Kongo translate Spanish
499 parallel translation
Verilen ifadelerden de anlaşılacağı gibi Çocuk müvekkillerimle birlikte yaşadığı Kongo'da "kayalık" olarak bilinen yerden alınmıştır.
Las declaraciones dicen que a Boy se lo llevaron de la jungla de un lugar del Congo conocido como "el macizo" donde vivía con mis clientes.
İsteseler bile Kongo'dan gelmeyecekleri kesin,
Seguro que no vendrán desde el Congo. Fuerte SHONA Río BORA
Ayrıca Kongo'ya kadar peşinden koşmam gerekse bile, o kediyi yakalayacağım.
Y debo atrapar ese gato aunque tenga que atravesar todo el Congo.
Karın buraya geldiğinden beri bu Kongo Kazanovası onun peşindeydi.
Este Casanova del Congo lleva detrás de su esposa desde que llegaron.
Burundi, Kongo ve Uganda'ya kaçan insanlar.
Gente que huyó a Burundi, al Congo, a Uganda...
Ve Kongo'ya çekildiler.
Y se retiró al Congo, a la región de Goma.
Kongo'da olan ve gidecek hiçbiryeri olmayan Hutu'ların dönüşü için bir yıl sonra Rwanda'ya gittim.
Fui a Ruanda un año después de la catástrofe para el regreso de los hutus, que estaban en el Congo y que no tenían donde ir.
250.000 kişilik insan grubu Goma şehrinden ayrıldı ve Kongo ormanına gittiler.
Un grupo de 250.000 personas abandonó la ciudad de Goma y se adentró en el bosque del Congo.
6 ay sonra, Merkezi Kongo'daki Kisangani'de gözükmeye başladılar.
Seis meses después, empezaron a aparecer por Kisangani, en el centro del Congo.
Ve buradaki Kongo'lular, hesap makinesiyle insanlardan dolar toplamaya
Y este congoleño de aquí, con su calculadora
Helsinki'den Kongo'ya...
De Helsinki a Léopoldville...
Baba, Kongo'da bana, sevdiğim işi verecekler.
En el Congo, padre, me llamarán a trabajar en lo que amo.
Kongo'ya hiç gidemeyebilirsin.
Quizás nunca vayas al Congo.
Kongo'da hemşire rahibeydi.
Ella fue enfermera en el Congo.
Seni ve Kongo'yu sordu.
Él preguntó por Ud. Y sobre el Congo.
Rahibe Pauline, Kongo'da ne kadar kaldınız?
Hna. Pauline, ¿ cuánto estuvo en el Congo?
Ben de Kongo'nun güneşinde, çabukluğumun ve... ve hafızamın bir kısmını yitirdim.
Yo también he perdido algo de mi rapidez, mi memoria por mucho sol del Congo.
Eğer bugün, 1930'da, Kongo'nun bizim 20 yıl önce gittiğimizdeki... gibi bir yer olduğunu düşünüyorsanız... yanılıryorsunuz.
Si alguno de Uds. piensa que el Congo que encontrarán hoy en 1930... es como el que encontramos cuando estuvimos hace 20 años se equivoca.
Bu da Kongo'ya geri dönemeyeceği anlamına geliyor.
Eso fácilmente puede significar que no volverá al Congo.
Rahibe Pauline Kongo'ya dönecek.
Hermana Pauline volverá al Congo.
Rahibe Timothy ve Ellen da... Kongo'ya gidecekler.
Hermana Timothy y Ellen irán al Congo también.
Belki de Muhterem Rahibe Kongo için henüz hazır olmadığınızı düşünüyordur.
Quizás la Reverenda Madre siente que Ud. no está lista para el Congo.
Hiçbir şey olduğumu hatırlamak Kongo'da daha kolay olacak.
Será mucho más fácil en el Congo recordar que soy nada.
Kongo'da bir bot gezisinden sonra evinizde olacaksınız.
Ahora, un viaje en bote por el Congo y estará en casa.
İşte Kongo.
Y aquí está el Congo.
Berber bu sakala gıcık oluyor... ama yerlilerde Tanrı'nın sakallı bir resmi var... bu yüzden Kongo'daki papazlar sakal bırakmak zorundalar.
El barbero ansía agarrar esa barba por años pero los nativos tienen una imagen de Dios con barba así que los curas deben usar barba en el Congo.
Tüberküloz Kongo'da ileri düzeyde hizmeti imkansız hale getirir... bu yüzden burada iki görevi yerine getireceksin.
TB hace imposible servicios más completos en el Congo... por lo que tendrá dos trabajos allá.
Peder Vermeuhlen Kongo'daki ilk misyonerlerden biridir.
El padre Vermeuhlen fue uno de los primeros misioneros en el Congo.
Fakat sen Kongo'da birlikte çalışabileceğim tek hemşiresin.
Pero es la única en todo el Congo con la que puedo trabajar.
Kongo'daki bu küçük topluluğa dönmek bile.
Incluso a esta pequeña comunidad aquí en el Congo.
Kongo'da tüberküloz olduğun saçmalığına inanmıyorum.
No creo esa tontería de que tuvieras TB en el Congo.
İçimden Kongo'yu söküp atamazsam nasıl iyi bir rahibe olabilirim?
¿ Cómo puedo ser una buena monja si no puedo sacar al Congo de mi sangre?
Savaş söylentileri dolanırken, seni tekrar Kongo'ya gönderemem.
No puedo enviarla de vuelta al Congo con los rumores de guerra.
Kongo'dan, Rodezya'dan Somali'den veya Güney Afrika'dan daha güzeldir.
Más que El Congo, Rhodesia, Somalia... y que Sudáfrica.
Kongo'ya bak mesela...
Mirad el Congo.
Ebeveynlerim Kongo'da misyonerdi.
Mis padres eran misioneros en el Congo.
Kumano'dan yargıç Kanzo Kongo-Doji bayrağını yukarı kaldırdı ve onu en ön sıraya yerleştirdi.
El Procurador Kanzo de Kumano enarboló la bandera de Kongo-Doji y situó al frente los barcos pertenecientes a Kawanano Michinobu, habitante de la Provincia de Lyo.
Angola, Kongo...
Congo.
Kongo da yönetimi devralmak için Belçika Kralı ile bir anlaşma yapmış.
Ha firmado un contrato con Bélgica para hacerse cargo del Congo.
Bir de Kongo'ya bak.
¡ Mira lo que pasa en El Congo!
Senegal Kongo değil!
¡ Pero Senegal no es El Congo!
- Kongo'da denizin altında 5 milyon var.
500 millones de francos bajo el mar.
- Kongo'da. - Nerede?
En el Congo.
- Kongo'da.
- ¿ Congo, eh?
- Demek Kongo'da.
- Ah, en el Congo.
- Yemin ederim, Kongo'da.
- ¡ No miento, es en el Congo!
Konu Kongo'daki hazine.
¿ Quieren algo en el Congo?
Merak etme, Kongo'dan geliyor.
- No te preocupes, viene del Congo.
Evet. Kongo'da. Evet.
Sí, en el Congo.
Kongo'nun kanunu bu ve kimse bunu değiştiremez.
y nada puede cambiarla!
- Hani Kongo'da olan.
- ¿ En el Congo, no?