Kiki translate Spanish
805 parallel translation
Sizi, Kiki'yi oynarken izlediğimde nasıl güldüğümü hayatta unutamam.
Nunca olvidaré como me reí cuando la vi haciendo de Kiki.
- Kiki. - Korkacak bir şey yok.
Kiki, no hay nada que temer.
Düşündüm ki, Kiki bu gece oraya gitse, soğuk kanlılıkla bir avuç ahmağın önünde yürüse onlar acaba hâlâ o bandocu kızın hayatlarındaki en muhteşem şey olduğunu düşünürler mi?
Pensé : ¿ Saldrá Kiki en frio... a un escenario lleno de palurdos que opinan que el baile español es lo mejor de la vida?
Orada dikilme Kiki.
No te quedes ahí, Kiki.
Çok korkunçtu Kiki.
Fué horrible, Kiki.
Tüm şehir bu durumda, Kiki.
El pueblo entero está alterado, Kiki.
Herhangi bir kadına sorun.
Pregúntale a Kiki a cualquier mujer.
Buraya gel Kiki.
¡ Ven, mi Kiki!
Tercihinizi, Kazk kızı Kiki, Amazon Annie, LoIita, Suzette Wong, Maumau Mimi ve elbette Irma Ia Douce yönünde kullanabilirsiniz.
Puede elegir entre Kiki la Cosaca, Annie la Amazona, Lolita, Suzette Wong, Mimí la Maumau, y, cómo no, Irma la Dulce.
Kiki'ye gitmemi mi istiyorsun?
¿ Quieres que lleve mi negocio a Kiki?
Kiki adamına motosiklet aldığı için kendini bir şey sanıyor.
Kiki se cree especial porque le compró a su chico una moto.
- Benimkinin değişmesi gerekiyordu.
- La mía tuvo que ser cambiada. - Oh, Kiki.
Sigara satın alırım ve parasını öderim, bu kadar.
Me basta con tener dinero para tabaco... y para echar un kiki de vez en cuando.
- Adi Kiki Bridges.
- Se llama Kiki Bridges.
- Kiki Bridges.
- Kiki Bridges.
- Evet. Kiki Bridges orada mi?
- ¿ Está Kiki Bridges?
Kiki'nin yatak odasindalar.
Están en el cuarto de Kiki.
Bilmiyorum, Kiki.
No sé, Kiki.
Kiki!
¡ Kiki!
Dayan, Kiki.
Espera, Kiki.
Kiki.
Kiki.
Kiki Bridges.
Kiki Bridges.
"Ama önce, kiki."
"Pero antes, Kiki".
Sevgiler, Kiki.
Con cariño, Kiki.
Yine babanın izni olmadan radyosunu mu aldın?
Kiki, ¿ has cogido la radio de tu padre otra vez?
bekle!
Espera... ¡ Kiki!
Benim iksirlerimi bile tam bilmiyor henüz.
Kiki apenas sabe.
Olmayacak böyle!
Kiki, espera...
Kiki bu gece gidiyor haberin olsun dedim. gece yarısı.
Te llamo para decirte que Kiki se va esta noche...
Kendi başına yaşayacağın bir şehir bulmak ne zordur.
¿ No os preocupa que Kiki viva sola en la gran ciudad?
Endişelenme canım. Bir şey olmaz Kiki'ye.
Claro, pero estará bien.
vakit geldi.
Kiki, es la hora.
Haklı yani. İyice yerleştiğinde yaparsın kendine bir süpürge.
Kiki, ¿ no puedes hacerte otra buena escoba cuando te instales?
Kiki!
¡ Vamos, Kiki! ¡ Vamos, Kiki!
[Kiki'nin Teslimat Servisi]
KIKI - SERVICIO AÉREO DE REPARTOS "NICKY LA APRENDIZ DE BRUJA"
İsmim Kiki.
Me llamo Kiki y soy bruja.
Kiki.
¿ Kiki?
Ben de Kiki.
Yo soy Kiki.
Kiki'nin Uçan Teslimat Servisi.
"Kiki - Mensajería Aérea".
bak!
¡ Kiki, mira, soy yo!
Kiki.
Kiki. Justo a tiempo.
hanımefendi.
- Qué chica tan encantadora. - Me llamo Kiki, señora.
Kiki.
Date prisa, Kiki.
ben de geldim.
Soy Kiki, habían pedido una mensajera y aquí estoy.
bir cadıyım.
Me llamo Kiki y soy una bruja.
Parasını getirir misin bu kızcağızın?
¿ Puedes traer el dinero de Kiki?
Bak! Tombo şurada!
Kiki. ¡ Ahí está!
Bunlar Bayan Kiki için.
Para la Srta. Kiki.
- Başka neyi umursuyorsun Kiks?
¿ Qué más te preocupa, Kiki?
- Kiki.
- Kiki.
- Kiki.
- Un momento.