Jäger translate Spanish
110 parallel translation
- Jäger nerede?
- ¿ Dónde está Jäger?
Haydi, Jäger!
¡ Vamos Jäger!
Max Jäger?
¿ Max Jäger?
Selam Bayan Jager.
Hola, Srta. Jäger.
Müsaade eder misiniz, Bayan Jäger?
¿ Me permite, Sra. Jäger?
Kalçalr rahat, Bayan Jäger gibi.
Cuidado con las caderas, como la Sra. Jäger.
Bayanlar, Bayan Jager ve ben sizi bugün buraya davet ettik çünkü...
Señoritas, la Sra. Jäger y yo las hemos invitado hoy porque...
Olaylara "Jäger Olimpiyatları" gibi yaklaşan tam bir kampus çocuğusun.
Así que encabezas eventos como las Olimpíadas de Jäger.
Evet, yaşamış sayılmazsın... Jäger'e atış yapana kadar.
Sí, bueno, uno no ha vivido... hasta que ha competido.
Bu bizim Jäger amca.
Este es nuestro tío Jäger.
- Bir tek Jägermeister ister misin?
- ¿ Quieres un trago de Jäger?
Gerçi bunda biraz Motley Crue'nun ve çokça Jager'ın etkisi vardı.
Aunque incluía un poco de los Motley Crüe y mucho Jäger.
Jäger içkisinden içireceğiz.
Servimos Jäger.
Dostum, Jäger içmezler.
No van a tomar Jäger.
En azından bu sürtüklerin boğazından bir şişe Jäger geçirebiliriz.
Vamos, al menos hagámosles tragar un Jäger a las perras.
Ardından diğer Jäger'ı geçirip geçiremeyeceğimizi görürüz.
Luego veremos si quieren otro Jäger.
Cin tonik, tekila, Jäger...
Tiene gin, tequila, Jäger...
Evet, Bir tabak Tater Tots ve Jager alalım.
Sí, queremos un plato de bolitas de papa y... ¿ Jäger?
Jäger kusuyorum hamur gibi kalçalarına...
Vomito licor sobre sus muslos blancos ¿ AIdous Snow y P! nk?
- Bir kadeh Jäger ister misin?
- ¿ Quieres un trago de Jäger? - Sí.
Bakmaya devam et Travis. Sıçanlarına neden "Jager" ve "Meister" adını taktığını bulacaksın. *
Sigue mirando sabrás por qué le puso a los hámster Jäger y Meister.
Ama biraz daha dikkatli incelediğimde bira, Jager, kayganlaştırıcı ve magnum kondom...
Pero luego examiné con detalle qué había sido comprado. - Cerveza, Jäger, lubricante, condones.
Kızlar göğüslerinin arasında Jäger shut bardaklarıyla dolaşıyor mu?
¿ Las chicas traen copas en los pechos?
Arama emriyle evime geliyorlar!
¡ Sr. Jager, cálmese!
Yeager astronaut bile değil, ama televizyonda buji satıyor.
Jager ni siquiera era astronauta, pero está en la tele vendiendo bujías.
Gerçi bunda biraz Motley Crue'nun ve çokça Jager'ın etkisi vardı.
A las dos nos envolvía el sonido de Motley Crue y por mucho yogur.
- Tamam bir Jager Meister, bir de Jell-O shot.
Muy bien, quiero Yaegermeister y un vaso de Jell-O.
Albay Henry De Jager, Güney Afrika'nın bir numaralı suçlusu.
Ese es él, el Coronel Henry De Jager. El ejecutor número uno de Sudáfrica.
Senin için De Jager'ı ayarlarız.
Te lo facilitaremos.
Bakın, Bay De Jager... Sizi kurtalara attılar, onları devirmek isteemz misiniz?
Sr. De Jager... ya le han echado a los lobos y vienen por usted.
De Jager üstlerini ve kendisini ifşa etti.
El Coronel De Jager pudo denunciar a sus superiores... pero al costo de implicarse él mismo.
Albay De Jager'ın devletin güvenlik birimindeki üstlerinin emirlerine uyduğuna inanıyoruz.
Estamos conformes con que el Coronel De Jager actuó bajo la tutela... siguiendo las órdenes de uno o más miembros superiores... del departamento de seguridad del gobierno.
De Jager 63 cinayetten yargılanacak.
El Coronel De Jager comparecerá a juicio... bajo 63 cargos de asesinato.
İki yıl önce Nicky Jagger'in kızkardeşi çok zengin bir Fransız adamla tanışıp bir ay boyunca adamın yatıyla Akdeniz'i dolaştıklarını duymuştum.
Hace dos años Debbie Jager conoció a un francés rico y pasaron meses recorriendo el Mediterráneo en yate.
Jager ( viski ) sever misin?
¿ Te gusta el Jager, eh?
Buradaki herkes Jager seviyor değil mi?
Confío en que a todos les guste el Jager.
Üç Jager ve bir NyQuil.
Tres Jagers y un NyQuil.
Baksana, Queens'li çocuklar için iki kadeh Jager daha versene.
Tráeme otro par de Jagers... -... para los muchachos de Queen.
Seth, Jager içmeyi lisede bıraktım.
Tomo vodka, Seth. Dejé de beber Jager en la secundaria.
İşte "Biz Jager içmeyiz" tayfası. N'aber, E? .
Es el grupo "No tomamos Jager". ¿ Qué tal, E.?
Dr. Jager, Dr. Cuervo, Dr. Captain Morgan.
Dr. Jager, Dr. Cuervo, Dr. Capitán Morgan.
Viskiyle kanyağı karıştırmak pek iyi bir fikir değildi sanırım.
Creo que mezclar whisky y jager no fue una gran idea, ¿ verdad?
Sanki bütün gece dışarda Jager içmiş... Üstüne, bambide ıslak hamburger söylemiş... Yarısını yemiş...
Como si hubiera estado afuera toda la noche tomando... pelenado en un estacionamiento... desmayandose y cagandose ensima, y sus amigos la hubieran traido a casa con las ventadas del auto abiertas... y ahora lo tengo que limpiarla!
- İnsanlara içkiyle yol göstermeye başladığın an, durulma zamanı gelmiş demektir.
- Cuando empiezas a dar comunión con tragos de Jager, Tim, es hora de calmarse.
İki Jager.
- Dos Jägers.
Hiç Jager Bomb içtin mi?
MOTOCICLISTA ¿ Alguna vez saliste con un vago?
İlk anayasa değişikliği gecemiz.
Poesía de palabra hablada y 2 dólares jager tiros.
Söylenen şiirler ve 2 dolara jager. "Devlet, tüm inançlara uzak durmak zorundadır. Vatandasların dini ya da dini olmayan inançlarına göre yaşamalarını ve bu inanç ve düşüncelerini ifade etmelerini engelleyemez."
"el congreso no debería hacer ninguna ley respecto al establecimiento de una religion o prohibir la libre practica de la misma o restringir la libertada de expresión"
Bar müdavimleri genelde seni güler yüz ve bir bardak Jager ile karşılar.
En los bares deberían recibirte con una sonrisa y un trago.
Onu biraz Jager'la karıştırıp iksir bombası yapardım sonra da seninle içerdim, kanka çünkü seni seviyorum.
Diría que la mezclaría con un poco de licor y haría una bomba de poción y luego haría un choque de pecho contigo, hermano, porque te quiero.
Onlara popo üstü dövmeleri, kokteylleri hesap makinesinde "meme" yazmayı öğreten benim.
Yo soy quien les enseñó sobre los sellos andantes y las bombas jager y cómo escribir "tetas" en una calculadora.