Konumuz translate Spanish
1,070 parallel translation
Fakat şimdi konumuz bu değil.
Dejémoslo.
- Konumuz bu değil. Saklayamayacağını biliyordum. - Evet bu.
- Claro que sí.
Peki konumuz ne o halde?
Entonces ¿ qué quiere?
Düşününce, çoğu insan gülmeyi benden çok sever, ama bu konumuz dışı.
Pensando en ello, la mayoría de la gente disfruta de una buena sonrisa más que yo, pero es inútil. Correcto! Vamos a seguir con ésta parodia!
Açıkçası tanımazdınız, ama bu konumuz dışında.
Claro que no, pero eso no viene al caso.
Bugünkü konumuz ; giriş, sevişme ve baştan sona... orgazm dahil, cinsel birleşme.
Mostraremos la penetración y el coito, es decir, el acto sexual... hasta el orgasmo, éste incluido.
- Bizim sohbet konumuz da bu.
- Y de eso estamos hablando.
Gerçi konumuz dışında ama şapkan çok güzel.
Esto no tiene que ver con el tema, pero es un sombrero fabuloso.
Bilemiyorum ama konumuz bu değil.
De hecho no trabajamos así.
Konumuz, iki terimin çarpımı.
Se trata del producto de dos monômios.
Konumuz önce bu bey'in merakıyla başlıyor.
Como en nuestra primera historia repugnante.
Evet, eğitim gördün ama konumuz bu değil.
Bien, fuiste enseñado lo que no era el caso.
Şimdi, ikinizin de canavarlar hakkında çok şey bildiğinizden eminim ama konumuz bu değil.
Seguramente saben mucho de monstruos, pero no se trata de eso.
Konumuz...
Se trata de que...
Sanırım burada hasarlı kameradan başka bir konumuz daha var.
¿ Por qué no hablamos de la cámara dañada?
Konumuz fantezili aşk ilişkileri.
El tópico es tener una fantasía sexual.
Konumuz, tanığın ruh hali değildir.
El tema no es el estado mental de la testigo.
Soyu bozuklardan başka konuşacak konumuz kalmadı mı?
¿ No tenemos nada mejor de qué hablar que de los degenerados?
Şimdiki konumuz tavuklar ve yumurtalar.
Hablamos sobre gallinas, hablamos sobre huevos.
Konumuz birden satranç oldu.
Nos hemos pasado al ajedrez.
Marcy, biraz daha açık konuşur musun? Ben bir at istiyorum! Ama, şu anda konumuz bu değil.
Hijo, la vida no me dejó... se sentó en mi cabeza!
Bugün ilk konumuz kaplumbağaların muhteşem dünyası.
Bien, lo primero que vamos a hacer hoy es conocer el maravilloso mundo de las tortugas.
- Konumuz bu değil.
- Esa no es la cuestión.
Bu bu gece ki konumuz.
Ese es tema de esta noche.
Yarın konumuz " Din :
Mañana nuestro tema será " Religion :
Konumuz benim meselem, tamam mı?
Este es mi asunto, bien?
Bu ayki konumuz kahramanlarımız. Sevip hayran olduğumuz kişiler.
Este mes nuestro tema es nuestros héroes gente que amamos y admiramos.
Bu tartışma, konumuz dışında.
El factor de agresión es irrelevante.
Konumuz para kazanmakla ilgili değil.
Esto no tiene nada que ver con ganar dinero.
Konumuz bu değil.
No influye.
Konumuz bu değil.
Pero no me desvíes del tema.
Konumuz...
Lo importante es...
- Konumuz...
- Lo importante es...
Yaz tatili için ana konumuz bu!
¡ Ése es ahora el gran tema de estas vacaciones de verano!
Bekleyin. Konumuz ne?
- ¿ Y a nosotros qué?
Şikago'daki Kanal 99'u izliyorsanız bildiğiniz gibi geçen hafta konumuz erkeklerin popolarıydı.
Ahora, como saben si observaron el Canal 99 en Chicago la semana pasada nuestro tema fue los traseros de hombres.
Bugünki konumuz ; ebeveynlerimizin hayatını nasıl kolaylaştıracağımız.
Hoy conversaremos de como simplificar las vidas de nuestros padres.
Bu seneki konumuz olarak yakın çevremiz ve çevremizi nasıl koruyabiliriz diye düşündük.
El tema de este año concierne a nuestro ambiente inmediato. Y qué debemos hacer para conservarlo.
Bu tartışma, konumuz dışında.
El factor agresión es irrelevante.
- Konumuz bu değil!
- No se trata de eso.
İlk konumuz, yeni Bill Mitchell.
Tema número uno : El nuevo Bill Mitchell.
Ancak konumuz, müvekkilimin suçu ya da mâsumiyeti değil.
Pero no debatimos la culpabilidad o inocencia de mi cliente.
Bugünkü konumuz "Amerikalı Olay Dosyası"
Esta noche en "Expedientes de los EEUU"
Konumuz bu değil.
Ese no es el punto
Bugünkü konumuz, ilham verici.
El tema del día es la promiscuidad.
Radyonuzu yeni açtıysanız bu geceki konumuz dilekler ve düşler.
Si acabas de sintonizar, el tema de hoy es deseos y sueños.
Konumuz bu değil.
Da igual.
Konumuz bu değil.
Ese no es el punto.
Ama konumuz bu değil.
- Sherry.
Tartışma konumuz hayalet avcıIığı.
Soy Larry King.
Konumuz bu degil.
No es relevante.