English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kalig

Kalig translate Spanish

53 parallel translation
Kalig haydi git.
Kalig, vete.
Kalig sana iyi bir evlat olmaya çalışıyor.
Kalig trata de ser un hijo bueno para ti.
Sürekli Kalig'in üvey oğlun olduğunu düşünmek zorunda mısın?
¿ Siempre tienes que pensar en Kalig como un hijastro?
Kalig'e söyle ben gelmeden patates fidelerindeki böcekleri ayıklasın.
Dile a Kalig que quite los insectos de... las plantas de patatas antes de que vuelva.
Kalig!
¡ Kalig!
Kalig iyi misin?
Kalig, ¿ estás bien?
Kalig hariç tabii.
aparte de Kalig.
- Kalig!
HARGE : ¡ Kalig!
- Annemi öldüremezsin!
KALIG : ¡ No mate a mi mamá!
Kalig, başka çare kalmadı.
Kalig, no hay remedio.
Kalig!
MUJER : Kalig.
Kalig bu olamaz.
Kalig, no es posible.
- Ne demek istiyorsun Kalig?
¿ Qué quieres decir, Kalig?
- Bundan emin misin Kalig?
¿ Estás seguro?
Kalig!
HOMBRE : ¡ Kalig!
Kalig'in kandırdığı Anderson'lar ona kendi oğulları gibi davrandılar
NARRA MYRTLE : Los Anderson, engañados por la decepción de Kalig, lo trataron como a un hijo.
Harge'e gelince, Kalig'i örnek alarak büyüdü.
¿ Y Harge? Creció mirándolo como a un ídolo.
Kalig Hage'i koruyup kolladı.
Kalig cuidó bien a Harge.
Ama daha sonra Kalig, Harge hala çocukken onu yanına alarak suç sayılan işler yapmaya başladı.
Pero más tarde, Kalig empezó una carrera de crimen... y se llevó a Harge, aunque aún era un niño.
Annesinin hatıraları Kalig'in aklından hiç çıkmadı.
El recuerdo de su madre siempre atacaba la mente de Kalig.
Kalig'in çoğunlukla hapiste olduğu günlerde Harge büyüyüp yetişkin biri oldu ve kendi gangster çetesini kurdu.
Cuando Harge se hizo hombre, organizó su propia pandilla... durante uno de los períodos en que Kalig estuvo encarcelado.
İnanıyorum ki hapiste geçirdiği günlerde Kalig düşüncelere dalarak intikamını besledi ve annelerinin ölümünün sorumlu tuttuğu Harge'e bunun bedelin ödetme duygusu onda bir saplantı haline geldi.
Creo que durante el tiempo en que estuvo encarcelado, Kalig empezó a cavilar y a fomentar su venganza... y se obsesionó con hacer que Harge sufriera... y pagara por la muerte de su madre.
Diğerleri için açıkça anlaşılsa bile Harge, Kalig'in nasıl biri olduğunu göremiyordu.
Aunque era obvio para los demás, Harge no veía a Kalig por lo que era :
Sana banka soygununda ihanet eden Kalig'in anlattıkları dışında bir kanıtın yok.
No tienes pruebas. Sólo que Kalig dice que fue este hombre quien te traicionó... en el atraco al banco.
Ama Kalig'i dinliyorsun.
Pero le escuchas a Kalig.
Onun acımasız biri olduğunu biliyorsun ama sen çocukken Kalig sana hep iyi davrandı.
Sabes que es despiadado, pero, oh, no... Kalig te trató bien de niño.
Kalig'in nasıl biri olduğunu neden görmek istemediğini anlayamıyorum.
No entiendo por qué no ves a Kalig por lo que es.
Kalig'in dün kasabaya geldiğini biliyorsun.
¿ Sabes que Kalig llegó al pueblo ayer?
Müthiş Kalig, büyük beyin.
El gran Kalig. El muy intelectual.
Bay Kalig hiçbir işi şansa bırakmaz.
El Sr. Kalig no se fía del azar.
Kalig için bana kazık atmanıza izin vereceğimi mi sandınız?
¿ Creían que les iba a dejar cambiar a la pandilla de Kalig?
Kalig söyleyin gidip...
Díganle a Kalig que se vaya...
İnsanlık kötülüğün sadece hayvanlar için olduğunu anlayana kadar suçun uzun ve keskin çığlığı kesilmeyecek.
KALIG : El grito largo y agudo del criminal no parará... hasta que la humanidad se dé cuenta de que la violencia... es sólo para los animales.
Bay Kalig'in her şeyi düşüneceğini ben size demiştim.
HOMBRE : Te dije que Kalig piensa en todo.
Adamlar bana Kalig'in buraya geldiğini söylediler.
Los hombres me dicen que Kalig ha venido.
Sen ne dersen de, ben Kalig'e güvenmiyorum.
A pesar de lo que digas, yo... no me fío de Kalig.
Kalig doğruyu söylüyormuş.
Kalig tenía razón.
Yine kardeşin Kalig değil mi?
Es tu hermano Kalig, ¿ verdad?
Kalig yanılıyor olmalı.
Kalig puede equivocarse.
Annemi öldüremezsin!
KALIG : ¡ No mate a mi mamá!
Kalig?
¿ Kalig?
Seni 10 yıla mahkum etmiştim.
GARTH : ¿ Kalig? Te sentencié a 10 años.
Kalig'di.
Kali... Kalig.
Parayı kardeşin Kalig vermiş.
Fue tu hermano Kalig.
Kalig'in gitmesine izin ver.
Deja que Kalig se vaya.
- Bu nehri biliyor musun?
KALIG : ¿ Conoce este río? GARTH :
- Evet, ben ve Kalig.
- Sí. Kalig y yo.
Bay Kalig'i duydun.
Ya oyó al Sr. Kalig.
Siz bir dahisiniz Bay Kalig.
Eres un genio, Sr. Kalig.
Kalig iyi misin?
SARAH ANN : Kalig, ¿ estás bien?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]