English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kd

Kd translate Spanish

124 parallel translation
ŞUBAT - MAYIS 1943 KD.
FEBRERO-MAYO 1943.
72 KD 75, patron.
72 KD 75, jefe.
Hatalı solama ve ihlal. 72 KD neydi?
Cola de pez, línea amarilla. ¿ KD qué?
Akagi'den Kd. Yüzbaşı. Fuchida, efendim.
El oficial Fuchida, jefe del comando Axagi.
Cantor'un irrasyonel sayılarının ve mantıkdışı sonsuzluklarının kesinlik ilkesini yiyip bitirdiğini düşünüyorlardı.
Todo lo que Cantor hacía - sus números irracionales, sus infinitos ilógicos - a ellos les parecía que corroía la certidumbre.
"Mantıkdışı."
"Ridículo".
Aslında, ilk mikroskobumu aldığım zaman boyum şu kadarcıkdı.
Sabe, tuve mi primer microscopio cuando era así de alto.
Kendimi hapse tıkdırdım.
Me hice arrestar.
Ve gerçek erkekler adına, Kdınlara duyduğum saygı ve arzuyla, bu öküz adına senden özür düliyorum, ve iyi şanslar diliyorum.
En el nombre de los hombres que verdaderamente aprecian, desean y respetan a las mujeres, déjame disculparme por ese payaso, y desearte buena suerte y buena fortuna.
..... kıçıma tıkdığım 1 milyon dolarla Martinique'e gidiyorum.
A menos que sigas con esto y acabemos en la cárcel.
Ben bu kaydı yaparken, sen henüz on haftalıkdın.
Cuando hice esta grabación, tú tenías unas diez semanas.
Böyle bir şey mümkün mü? Ben o insanlıkdışı varlıklardan biri miydim?
¿ Sería posible que yo fuese uno de esa escoria humana?
- Tamam, çıkdışarı.
Bien, fuera.
- Bu kadar mantıkdışı bir şey söylemedim.
- No he dicho nada tan irracional.
Bütün akademi, onun pekçok eski uygarlık arasındaki ilişkilerle ilgili... mantıkdışı fikirlerine gülüyordu.
Los académicos se rieron de él por sus ideas absurdas... sobre una conexión entre varias civilizaciones antiguas.
"Mantık zamanda yolculuğu olasılıkdışı olarak nitelendirse de, kuantum yasaları nitelendirmiyor."
"El sentido común puede descartar viajes en el tiempo. La física cuántica no".
Bunlar çok şıkdırlar.
Aberrados chic.
Ondan biraz daha karmaşıkdı.
Más complicado.
Atalarımın her türlü mantıkdışı şeye inandığı, mantık... ve bilimden önce bir dönem vardı.
¿ Qué? Una antigua superstición. Antes de la razón y la ciencia... mis antepasados creían en todo tipo de tonterías.
Ayakları karma karışıkdır.
¡ Sus pasos son una calamidad!
Pooja nasıl, K.D.?
¿ Cómo está Pooja, KD?
İnsanlıkdışı!
Gracias.
Onu içeri tıkdığın için artık çocuğuna bakamayacak.
ÉI ya no puede mantener a su hijo menor, porque usted lo mando encerrar.
Oğlunuz, Tommy... onu bu unutulmuş yere getirdiniz ve... o şeylerle odasına tıkdınız.
- A su hijo, Tommy lo trajo aquí, en el medio de la nada y lo encerró en la habitación con esas cosas.
Onu o şeylerle odaya tıkdınız.
Bueno, Ud. lo encerró con esas cosas.
Onu o şeylerle odaya tıkdınız.
- Antes lo ha encerrado en el cuarto.
Sadece KD uzmanı konsültasyona gelirse haber ver.
Tan solo si el ginecólogo interno baja para una consulta.
Ama "Eşimle tanışmanı istiyorum" diyebilirdin. Bizi tanıştıkdıktan sonra eski kız arkadaşınla konuşacağınızı söylerdin.
"Quiero que conozcas a Lisa", y decirme que ibas a ver a una antigua novia.
- Çıkdı.
- Salió.
Efendim. Bir trajedi oldu roket yörüngesinden cıkdı.
Señor, la trayectoria del cohete espacial es desconcertante.
Yörüngedenmi cıkdı?
Desconcertante.
Tüm bu duvarın mantıkdışı olduğunu mu söylüyorsun?
¿ Estás diciendo que todos los escritos de esta pared son tonterías?
Birisi buna neredeyse insanlıkdışı diyebilir.
Uno casi podría llamarlo inhumano.
Ben, Lex Luthor, bunu mantıkdışı buluyorum.
Yo, Lex Luthor, encuentro que eso es absurdo.
Bu insanlıkdışı!
¡ Es inhumano!
- Yani Leo çıkdı... - Evet...
Nos acabamos de enterar que Kukushkin fue ejecutado esta mañana por un pelotón de fusilamiento.
Bizim öldürmek için bir Grifon'umuz var. Bu ne hilekarlıkdır?
Baja el arma, no hagas nada.
Zannedersem gördüm... kabus gibi ama uyanıkdım.
He estado teniendo estas... pesadillas despierta.
Ama sanıyorum, ona aşıkdı.
Pero creo que ella estaba enamorada de él.
Kd'ye söyle. C'ye gidiyorum!
Dile a kd, debo irme, ¡ nos vemos!
KD Lang aksiyon figürü mü?
¿ Figura de acción de K.D. Lang?
Mantıkdışı bir teori.
Es una teoría absurda.
Bu suçlamayı mantıkdışı buluyorum.
Encuentro esta acusación absurda.
Osgood'un tüm avukatları, şunu diyecek... Eğer cinsiyeti konusunda kafası karışıksa belki de Osgold'un söyledikleri hakkında da karışıkdır. Hobbs haklı.
Todo lo que los abogados de Osgood tienen que decir es que si Andrews estaba confuso sobre su género, quizás también estaba confuso sobre lo que dijo Osgood.
Senin her zaman zaman daha kabarıkdı. Özenirdim.
Su pelo se balanceó y yo sentía envidia.
Bazı mantıkdışı saçmalıklar... Fibonacci serisi...
Hay algunas tonterías sobre la secuencia de Fibonacci...
Tüm yaşananlar çok umulmadıkdı.
Toda esta experiencia fue tan inesperada.
Bütün hikayenin mantıkdışı olduğunu düşünüyordu.
ÉI pensaba que todo el planteamiento era absurdo.
Bu olduğu gibi mantıkdışı!
Todo esto es una ridiculez.
- Mantıkdışı!
¡ Absurda!
Burada tanıkdıklarım var.
Conozco gente aquí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]