Keşke olsaydı translate Spanish
6,713 parallel translation
- Keşke olsaydı.
- Me gustaría tenerla.
Keşke olsaydı, bulursanız beni de haberdar edin.
Ni la más mínima. Si lo encuentran, háganmelo saber.
Keşke olsaydı.
Ojalá tuviese alguna.
Keşke olsaydı.
Ojala tuviera.
Keşke o yetenek bende olsaydı. Ben finans kısmındayım.
No, ojalá tuviera el talento, pero estoy con el dinero.
Keşke birlikte yaramazlık yapacak birileri olsaydı.
Si solo tuviera a alguien con quien compartir un poco de picardía.
"Biliyorum buna kızacaksın ama keşke her şeyi yoluna koymak için elimden gelen bir şey olsaydı."
Sé que encontrarás esto perturbador... y ojalá hubiera otra forma de hacer las cosas bien.
Biliyorum buna kızacaksın ama keşke her şeyi yoluna koymak için elimden gelen bir şey olsaydı. "
Sé que vas a encontrar esto molesto... y ojalá hubiera algo que pudiera hacer para hacer las cosas correctas ".
Keşke gelmemiş olsaydın.
No deberías haber venido.
Keşke yapabileceğimiz bir şey olsaydı.
Solo desearía que hubiese algo que pudiésemos hacer.
Keşke yük gemisi olsaydı, onları kaldırabilecek kadar büyük olurdu.
Deseaba que fuera un buque de carga lo suficientemente grande, para elevarlos.
Keşke bu onun cenazesi olsaydı.
Si solo fuese su funeral.
Keşke benim hatalarımdan birisi de böyle değerli olsaydı.
Ojala alguno de mis errores fuera tan valioso.
Hep şöyle düşünmüşümdür keşke benimle oğlum arasındaki ilişki de böyle olsaydı. Belki bir gün sabah uyandığımda aslında onu hiç tanımadığımı fark edeceğim.
Siempre he pensado... que tendría la misma relación con mi propio hijo... y entonces un día me desperté y me di cuenta de que tal vez... realmente no le conozco.
Keşke bunların hiç birini görmemiş olsaydım.
Desearía no haber visto nada de esto.
Keşke bennim de bir rakibim olsaydı. benim yağ değiştirtdiğim adamda bayağı kötü
Ojalá tuviera un rival
Onu bi silah gibi kullandı Siz bunu anlamıyorsunuz bile. Keşke gerçek bi yargıç olsaydı
Él lo utilizó como un arma, y usted ni siquiera lo consigue
Keşke daha iyi koşullar altında olsaydı.
Desearía que fuera en mejores circunstancias.
O iğrenç doğumumu düşündükçe, keşke hiç doğmamış olsaydım diyorum.
Como ese monstruoso bebé, sería mejor si nunca hubiera nacido.
O yara olurken keşke gözlerim bağlı olsaydı.
Ojalá hubiera tenido los ojos vendados cuando me hice esa cicatriz.
Keşke konuşacak daha çok vaktimiz olsaydı tatlım.
Desearía que hubiésemos tenido más tiempo para charlar, cariño.
Keşke senin için bir şey olsaydı.
Me gustaría tener algo para ti.
Keşke farklı olsaydı.
Desearía que fuera diferente.
Keşke bu güzel gecenin arkasındaki kederi bilmiyor olsaydık.
Desearía que no conociéramos la angustia que nos acecha.
Keşke bunların hiç biri yaşanmamış olsaydı.
Ojalá nada de esto hubiera pasado.
Ona başka bir mesaj gönderebilmemin bir yolu olsaydı keşke.
Ojalá hubiera una manera de conseguir otro mensaje.
Keşke yapabileceğimiz bir şeyler olsaydı.
Ojalá hubiera algo que pudiéramos hacer.
Keşke Yahudi olsaydım mı diyorsun?
¿ Deseando que fueses judía?
Keşke daha iyi şartlarda olsaydı, dostum.
Hubiese deseado que fuera en mejores circunstancias, amigo.
Keşke sendeki özgüven bende olsaydı.
Bueno, me gustaría tener tu confianza.
Keşke bu gerçek olsaydı.
Desearía que eso fuera verdad.
Keşke Küçük Wirt'in tırnakları olsaydı böylece daha iyi gitar çalabilirdi.
Deseo que Wirt Jr. tenga uñas para que toque la guitarra mejor.
Keşke bu doğru olsaydı.
Ojalá fuera cierto.
Keşke yardım etmek için yapabileceğim birşey olsaydı.
Me gustaría poder hacer algo.
- Keşke ben okuldayken olsaydı bunlar.
Ojalá hubiera tenido libros así cuando iba a la escuela.
Glen, keşke yapabileceğim bir şey olsaydı...
Glen, desearía que hubiera algo que pudiese hacer...
Biliyorum olanlarla ilgili pişman olmam gerekiyordu, ve gerçekten keşke pişman olsaydım yapardım sayın yargıç. çünkü ailemi seviyorum ve onların bana ihtiyaçları var.
Sé que se supone que debo lamentar lo que pasó, y realmente me gustaría poder hacerlo, verdad que sí, señoría porque amo a mi familia y ellos me necesitan.
Keşke kardeşim burada olsaydı.
- Solía hablar con mi hermano de estas cosas...
Keşke yanımda tanıdık birisi olsaydı.
Incluso si solo son los recuerdos de una vieja mujer.
Keşke hâlâ beni tavlamaya çalışıyor olsaydın çünkü bu yardımsever Roy beni biraz korkutuyor.
Sabes, en realidad querría que aún estuvieras intentando meterte en mis pantalones, porque toda esa ayuda zen, Roy, realmente me está volviendo loca.
Keşke kıçında bir numara olsaydı da arayıp çok iyi iş çıkardığını söyleyebilseydim.
Desearía que hubiera un número en tu trasero al que yo pudiera llamar y contarles a todos qué gran trabajo estás haciendo.
Keşke yanımızda bir tamirci olsaydı.
Si solo tuviéramos un mecánico.
Ancak, keşke ben olsaydım.
Pero deseo... que fuera yo.
Keşke hâlâ burada kalmanın sebebi ben olsaydım.
Deseo ser la única razón por la que aún estás en la capital.
Keşke daha yakında olsaydı ama onun için Hamptons'ta bir ev tutacak kadar param yok.
Me gustaría que estuviera más cerca, pero no pude permitirme alojarla en los Hamptons.
Keşke sana iyi haberlerim olsaydı.
Bien, desearía tener buenas noticias para ti.
Ama beni jimnastikçi sanırken bana bakışın keşke doğru olsaydı dedirtti.
Pero la forma en la que me mirabas cuando creías que era gimnasta me hizo desear que fuera verdad.
Keşke benim de biraz ilacım olsaydı şimdi.
Me gustaría tener droga en este momento.
- Burada olmak güzel. Keşke daha mutlu koşullar altında olsaydık.
Ojalá fueran circunstancias más felices.
Keşke hala 17 yaşında olsaydım.
Desearía tener 17 años todavía.
Keşke benimki de bu kadar olgun olsaydı.
¡ Ojalá mi novio fuera así de maduro!