English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kolum

Kolum translate Spanish

1,789 parallel translation
Kolum hâlâ ağrıyor.
Me duele un poco el brazo aún.
Yapamıyorum çünkü elim kolum bağlı tamam mı?
No puedo, mis manos están atadas, ¿ si?
Bakın, benim elim kolum bağlı.
Escuchad, chicos, estoy atado de manos
Elim kolum bağlı.
Ya no está en mis manos.
Kolum kesildi.
Me corté el brazo terriblemente.
Bu kızımın elbisesi. Neden kolum ağrısın ki?
Este uniforme es de mi hija, ¿ por qué me dolería el brazo?
Ben de elim kolum bağlı oturmayacağım.
No voy a apartarme y no hacer nada.
Kolum da acıyor. Peki. Damar yolu açalım.
pongámosle una línea para darle ago de morfina.
Bret, yardım et kolum tele takıldı.
Bret, mi manga sólo... ayúdame mi atascó mi manga en la cerca.
Ama bu aynı kolum!
Es el mismo brazo!
Zac, kolum kadar uzun bir tamir listesi var ve zamanında yetişmeyecek.
Tengo muchas reparaciones que hacer. La red estará cortada por retroajuste, y no me gusta dejar la Pegasus a merced de contratistas civiles.
Kolum!
Mi brazo.
Hayır. O zaman elim kolum bağlı.
Entonces, estoy atada de pies y manos.
Alerjigim, bogazim su anda darlasiyor....... ve simdi de kolum aciyor.
Soy codependiente, mi garganta se está cerrando... Y ahora me duele el brazo.
Avukat kronolojik doküman olmadan, elim kolum bağlı kalıyor.
Abogado, tengo las manos atadas.
Ne de olsa benim de bir kolum yok!
Después de todo.. ¡ Yo también tengo solo una mano!
Ya bu, ya sol kolum.
Es esto o mi brazo izquierdo.
... eğer bu sakat kolum olmasaydı ateş hattının tam ortasında seninle, Highway'in arasında yerimi alırdım.
Si no tuviera esta minusvalía estaría contigo y Highway... justo en el medio de todo.
Elim kolum bağlanmış haldeyim.
Y ahora me metí en esto.
Kolum! Kahrolası herif, kolum!
¡ No, mi brazo!
Dua et kolum hiç iyileşmesin.
Ya verás cuando me reponga del brazo.
Kaldıramam zenci, kolum askıda.
No puedo, negro. Tengo el brazo enyesado.
Kolum!
¡ Mi brazo!
Kolum kaydı ve...
Se me resbaló el brazo y...
- Suzanne, kolum kaydı.
- Se me resbaló el brazo.
Hayır, biliyorum. Sakinim ben, sorun şu ki daralıyorum, kolum ağrıyor, sonra boşalıyor...
No, yo sé... ( Sollozando ) No, estoy tranquila pero lo que pasa es que tengo una contractura muy grande que me repercute en el brazo y hace que se me duerma...
Kolumun aşırı kasılmasından şikayetçiyim, başımı ve kolumu ağrıtıyor, sonra da kolum boşalıyor.
¿ Sabes qué pasa? Estoy con una contractura muy grande que me está repercutiendo en la cabeza y el brazo que se me duerme de a momentos.
- Kolum... Sanırım kırıldı.
- Creo que me fracturé.
Bana imzalattırdıkları gizlilik anlaşmaları nedeniyle elim kolum bağlı.
Estoy atado por todos esos acuerdos de confidencialidad que me hicieron firmar.
Buy More'daki iki numaralı kişi benim sağ kolum. Ve ben yokken geminin kaptanı. Ki biliyorsun çoğu zaman yokum.
El número dos aquí en Buy More mi mano derecha el capitán del barco cuando no estoy cerca lo cual, como sabemos, es muy a menudo.
- Çünkü kolum çürüyor.
- Porque la mano está podrida.
Kolum kadar sabıkası olan adamla.
Quien tiene unos antecedentes tan largos como mi brazo.
Ben iyiyim. Sadece kolum.
- Estoy bien, sólo es el brazo.
- Kırık bir kolum ve iki santimetre yakınıma kadar gelen bir kirişin yaptığı zedelenmiş kaburgalarım var.
- Tengo un brazo roto una contusión en las costillas y estuve a unos tres centímetros de ser aplastada por una viga.
kolum kanıyor!
¡ Estoy sangrando!
Kolum biraz zayıftı ama gitmeye hazırdım.
Mi brazo estaba un poco débil, pero estaba lista para partir.
Tanrı aşkına, kolum acıdı.
Por fé de Jesús, que duele.
Elim kolum bağlı.
Mis manos están atadas.
- Profesyonel olacak kolum yoktu....
- No tenía el brazo para jugar en profesional.
O ölürken elim kolum bağlı oturayım istiyorsun, öyle mi?
No puedo dejar que muera sin hacer nada.
- Pekala kolum kırıldı ve iki kez yılan tarafından ısırıldım.
- Bueno tengo el brazo fracturado y la serpiente me mordió dos veces.
Sadece kolum.
Es sólo mi brazo.
Normalde çok dakikimdir ama şu an elim, kolum bağlı.
Normalmente me preocuparía por el horario del ferry, pero estoy atado de manos.
Belki de tüm görevi gözüm kapalı veya bir kolum arkadan bağlı bir şekilde bitirmeliyim.
Quizá debería llevar a cabo la misión vendado de los ojos o con un brazo atado a mi espalda.
Dexter, elim kolum yasalarla bağlı.
Dexter, mis manos están atadas por la ley.
Kolum çok acıyor.
El brazo me está matando
Sol kolum yine ağrıyor.
Mi brazo me duele de nuevo.
Kolum en son 13 yaşımda banyoyu nasıl kitleyeceğimi çözerken bu kadar ağırmıştı.
Mi brazo no había estado tan adolorido desde que tenía 13 años y supe cómo cerrar el baño.
Elim kolum bağlı malesef.
Tengo las manos atadas.
O zaman üzgünüm. Elim kolum bağlı.
Entonces discúlpenme.
Kolum...
- ¡ Mi brazo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]