Kokum translate Spanish
75 parallel translation
Kokum hakkında çok titizdir.
Es muy quisquilloso con mi olor.
- Kokum mu? Ne?
- ¿ Mi perfume?
Her birinizi, kendi kokum gibi tanıyorum.
Conozco a cada uno de ustedes como conozco mi propio olor.
Evet ama kokum ona diğer kadınlara geldiği gibi gelmiyor.
Pero para ella no huelo como para todas las otras mujeres.
Farkında olmadığım bir kokum mu var?
¿ Huelo a algo y no me he dado cuenta?
Benim parfümüm. Benim kokum bu! Jerry, o mankenle konuş da Calvin Klein'la randevu ayarlasın bana.
Ésa es mi fragancia debes hacer que esa modelo me dé una cita con Calvin Klein.
Bu yepyeni kokum.
Es mi nuevo perfume.
Bu, benim kokum değil.
No huele a los mios.
- Çünkü üstünde hala benim kokum var.
Nunca olvidarás mi aroma.
Üstünde benim kokum var...
Mi colonia...
Kokum!
Es mi olor!
Kendi ten kokum.
Sólo soy yo.
Kokum sizi rahatsız mı ediyor?
Tal vez mi olor los está molestando?
Benim kendi kokum. - Evet.
Así huelo yo, básicamente.
Fakat orada ne kadar özlediğimi hiç farketmediğim bir koku vardı. Kendi kokum.
Pero había un aroma que nunca pensé que extrañaría tanto el mío.
Şey, genetik yapım değişince kokum da değişti.
Bueno, al cambiar mi genética cambió mi perfume
Kendi doğal kokum.
Es mi olor natural.
Ve benim iğrenç, tıbbi, hastane kokan kokum ve ihtiyaçlarım...
Siempre oliendo a medicamentos y a hospital.
- Kokum mu?
- Mi peste.
O benim kokum.
Viejo, únicamente yo huelo.
Koktuğumu söylemeye cüret edemiyorsun, kokum seni tiksindiriyor.
No te animas a decir que huelo mal, mi olor te desagrada.
Bu.. bu benim doğal kokum.
Éste... éste es mi olor corporal.
Basamaktaki pis kokum mu?
¿ Mi peste de la acera?
Nefes kokum senin çekiyor mu?
¿ Acaso mi aliento huele a trampa?
Bu benim doğal kokum Tuhaf olduğunu biliyorum
Es mi olor natural. Sé que es raro.
Kakule, demirhindi ve kokum karışımı.
Es una mezcla de cardamomo, tamarindo y tamarind and kokam (?
Kakule, demirhindi ve kokum, köri yapımında kullanılır.
Después de pulverizar el hueso, Epps lo mezcló con especias. Cardamomo, tamarindo and kokam, que se usan para preparar curry.
Bu kokunun ölüm kokum olmasını tercih ederdim.
Lo habría preferido como el aroma de mi muerte.
Tıraş kokum.
Es tu colonia.
Hatta kokum.
Hasta mi aroma.
Çünkü, bilgeliğine rağmen üzerimde kendi kokum yokken başka bir köpekle tanışmanın ne kadar utanç verici olduğunu anlamadı.
Porque, con toda su sabiduría, nunca entendió lo humillante que es encontrarse a otro perro cuando no llevas tu propio olor.
Tabii son zamanlarda ben kullandığım için daha çok benim kokum sindi.
Excepto que cuanto más lo hago, más huele a mí.
Benim kokum.
Mi artillería.
O sene korkunç bir ter kokum vardı ve annem deodorant sürmeme izin vermiyordu.
ese año si que olía mal y mi mamá no me dejaba usar desodorante.
- Ve benim de ağız kokum var.
- Y yo, hai ¡ tos ¡ s.
Bu benim doğal kokum.
Es mi aroma natural.
Bu, benim doğal kokum.
Es mi aroma natural.
Kokum her yere yayıldı.
Mi aroma en el área.
# Gizli bir çiçek gibi # # Tatlı kokum çıkıyor ortaya #
# ¡ Como una flor escondida mi dulce fragancia salta a la vista!
"Heryerde benim kokum süzülüyor"
Adornada de perfume...
Benim özel bir kokum var.
Tengo un olor especial.
- Kokum'un esansı parmaklarının ucunda.
El olor de kokum esta en tus dedos.
- Kokum onlara meze gibi geliyordur.
- Huelo como un delicatessen para ellos.
O zaman benim ihtiyarlık kokum onu mutlu eder.
¿ Entonces mi olor de persona mayor le gustará?
Kendi kokum her zaman erkekleri cezp eder.
Es el olor de mi cuerpo. Eso es lo que vuelve locos a los hombres.
Biliyor musun çok keskin bir kokum var.
Es apestoso, ¿ sabes?
Bu sadece benim kendi kokum.
Es mi almizcle personal.
Bir de nefes kokum.
Eso y mi mal aliento.
Benim pis kokum, ondan hoşlanıyorum.
Es mi olor y me gusta.
Benim kokum yok.
¡ Yo no tengo ningún olor!
O benim oda kokum. Bu sabah bitti.
Ese es mi ambientador.