Kalsın translate Spanish
14,733 parallel translation
Yok, kalsın.
No, gracias.
Sadece o kalsın.
Sólo esa.
Zula sende kalsın, dostum!
¡ Quédate con el alijo, hombre!
Az kalsın unutuyordum.
Oh, Dios mío, casi se me olvida.
Bak Felix bana öğrettiklerin için teşekkür ederim. Ama zehrin sende kalsın.
Mira, Felix, te agradezco todo lo que me has enseñado, pero quédate con tu veneno.
Babasından olabildiğince az hatıra kalsın istedim.
Quería eliminar el rastro de su padre al máximo.
Sağ ol dostum. Üstü kalsın.
Quédate el cambio.
Paran sende kalsın.
Quédate con el dinero, hermano.
Hayır, flaplar kalsın.
No, no acciones los flaps.
Ama insanlığın yaptığı hataları silmeye çalışırken, az kalsın insanlık siliniyordu.
Lo que comenzó como un intento de eliminar los defectos de la humanidad... casi termina aniquilándola.
- Onların deneyiyiz ve az kalsın yok oluyorduk.
Fuimos su experimento y eso casi nos destruye.
En azından bu gece kalsın.
Al menos, déjala quedarse esta noche.
Bir yıl, iki yıl, on yıl... Kaç yıl kalırsa kalsın hapiste.
Póngalo preso uno, dos, diez años, los que quiera.
Az kalsın yanlış adamı öldürüyordum.
Casi mato al hombre equivocado.
O vakte kadar, bu sende kalsın.
Entretanto toma esto.
Önümüzdeki yaza kadar böyle kalsın.
Esperemos que se mantenga así durante el verano.
Bu akşam az kalsın ölüyordum Vee ama sen ortalıkta yoktun.
Casi me morí esta noche, Vee, y... no estabas por ningún lado.
Ben çantamdan bir şeyler getireceğim. Ama elin burada kalsın. Sıkı tut, tamam mı?
Voy a sacar algo de mi bolso pero debes poner tu mano aquí y apretar fuerte.
Buradaki en iyi arkadaşım az kalsın ölüyordu ve onu kıskanıyorum!
Mi mejor amiga casi muere, ¡ y estoy celosa de ella!
- Az kalsın beni vuruyordun!
- Que casi me golpeó!
- Az kalsın ölümüne sebep oluyordum, tatlım.
- I Casi te mataste, cielo.
Sakal kalsın.
Creo que me dejaré la barba.
Bugün az kalsın hepimizi öldürtüyordun.
Hoy casi nos matas a todos.
Suda kalsın.
Dejémoslo en remojo.
- Hayır, bence üzerinde kalsın.
- No, creo que deberías ir así.
Aptallığım, Bayan Thursday'ı az kalsın dul bırakacaktı.
Mi estupidez casi deja viuda a la Sra. Thursday...
Yani bu aramızda kalsın sende ailenin yanına git olur mu Bird.
Así que, llamémoslo una tregua y deseemosle feliz aniversario de tus padres, está bien, Pajarito.
Tamam kamera sende kalsın.
De acuerdo, conserva la cámara.
- Kalsın.
- Estoy bien.
Kalsın, teşekkür ederim.
No, gracias.
Bu gece biraz dinlensin ve aç kalsın. Sabah burada olacağım.
Estaré aquí por la mañana.
Anahtarlarım sende kalsın.
Toma mis llaves.
Bu sende kalsın, bunu iyi koru.
Guarda esto contigo, y cuídalo.
- Hayır, kalsın.
- No, puede dejarlo.
Hayır yalnızca bırak kalsın, oğlum.
- Déjalo, hijo.
Böyle iyiyim, sağol, kalsın.
Estoy bien, gracias.
Böyle kalsın, olur mu?
Dejemos las cosas así. ¿ De acuerdo?
Söyle ona hızla devam etsin ve plana sadık kalsın.
Que proceda sin perder tiempo y siga el plan.
Lindsay'e 20 bin dedim ama ikimizin arasında kalsın 45 bin civarındaydı.
Bueno, le dije a Lindsay que fueron $ 20.000, pero, entre los dos, fue casi de $ 45.000.
Evet, o... Bırak orada kalsın.
Sí, eso, sólo déjalo ahí...
Her dakika sefil mi olayım? Kalsın.
¿ Para ser miserable todo el tiempo?
Dizleriniz bükülü kalsın ve dengeli hissettiğiniz an uzatın. Hazır mısınız?
Mantengan las rodillas dobladas, y entonces podrán extenderlas... cuando se sientan realmente estables. ¿ Listos?
İsterim ki kalsın
♪ Creo que quiero que permanezca
Aramızda kalsın, John ; her zaman düşüşlerden kurtulurum.
Entre tú y yo, John, siempre sobrevivo a una caída.
Üstü kalsın.
- Gracias. Quédate con el cambio.
İşte. Sende kalsın.
Toma, quédatelo.
Az kalsın yapmayacağını düşündüm.
Por un segundo creí que no lo haría.
Indian Hill'de, kalsın, daima ben kullanırım sen de eski anılarınla beni eğlendirebilirsin.
En Indians hills, no, no lo harás yo siempre conduzco, puedes alegrarme con más historias de culitos calientes.
Yanında kalsın.
Guárdalo contigo.
- Orada kalsın!
- Déjelo allí.
Artık sende kalsın.
Quédatela ahora.