuda que cuando Lily vomita suene como un velociraptor de Jurassic Park.
Bu gece, bir konuda uzmanlaşan parklara rakip olup... sayısız müşteri çekecek olan bir mega olayı... San Diego Jurassic Parkını vaftiz edeceğiz.
Bautizamos el Parque Jurásico en San Diego con algo que atraerá al público en números que dejarán atrás a otros parques.
Bu kil çagindan, diğeri Jurassic döneminden.
Uno es cretáceo, el otro es jurásico.
Merak ediyorum acaba kaç kişi adı "Jurassic Parka" olan bir filme gider
Me pregunto cuántos verían una llamada Jurassic Parka.
Jurassic Park gerçek olabilirdi.
Jurassic Park podría hacerse realidad.
Tıpkı Jurasik Park gibi.
Igual que Jurassic Park.
Beni dinle, Jurassic beyinli Kayley'nin onu sevecek birine ihtiyacı var.
Escúchame, tonto jurásico. Kayley merece alguien que la ame.
"Jurassic Park", "E.T." "Jaws", "Indiana Jones" serileri.
Jurassic Park, E. T Jaws, Indiana Jones series.
Natalie'nin o Jurassic Park'taki tüküren kertenkeleler gibi olduğu bir tane de var.
Tengo otro en el que Natalie se convierte en el lagarto que escupe de Jurassic Park.
- JURASSIC PARK Dinozorları görmek için kim para verir?
¿ Quién va a pagar para ver dinosaurios?
Jurassic Park tan beri böyle bir yürüyüş görmemiştim.
No vi a nadie caminar asi desde Jurassic Park.
Kahrolası Jurassic Park'taki dino gibi!
El dino sangriento desde Jurassic Park!
Bak, Jurassic Park'ı ilk izleyişimde aldığım bilet. İkinci ve üçüncüsü de.
Mira, el boleto de la primera vez que vi Jurassic Park y el de la segunda y de la tercera.
Bu da kanıtlıyor ki Jurassic Park fikri önce benim aklıma geldi.
Y para concluir, eso demuestra que yo tuve primero la idea de Jurassic Park.
Jurassic Park'la ilgisi olmayan birsoru var mı?
Alguien quiere preguntar algo no relacionado con Parque Jurásico?
John Hammond ve lngen'in Jurassic Park'ta yaptıkları... genetik mühendisliğiyle park canavarları yaratmaktı.
Lo que John Hammond e lngen hicieron en Parque Jurásico... es crear con ingeniería genética un parque temático de monstruos.
Bunun Jurassic Park'tan daha iyi olması imkansız.
De ninguna manera esto es mejor que Parque Jurásico.
Korkutucu,... harika, şuna baksanıza....... sanki Jurassic Park'daki bir şeye bakıyormuşsunuz gibi.
Atemorizantes, asombrosos, bueno, para observar, sientes que estás viendo algo salido de Parque Jurásico.
Sen Jurassic Park geri bize gönderen sendin, tamam mı?
Tú nos trajiste a Parque Jurásico, ¿ vale?
Bu Jurassic ormanından çıkmanın bir yolunu bulacağız.
Encontraremos la manera de salir de este aprieto jurásico.
1993 yılında ILM'nin nefes kesici efektleriyle Steven Spielberg'in "Jurassic Park" ı yapıldı.
En 1 993, tras ayudar a crear los efectos pioneros de ILM... en Parque Jurásico de Steven Spielberg...
Jurassic Park.
Parque Jurásico.
Jurassic Park'ı izlemeye gitmiştik.
Vimos Jurassic Park.
Jurassic Park.
Jurassic Park.
Jüri üyesi bayanlar ve baylar, Jurassic Park'ı hepiniz görmüşsünüzdür. Jeff Goldblum'un bir dinozor saldırısına asla uğramadığını fark etmişsinizdir.
Damas y caballeros del jurado, todos vieron Jurassic Park... aun así, saben que Jeff Goldblum nunca fue atacado por dinosaurios.
Gişeleri alt üst eden Jurassic Bark ve devam filmlerinin yıldızı, kısa süre önce kendi parfüm serisini piyasaya sürmüştü.
Trágicamente, el campeón taquillero número uno... de filmes como LadridoJurásico y sus continuaciones... acababa de lanzar su línea de perfumes para mascotas.
Tıpkı Jurassic çağında karşılaştığım bir yırtıcıya benzediğin.
Eres la viva imagen de un utahraptor que una vez vi en el Jurasico.
Burası Jurassic Park değil Paulo.
No estamos en "Jurassic Park", Paulo.
"Jurassic Park."
Parque jurásico.
Çok zenginmiş ve alışılmadık bir lunapark yapmaya karar vermiş. Dinozorlarla, adını da Jurassic Park koymuşlar. 12 kez izledim.
Con dinosaurios y llamado Jurassic Park.
Ailem beni Jurassic Park'a götürmüş.
A los 1 0 años, mis padres me llevaron a ver Jurassic Park.
Önceki aksam pirzola yemistik ve Jurassic Park'taki gibi sesler çikmisti.
Sonaba como en Parque Jurásico.
Jurassic çağından!
Jurásica!