Katý translate Spanish
824 parallel translation
Satürn, Jüpiter ve Neptün'ün toplam çapýnýn iki katý!
Tiene dos veces los diámetros de Saturno, Júpiter y Neptuno juntos!
Ama gemimizin binlerce katý büyüklüðündeki... bir madde-enerji bulutunu nasýl durduracaðýmýz belirsiz.
Pero ignoramos qué hacer para detener una nube de materia y energía... que mide miles de veces más que nuestra nave.
Katy, buraya gel.
Kathy, ven aquí.
Hey. Katy! Bu, Katy Shelden.
- Ésta es Kathy Selden.
Bak. Katy. Lina ve benimle ilgili bu gördüğün herşey tümüyle reklam içindir.
Oye, Kathy, lo que dicen de Lina y de mí son puros cuentos.
Belki Kati ya da Nena ile birlikteydi.
Habrá ido a casa de Katy o de Nena.
- Katy, babama sor para vermiş mi?
- Katy, pregúntale si hizo el cambio.
Katy bizi bekliyor.
Katy nos espera.
Katy'nin tutkusu danstı. Ve gayet başarılıydı.
Katy adoraba el baile, y era muy buena.
Katy, hazırız.
Katy, ya estamos.
Katy, içeride misin?
Katy, ¿ estás ahí?
Katy ne cehennemde?
¿ Dónde estará Katy?
Katy'nin eğitiminin bazı bölümlerini kimseyle kıyaslamam.
Hay ciertos puntos en su educación que no pueden mejorarse.
- Katy ve Tim var.
- Quedan Katy y Tim.
Ve eğer Katy'i görürsen, buraya yolla.
Y si ves a Katy, dile que venga.
Anne, baba, Katy ve ben, biz... Ben ve Katy...
Mamá, papá, Katy y yo, nosotros dos, veréis, nosotros, yo y Katy...
- Sadece Katy ve ben.
- Es sólo a Katy y a mí.
Katy?
¿ Katy?
Şimdi bak, taksiye atla ve tiyatroya git. Katy'nin sana ihtiyacı var.
Toma un taxi y ve al teatro, porque Katy te necesita.
- Ama o Katy'nin en iyi şarkısı.
- Es lo mejor que tiene Katy.
Katy'i görürsen, annesinin inatçı olmadığını söyle.
Si ve Ud. A Katy, dígale que no soy testaruda.
- Katy yazmıştı.
- Katy.
Katy Burke.
Katy Burke.
Katy Burke'yi öldüren silah bu.
Es el arma con que mataron a Kitty Burke. ¿ Qué?
Durumu daha iyi gibiydi ve Katy - eşim her zamanki gibi beni kapıya kadar geçirdi.
Le encontré mejor y Katy, mi mujer, Salió a la puerta conmigo como siempre lo hace...
Bir komşumuz doktora gitmişti. Katy'e ufaklığın geceyi atlatamayabileceği söylenmiş.
Un vecino fue a buscar a un médico que aseguró que era muy grave.
- Katherine kasabada. - Katy?
- Katherine está en el pueblo.
- Katy kasabaya dönmüş.
- No. ¿ De qué? - Katy regresó al pueblo.
- Katy?
- ¿ Katy?
Cevabımı biliyorsun Katy.
Ya sabes la respuesta, Katy.
Nefesini boşa tüketiyorsun Katy.
Olvídate de eso, Katy.
- Katy.
- Katy.
- Kate'in seni vurmuş olmasından.
- ¿ De qué? - Creí que Katy le dispararía.
O günleri hatırlıyorsun. Güzel günlerdi değil mi Katy?
Recuerda bien los viejos tiempos, ¿ no, Katy?
- Drago, git ve sana söylediğim işi yap.
- Drago, ve a hacerlo que te dije. - Katy.
- Katy. Katherine!
Katherine.
Neredeymiş Katy ışıldayan kızıl saçları yazları açan güller kadar tatlı.
¿ Dónde está la dulce Katy Con cabello pelirrojo? Dulce como las rosas
Katy!
¡ Katy!
Katy Gilhooly.
Katy Gilhooly.
- Katy idi.
- Fue Katy.
- Katy mi?
- ¿ Katy? ¿ Por qué?
Bayan Warren oradaydı siz de oradaydınız. Hatta viski şişesi de oradaydı. Sonra Katy'nin öfkesi bir hayli yükseldi.
La Sra. Warren estaba ahí... tú estabas ahí, y la botella de whisky estaba ahí... y con el carácter que tiene Katy, bueno, ahí lo tienes.
Karınız sizin "Katy Duvalle" diyeceğinizi düşünmüştü.
Su esposa pensó que diría... "Katy Duvalle"...
Katy Flyer'ı soyacaklar.
Van a asaltar el Katy Flyer.
Kathy Hala.
Tía Katy.
Umrumda değil.
- Piensa en la tía Katy.
Tony Jacklin, Anthony Barber, Edgar Allan Poe Katy Boyle, Reginald Maudling, ve bir deli.
Edgar Allan Poe, Katy Boyle, Reginald Maudling i un chiflado.
Doğru cevap tabii ki dört numara olmalıydı, Katy Boyle değil.
La respuesta correcta es la número 4 y no Katy Boyle.
Katy Boyle deli değildir. Bir televizyoncudur.
Katy Boyle es una personalidad de la televisión, y no una chiflada.
Bana anlatabilir misin, Katy?
¿ Puede decírmelo, Käthe?
Katy, hiç Sahra Çölü'ne gittin mi?
Käthe, ¿ ha estado en el Sahara?