Kaç kez translate Spanish
3,439 parallel translation
Tuvaletin ışığını kaç kez kapadım bilmiyorum.
No sé cuántas veces he apagado la luz del baño.
- Nasıl yapmazsın? - Yaz kampındayken bir kaç kez okşamıştım ama ormanın ortasındaydık ve korkmuştum.
Una vez en el campamento, una sacudida arriba y abajo pero estábamos en el bosque y me dio miedo, así que...
Hatta bana bir kaç kez kendin söyledin.
In Ha. También me lo dijiste un par de veces.
Kaç kez yaptık bunu?
¿ Cuántas veces?
Hayır, anne. Kaç kez söylemem gerekiyor?
No, mamá, ¿ cuántas veces tengo que decírtelo?
Seninle bu konuşmayı kaç kez yaptık?
¿ Cuántas veces hemos tenido una conversación de estas?
Sanırım bir kaç kez değindin.
Creo que sí has hablado de ello.
Normalde bir ilişki hakkında çiftlerle bir kaç kez çıkmadan görüş belirtmem, ama bu durumda söylemekte sakınca görmüyorum bu ilişki, teknik bir ifadeyle, korkunç bir topak sümük gibi.
Normalmente no me atrevería a analizar una relación hasta no haberme reunido varias veces con la pareja, pero en este caso creo que no me equivoco si digo que esta relación, en la jerga de la profesión, va a acabar jodidamente mal.
Böyle şeyleri daha önce kaç kez yaptık ki?
¿ Cuántas veces hemos hecho este tipo de cosas antes?
Kevin, bunu daha kaç kez tekrarlayacağız?
Kevin, ¿ cuántas veces tendremos que hablar de eso?
Sadece bu sene bile kaç kez tutuklandım biliyor musun?
Tienes una idea de cuantas veces he sido arrestada sólo en este año.
O lanet nakaratı kaç kez daha söyleyeceksin?
¿ Cuántas veces vas a cantar ese maldito estribillo?
Birkaç kez aradım, kaçıyor benden. Bende yanlış bir şey söyledim sandım.
La llamé un par de veces y ella me esquivó, así que, pensé... tal vez fue algo que dije.
Bu kaç kez daha başıma gelecek acaba?
¿ Cuantas veces me va a ocurrir esto?
Sana bunu bir kaç kez söyledim!
Ya te lo he dicho muchas veces.
Annesini kaç kez aradığına bir baksana.
Mira a ver cuántas veces llama a su madre.
- Bir kaç kez.
- Un par de veces, sí.
Bir kaç kez konuşmuştuk.
He hablado con ella como dos veces.
- Lütfen bloğun etrafında bir kaç kez tur atın.
Solo den unas vueltas a la cuadra.
Bir ya da bir kaç kez çıktığım insanlardan bahsediyoruz.
Estamos hablando de gente con la que he salido una o dos veces.
Seni kaç kez Massachusetts'e davet ettim?
¿ Cuántas veces te he invitado a Massachusetts?
Taliban'la savaşmak için Terry ile Helmand'a 3 kez gitti. Allah bilir kaç kez arkadaşlarının tabutta gidişini gördü.
Hizo tres recorridos en Helmand, fue codo con codo con Terry Talibán cada puto día, y vio a Dios sabe cuántos de sus amigos ser enviados muertos a casa.
Benimle bir kaç kez röportaj yapmıştı.
Me ha entrevistado varias veces.
- Bakmaya gidiyordum. Jake, daha kaç kez aynı şeyleri yaşamasına izin vereceksin?
Jake, ¿ cuántas veces más vas a dejarla que pase por esto?
Sana kaç kez söyledim?
¿ Cuántas veces te lo he dicho?
'bir kaç kez daha...
unas pocas veces más...
Kaç kez bu sınava girdin sen?
Espera, ¿ cuántas veces te presentaste? - Unas pocas.
Kaç kez muayene etti?
¿ Cuántas veces la ha examinado?
Söyledim size, daha öncede birkaç kez söylediğim gibi, kaçırıldık.
Se lo he dicho, como una docena de veces, fuimos secuestrados.
Daha önce kaç kez onunla yattın?
¿ Cuánto llevas acostándote con él?
Sana kaç kez daha bu adamın aptal olduğunu söylemeliyim?
¿ Cuántas veces voy a decirte que el de la foto no es un idiota?
Kaç kez benden daha iyi bir okula girme ihtimallerinin olduğunu bilmek ister misin?
¿ Sabes cuántas chances más que yo tienen de entrar a una buena universidad?
- Bunu kaç kez yaptı?
¿ Sonreír?
Ballav sana daha kaç kez bunu hatırlatmamız gerek?
Ballav, ¿ cuántas veces tenemos que recordarte...
Burada seninle birlikte yatağa uzanmanın hayalini kaç kez kurdum bilmiyorum bile. Oradayken.
No puedo decirte cuántas veces soñé que estaba en la cama contigo cuando estaba tú sabes.
Sana kaç kez bu gemide olmayı düşlediğimi anlatamam.
No puedo decirte las veces que he soñado con estar en esta nave.
Kaç kez hem de.
Un montón de veces.
Bugün beni bir kaç kez aradı, ama cevap veremedim.
No, me llamó unas cuantas veces hoy, pero no he hablado con ella.
- Evet, bir kaç kez söyledin.
Sí, como has dicho ya varias veces.
Bart'ın kanıt bırakacak kadar aptal olmadığını daha kaç kez söylemem gerekecek?
¿ Cuántas veces tengo que decirte que Bart no es lo suficientemente estúpido como para dejar pruebas?
Çalıştığım için onu son kez görme şansını kaçırdığım gerçeğinden mi?
¿ El hecho de que perdí la última oportunidad en la vida de ver a mi abuela porque estaba demasiado ocupado en el trabajo?
Hayatımda ilk kez üç sene sonra, öylesine bir kızla beraber olmak istemiyorum. Kaç tane memesi olursa olsun.
Por primera vez en mi vida, no quiero verme... dentro de tres años con una chica cualquiera, da igual cuántas tetas tenga.
- Hayır. Hayır, kaçıyorsunuz ve bir kez kaçmaya başladınız mı durmayacaksınız.
No... no, están huyendo.
Hemde kaç kez.
- Muchas veces.
Bu kez bir üniversite öğrencisini kaçırarak çıtayı yükseltti, bu kendisi için daha fazla risk anlamına geliyor olsa da.
Luego jugó más fuerte y cogió a una chica de la universidad, lo que significaba más riesgo para él.
Bir düzine Van Halen şarkısı yazmadan, atış yapamam, Andy de İki kez kaçırdı ve on tur daha atacak.
Técnicamente no puedo volver a ir hasta que escriba una docena de canciones de Van Halen, y Andy hizo un peloteo doble, así que ha conseguido 10 vueltas más dando saltitos.
İlk kez olmuyor. Kim bilir kaç bininci.
No es la primera vez, y ni siquiera es la centésima.
Bir kez daha sallayıp kaçırıyor ve bu da ikinci ıska. Neler oluyor Dave?
'Oh, otro swing y una pérdida, y eso es strike 2'
Üçüncü kez kaçıyor.
Es la tercera vez que se escapa.
Tamam öyle yapacağım ama huyumu biliyorsun bunu 17 kez yapmazsam rahat edemem. Kahretsin kaç olduğunu unuttum.
Lo haré, pero me conoces y sabes la locura esa del número que siempre tengo que llegar a 17.
Tanrı bilir kaç kez tartıştık.
Y siempre terminas creyendo en Ussing.