Koşuyorum translate Spanish
450 parallel translation
Şimdi kumarbazım... mutlu bir domuz gibi kanun kaçağı olarak yaşıyorum. Zevk peşinde koşuyorum.
Ahora soy un jugador, un fugitivo que corre como un cerdo feliz, devorando todo aquello de la vida que me da placer.
Bazen, ayakkabılarımı çıkarıp etrafta koşuyorum.
He estado sin zapatos bastante tiempo.
Babamdan daha hızlı koşuyorum.
Ahora corro más rápido que papá.
Ölüme koşuyorum, ve ölüm beni bulduğunda tüm zevklerim dünde kalacak.
Corro hacia la muerte, la muerte me encuentra pronto y todos mis placeres son como ayer.
Ölüme koşuyorum, ve ölüm beni bulduğunda tüm zevklerim dünde kalacak.
Corro hacia la muerye la muerye me encuenyra pronyo. Y yodos mis placeres son como ayer.
Bu yüzden, her gece kostümümü bile çıkarmadan eve koşuyorum.
Por eso es que corro a casa cada noche sin quitarme mi traje siquiera.
Parti için bir kadın eli şart. Böyle zamanlarda onun yardımı için kasabaya koşuyorum.
Una fiesta necesita un toque de mujer, y siempre voy a la ciudad a buscar su ayuda.
Öyle deliyim ki, Roy Carter gibilerine koşuyorum.
Por eso salgo con chicos, como Roy Carter.
Sence neden hep bir şeylerin peşinde koşuyorum?
¿ Por qué si no iba a estar buscando algo por ahí?
Sahiden de büyüdüğümü düşünüyorum ama derken bir şey oluyor ve bebek gibi sana koşuyorum.
Cuando creo que ya soy mayor algo ocurre y corro hacia ti igual que una niña.
"Gel Melankolik Bebeğim" in ilk notaları canıma yetiyor. Tüylerim diken diken oluyor ve onlara koşuyorum.
Lo único que tienen que hacer es tocar "Ven a mí, mi niñita melancólica", se me pone toda la carne de gallina y caigo en sus brazos.
Yoruldum ve dudağımda bir delikle koşuyorum.
Estoy cansado y tengo un agujero en el labio.
- Koşuyorum.
- Corro.
Sokaklarda koşuyorum.
Estoy corriendo. Por las calles.
Doğrusu bugünlerde biraz meşgulüm. Bir işten diğerine koşuyorum.
Sí, bastante ocupado, entre una y otra cosa.
- Koşuyorum.
- ¡ Ya estoy corriendo!
Koşuyorum. # Vur satırı tatlı Charlotte #
Corta, corta, dulce Charlotte
Ben de sevgilimin peşinden iki yıldır koşuyorum ve yürümeyeceğini biliyorum.
Pues a mí me sucede lo mismo. Hace 2 años que voy detrás de una chica... y sé que todo es inútil.
- Birkaç rol peşinde koşuyorum.
- Me he presentado a dos papeles.
Koşuyorum ya!
Tenemos que huir de aqui.
Yavaş koşuyorum.
Iré despacio. Ven.
Liliane nerede diye koşuyorum.
¡ Ya no sé ni lo que hago!
Her şeye ben koşuyorum.
Siempre voy yo.
Farz et ki seni at gibi koşuyorum!
¡ Imagina que te cabalgo yo!
Ancak sana bir şart koşuyorum...
Pero a menos que hagas lo que pido...
Seni devamlı bir işe koşuyorum.
Voy a asignarte un trabajo permanente.
Ancak, davranışlarına göz yummuyorum, ve tahliye için Sosyal Hizmetler'e 326.41 dolar tazminat ödemelerini şart koşuyorum.
y como condición deben regresar a la comunidad $ 326.41 por daños.
Kazanmak için koşuyorum.
Corro para ganar.
Fakat onu bulamıyoruz. Başka bir mürettebatla da yüz yüze gelmiyoruz ve o kaçıyor. Galiba sadece garantiden koşuyorum.
Pero no podemos encontrarlo,... y hoy nos encontramos cara a cara con otro tripulante y se escapo, por lo que... creo que se me escapan bases por cubrir, ¿ sabes?
- Şimdi olmaz, koşuyorum.
- Estoy apurado.
- O zaman ben çıkıp yardımlarına koşuyorum.
- Así que les apoyo y les ayudo.
İşteki ilk günüm ve canavar peşinde koşuyorum!
¡ Mi primer día en el cuerpo y cazando monstruos!
- Yok. Maratonda koşuyorum da. Sağlıklı bir şeyler içmeye çalışıyorum.
Es que corro maratón y estoy intentando beber cosas sanas.
- Çok hoş. - Aslında ben de maratonda koşuyorum.
- Yo también corro el maratón.
- Koşuyorum ya. İkinizinde maratonda koşuyor olması çok güzel.
Creo que es genial que ambos lo corrais.
Özgürlükle aralarında durduğuma inanan 3 tane kızımla kendimi aç bırakarak, tek kişilik yatağımın etrafında günde 3 mil koşuyorum!
con 3 hijas adolescentes que están en el período... en que descubren que entre ellas y la libertad se interpone... la idiota de la madre, matándome de hambre y corriendo... alrededor de 5 km diarios!
" Artık koşuyorum her gün üsten
" Ahora hago marcha todos los días
Elimden geldiğince koşuyorum ama ayaklarım yetişemiyor!
Corro demasiado rápido. ¡ Mis pies no aguantan el ritmo!
Freddie "Koş!" diyor ben koşuyorum
Pero aún así los perros me alcanzaron y me follaban a mí.
1200 için bile peşinden koşuyorum.
Tengo que perseguirte por 1,200.
Onun gücüyle koşuyorum. Onun gözleriyle görüyorum.
Corriendo con su fuerza, viendo por sus ojos.
Başkanlığa koşuyorum.
Presentarme a presidente.
İki gündür koşuyorum, ve onları bulamadım.
Estuve corriendo dos días, y no los encontré.
- Tamam, koşuyorum. - Biraz kas yapmalısın.
- Debes desarrollar tus músculos.
Koşuyorum, bir kapıyı açıyorum...
Corrí, abrí una puerta... y no había puerta.
Şimdi çok iyi koşuyorum.
Voy de maravilla.
Her gün sabah 6'da kalkıp 3 mil koşuyorum.
Me levanto a las 6 todas las mañanas para ir a correr.
Parkta koşuyorum, kilo verdim.. .. her gece barbekü yapıyoruz.
Corro en el parque, he adelgazado hacemos barbacoas cada noche.
Parkta koşuyorum, kilo verdim her gece barbekü yapıyoruz.
Corro en el parque, he adelgazado hacemos barbacoas cada noche.
Hızlı koşuyorum zaten.
Estoy corriendo más rápido.
Daima Hayal Peşinde Koşuyorum Söz ve Müzik HARRY FOX
¿ Realmente seguro?