English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kahire

Kahire translate Spanish

607 parallel translation
Gerçekten de şu korkunç modern Kahire'de miyiz?
¿ De verdad estamos en el horrible El Cairo actual?
Kahire'ye dönmüştüm.
Regresé a El Cairo.
Bulduklarımızı Kahire Müzesi'nin alması pis bir numara.
No es justo que El Cairo se quede con nuestro hallazgo.
Kahire'de bir sokakta başlarız.
Abrimos en una calle en El Cairo. Un hombre lleva un elefante.
O geveze ağzıyla Kahire'ye gittiğini söyleme sakın.
No me diga que se ha ido a El Cairo temblando de miedo.
Kahire'yi alırsınız.
Tomarán Alejandría y El Cairo.
Şimdi İskenderiye ve Kahire'ye doğru ilerliyoruz.
Nos dirigimos hacia Alejandría y El Cairo.
Cepheye gitmene izin veriyorlar. Seni Kahire'ye gönderiyorlar.
Le dejan atravesar el frente, le envían a El Cairo.
Kahire'deki İngiliz Karargâhı'na bu yumru ayakla topallayarak gireceğim.
Entraré en el Cuartel General Británico con este pie deforme.
Beyler, önümde Kuzey Afrika, Trablus'tan Kahire'ye kadar olan kısım...
Caballeros esto es África del Norte, de Trípoli a El Cairo.
Al Agheyla, Bingazi, Sidi Barrani, Sidi Halfaya, Matruh, Al Alameyn İskenderiye ve Kahire var.
El Agheila, Bengasi, Sidi El Barrani, Sidi Halfaya, Matruh, El Alamein. Alejandría. El Cairo.
- Yine de Kahire'yi almayı düşünüyorsunuz?
¿ Y espera tomar El Cairo?
Kahire'deki Shepheard's Oteli'ne rezervasyon yaptırdım.
Tengo reserva en el hotel Shepherd de El Cairo.
Kahire'de uğursuzluk olsun istemem.
No quiero tener mala suerte con El Cairo.
- Burayla Kahire arasında.
Entre este lugar y El Cairo.
Çarşamba İskenderiye, Pazar Kahire.
El jueves Alejandría y el domingo El Cairo.
Ben düşününe kadar Kahire'deki camilere gamalı haçlar asılmış olacak.
Cuando pienso en las esvásticas en las mezquitas de El Cairo.
Çok saygın bir Alman bilim adamı grubu Libya sınırı ile Kahire arasında lahit kazısı yapmak için Mısır'a gelmişlerdi.
Un grupo de respetables científicos llegan a Egipto. Buscan tumbas en la frontera de Libia.
Kahire'yi aldıktan sonra Downing Sokağı, 10 numaraya doğru halini postalayacağım.
Cuando tome El Cairo, les enviaré una postal. Mandaré la solución correcta al 10 de Downing Street.
Bu akşam Kahire'ye yola çıkacaksın.
Sale para El Cairo esta noche.
Kahire'de normal görevinin yanı sıra gözlerini açık tutacaksın.
En El Cairo, aparte de la rutina mantendrá los ojos abiertos.
İskenderiye ile Kahire arasında.
Está entre Alejandría y El Cairo.
Kahire'de Pazar günleri giyerdim.
En El Cairo lo llevaba los domingos.
Ekselanslarının başka emri yoksa Kahire'ye yola çıkmak üzereyim.
Si su Excelencia no ordena nada más, parto hacia El Cairo.
7 Eylül'de çiçeği burnunda bir teğmen Kahire'deki küçük bir dükkandan güneş şemsiyesi aldı.
EL 7 DE SEPTIEMBRE, UN NUEVO TENIENTE COMPRÓ UNA SOMBRILLA EN EL CAIRO
Kahire ve İskenderiye'nin savunulması lazım.
Hay que defender El Cairo y Alejandría.
İstanbul'a, Atina'ya, Kahire'ye.
estambul, Atenas, EI Cairo...
Aletleri temin ettim : $ 37 milyon'luk bir bütçe, 3700 kişilik bir ekip Reykjavik'ten Kahire'ye, Moskova'dan Buenos Aires'e kadar bürolar.
Yo proporcioné las herramientas : un presupuesto de 37 millones, 3600 empleados... oficinas de Reykjavík a El Cairo, de Moscú a Buenos Aires.
Egzotik Kahire.
El exótico Cairo.
Yarın Kahire'ye doğru yola çıkıyoruz.
Huiremos a El Cairo.
Burada bir günde, senin Kahire'de bir haftada çaldığından fazlasını kazanıyoruz.
En un solo día hemos ganado más que en una semana.
İstanbul ya da Kahire.
De Constantinopla o El Cairo.
Kahire'de, Folies Bergeres'ten almıştım.
Lo compré en el Folies Bergères, en El Cairo.
Geçen hafta Kahire'deyken...
La semana pasada, cuando estuve en El Cairo...
- Kahire'de miydiniz!
- ¡ Estuvo en El Cairo!
Bırak Kahire'ye geri döneyim.
¿ Por qué no me dejas volver a El Cairo?
Kahire'de olmanı istemiyorum.
No te quiero en El Cairo.
- Sık sık Kahire'ye gittiğini söylemiştin.
- Dijo que va a El Cairo a menudo.
Kahire'ye ben de gidebilir miyim?
¿ Puedo ir a El Cairo?
Kahire'den para göndereceğim sana.
Te mandaré a buscar desde El Cairo.
Harry, Kahire'de biraz eğlenelim.
Harry, pasémoslo bien en El Cairo.
Bu takımı en son giydiğimde Kahire'deydim.
La última vez que me puse este traje estaba en El Cairo.
Kahire'ye gitmek istiyor.
Quiere ir a El Cairo.
Kahire'ye gidiyorum. Hâlâ eşlik etmek istiyor musun?
Me voy a El Cairo. ¿ Aún quiere acompañarme?
Geçiş iznim var, Kahire'ye güzel bir seyahat var.
Tengo mi salvoconducto y un bonito viaje a El Cairo.
Kahire'ye gidiyorum.
Me marcho a El Cairo.
Polisler sizi asla bu Kahire kurumunda bulamazlar.
La policía nunca te buscará en su local de El Cairo.
KAHİRE MÜZESİ CAIRO MUSEUM
MUSEO DE EL CAIRO
Kahire'de bir sokakta başlarız.
Abrimos en una calle en El Cairo.
Muzaffer Rommel ve emrindeki Afrika kuvvetleri İngilizleri topa tutarak Kahire'ye ve Süveyş Kanalı'na kadar geriletmişlerdi.
EL VICTORIOSO ROMMEL Y SU AFRIKA KORPS PERSEGUÍAN A LOS BRITÁNICOS. LES EMPUJABAN HACIA EL CAIRO Y EL CANAL DE SUEZ.
- Kahire.
El Cairo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]