Kedicik translate Spanish
1,206 parallel translation
"Güzel kedicik, sert dil" değil.
No dice :, "Linda gatita, con lengua vulgar"
Merhaba kedicik, merhaba kedicik.
Hola, gatito. Hola, gatito.
Tatlı küçük kedicik.
Dulce gatita.
Kedicik, sen misin?
¿ Eres tú, nena?
Seni uslu kedicik!
Gatita buena.
Kedicik değilsin ya.
No eres un gatito.
Bebek ol kedicik.
Hazte el bebé.
Görüyor musun, kedicik, ne berbat bir şair oldum.
Mira, gatito, en qué pésimo poeta me he convertido.
Çok şanslısın, kedicik...
Tienes suerte, gatito...
"Torbadaki kedicik".
"El gatito en el saco".
Öyleyse "torbadaki kedicik" oyununa devam ediyoruz.
Por eso jugamos al "Gatito en el saco" para preservar la moralidad.
kedicik kedicik kedicik kedicik.
Aquí, gatito, gatito, gatito, gatito, gatito.
Kötü kedicik
¡ Mal gatito!
harika görüntü kedicik
Camarada raro.
Hey, kedicik.
Ey, compañero.
Kedi, koş, koş, kedicik!
¡ Vamos gato, vamos!
Kes onu! Kötü kedicik! Kötü kedi!
¡ Mal gato!
Hayır kedicik, bu benim turtam.
¡ No, Sr. Kitty! ¡ El pastel es mío!
Kusura bakma kedicik.
Lo siento, cariño.
Ne güzel bir... kedicik.
Lindo gatito.
" Köpecik, kedicik, sincap...
" Cachorro, gatita, chimpance...
"Ne Haber Kedicik" i söylediğim, eski aile pikniklerini hatırlıyor musun?
Recuerdas esas comidas familiares cuando cantaba, "¿ Qué hay de nuevo, gatita?".
Bu kedicik alarmdan da beter.
El maullido es peor que la alarma.
Huysuz kedicik.
Esa sí que está difícil.
Merak etme kedicik, yemeğin geliyor.
Gatito, ya viene la cena.
Hadi, hadi kedicik, al şunu.
Adelante. Gatito, cómetelo.
Haklısın kedicik.
Persevera, corazón. ¡ PERSEVERA, CORAZÓN! Tú lo dijiste, gatito.
Kimsin sen kedicik?
¿ Quién eres? Minino, minino.
Hava iyice soğudu kedicik.
Está empezando a hacer frío aquí minino, ¿ eh?
Altı siyah sik ve bir beyaz kedicik. Yolun kenarında oturuyor.
Seis pijas blancas y una gatita blanca están sentadas a un lado del camino.
Kedicik!
Gatito
Kedicik.
Gatito.
Giles, kız arkadaşını öldüren canavarın peşine düşmek istiyorsa "acele et kedicik. Öldür, öldür, öldür" derim.
Si Giles quiere agarrar al demonio que mató a su novia y matarlo. ¡ Qué lo mate!
Evine hoş geldin, kedicik.
Bienvenida a casa, gatita.
Ve tüylü kedicik gece boyunca ip yumağıyla oynadı.
Y el peludito minino... NOTA PRINCIPAL jugó con el ovillito toda la noche.
Hayır Kedicik, bu benim çömlek turtam!
No Kitty es mi pastel!
Hayır Kedicik, bu benim çömlek turtam, Kedicik!
- NO KITTY! ERES UN GATITO MALO!
- Neden kedicik?
¿ Por qué, preciosa?
Bu yüzden onu öldürmek zorunda kaldın. Ve bak sana ne yapmış... küçük bir kedicik gibi seni uysallaştırmış.
Así que tuviste que matarlo y mira lo que te ha hecho.
Hayır, Kedicik!
Espera un momento.
Sen kötü bir - hey dur, gel buraya Kedicik!
Ven aquí gatito.
- Kedicik.
- ¡ Gatita!
Kedicik-Kedicik, ne var elinde?
¿ qué encontraste?
Upsy, kedicik
Arriba, gatito.
Şimdilik bu kadarı yeter kedicik.
Ya vale, gatita.
Pist, kedicik!
¡ Ya, gatito!
Kedicik...
Minino, minino.
Gel kedicik.
Ven, gatito.
Gel buraya kedicik.
Ven, menino.
HAYIR KEDİCİK, KÖTÜ KEDİCİK!
No juegues con mi gatito!
- Biliyorum, kedicik.
Lo sé, querida.