Kapıdan translate Spanish
8,170 parallel translation
Biz o kapıdan geçeceğiz. Öbür tarafta uyuşturucu kullanan çocuklar olucak, Çünkü sen gerçek bir okulun gerçek bir müdürü olmak için çok salak ve tembelsin.
Vamos a atravesar esa puerta, puede haber chicos con drogas en el otro lado, porque es demasiado estúpida y vaga para ser una directora real de una escuela real y si se niega a darnos permiso, arrestaremos a cada uno de ellos.
O kapıdan geçmen gerek.
Tienes que entrar por esa puerta.
Bazıları bunun hesaplanmış bir risk olduğunu söyleyecektir diğerleri de gereksiz bir risk olduğunu söyleyecektir ancak şu kapıdan çıkıp ne yayınladığınıza bakmaksızın işimizin arkasında duracağız biz.
Para unos un riesgo calculado, para otros, innecesario pero a pesar de lo que escriban cuando salgan por esa puerta apoyamos nuestro trabajo.
- Ve kapıdan...
- Y Joe...
- Kapıdan Joe girdi.
- Luego Joe apareció por la puerta.
Kapıdan gizlice kaçmadan önce "Günaydın" ya da "Çok hoş bir akşamdı, tekrar yapalım" demek.
"Buenos días" o "He pasado un buen rato contigo. Hágamoslo de nuevo" antes de escabullirse por la puerta.
Çünkü 1,5 saat içinde bu kapıdan 50 kişi girecek.
Porque 50 personas atravesarán esas puertas en una hora y media.
Bildiğim şu... Güvenliği vurdun ve şu anda arkadaşları kapıdan geçecekler iyiliğine karşılık vermek için.
Esto es lo que sé... que disparó ese guardia, y sus amigos están saliendo por esa puerta de devolver el favor.
Kapıdan sonra neler olduğunu söyle bana.
Necesitaría saber qué ocurrió después de entrar por la puerta.
Efendim, çok uzak... kapıdan çok uzaktasınız.
Señor, está muy lejos de la puerta, muy lejos.
- Bu kapıdan geçeceğim.
Voy a pasar por esa puerta.
Ben yan kapıdan giriyorum.
Yo entraré por la puerta lateral.
Gerçekten şarkı söyleyecek miyiz yoksa kapıdan mezunları mı anons edeceğiz?
¿ Vamos a cantar de verdad o estás a punto de anunciar a un ex miembro entrando por la puerta?
# Ama emin olmalıyım Dışarı çıktığımda o kapıdan #
# Pero tengo que estar seguro # # Cuando salga por esa puerta #
Galiba arka kapıdan giriyordu.
Creo que usando la entrada trasera.
- Kapıdan içeri girene kadar uyuyamazdın.
No podías dormir hasta que cruzaba la puerta.
Yatak odam şu kapıdan girince.
Mi habitación está tras esa puerta.
Onun burada olduğunu bilseydim kapıdan içeri giremezdi.
Si hubiera sabido que él estaba aquí no habría pasado la puerta principal.
Ön kapıdan girecek.
Va a entrar él.
Biliyor musun hevesini kırmak istemem tatlım ama bu gece o kapıdan girecek birisi yok.
¿ Sabes qué? Odio decírtelo, querida, pero nadie vendrá por esa puerta esta noche.
Dua et de bu kapıdan giren insanlar biz olalım.
Mejor reza para que los próximos en cruzar esa puerta seamos nosotros.
Biliyorsun ön kapıdan girebilirsin.
Sabes, tienes permitido entrar por la puerta principal.
Annem her an kapıdan içeri girecek korkusuyla diken üstünde duramam.
No puedo estar andando con pies de plomo preguntándome cuándo va a aparecer por la puerta mi desaparecida madre.
- Az önce kapıdan girdi.
Acaba de entrar.
Bir çamaşır kamyonu ve bir kaç üniforma çalalım. Kızları çamaşır kutularına saklayıp, kamyonla ön kapıdan çıkalım.
Robemos un camión, un par de uniformes... y escondamos a las chicas allí.
- Arka kapıdan sıvışıp lisede yaptığım gibi kızlar tuvaletine gidebilir miyim?
- Bueno, ¿ puedo escaparme por atrás e irme a la pequeña sala de las chicas como hacía en el instituto?
Bu kapıdan giren tüm şerefsizleri gebertin!
Mata a cada hijo de puta que viene a través de esas puertas.
Kapıdan uzaklaş.
Aléjate de la puerta.
Ama o kapıdan giren bir daha geri gelmiyor.
Pero una vez que entran por esa puerta, no vuelven a salir.
- Diğer kapıdan birini gönderin!
- ¡ Envíen a alguien del otro lado!
O kapıdan geçemezsin Thomas.
No vas a salir por esa puerta, Thomas.
Kapıdan geçirmem gerekirdi.
Debí haberle acompañado fuera.
Bir dostun olarak, Jack'in açık tuttuğu kapıdan tekrar girmemeni öneriyorum.
Como amigo, te aconsejaría a no retroceder por la puerta que él te abre.
Ya şu kapıdan tek başıma çıkıp gitmek istersem?
¿ Y si quiero irme de aquí sola?
Kapıdan dışarı yürü.
Camina para la puerta.
Sen ön kapıdan girdiğin anda bile mekan daha güzel oldu, James.
Este sitio ya tiene mejor pinta desde que tú has entrado por la puerta, James.
Işıkları açık bırakıp arka kapıdan çık.
Deja las luces encendidas y sal por la puerta trasera.
Ve o kapıdan çıktığım anda söyleyeceklerimin beklentisiyle Dünya titreyecek.
Y al momento que salga por esa puerta, el mundo será estremecido en previsión de lo que voy a decir.
Simons arka kapıdan birinin girdiğini söyledi.
Simons me informó que alguien irrumpió a través de una puerta trasera.
Haydi bakalım, kapıdan çıkıyoruz.
Allá vamos, para la puerta.
İkiniz geride kalıp korumaları halledin ben de kapıdan girip Dutch'ı alayım.
Ustedes dos, quédense atrás, encárguense de los guardias, Iré por la puerta y tomaré a Dutch.
Şu kapıdan gireceğiz.
Está bien... esa puerta es nuestro punto de entrada.
Kapıdan 5 metre gitmeden bozulur.
Este seguramente se rompa a 15 pies de la salida.
O kapıdan çıktığımızda resmi emirlerimiz, yaptırımlarımız, korumamız, gizli kimliğimiz olmayacak.
Cuando salgamos por esa puerta, no tenemos orden oficial, sanciones oficiales, ninguna protección, sin tapadera.
- Boynumuzda bıçakla YouTube'a çıkarsak kimse o kapıdan gelmeyecek. - Pegasus operasyonuna son veririz.
Cerramos la operación Pegasus.
Ve o kapıdan girmeye çalışırsa ne yapacaksın, kafasına mı sıkacaksın?
¿ Y si entra por esa puerta, lo que harás es meterle una bala en la cabeza?
Kapının kilidi dışarıdan kırılmış.
La cerradura fue violentada.
Dağ adamları kapının dışarıdan açılamayacağını sanıyor o yüzden korunmasız bırakıyorlar.
Los Hombres de la Montaña creen que la puerta no puede ser abierta por fuera por lo que la dejan desprotegida.
Kapıdan birlikte çıktılar.
Usó su lengua viperina y se lo llevó, lo sacó por la puerta.
- Kapıdan geçelim!
- ¡ Tenemos una puerta!
66'dan 39A'ya, ön kapı açıldı..
Tres Alfa niner, 66.