Kraft translate Spanish
165 parallel translation
- Kraft Otelleri'nde çalışmıyor mu? - Hayır.
- ¿ No es en los Hoteles Kraft?
- Kocamın Kraft Otelleri Anonim Şirketi'nde çalıştığını yazdığını görüyorum.
- Veo que mi esposo escribió que es empleado de los Hoteles Kraft.
- Kraft diyorsa Kraft'tır.
- Si él dice Kraft, es Kraft.
Kraft'ların Alden zincirini satın aldıklarını sana söylemem gerekirdi.
Debí haberte dicho que Kraft compró la cadena Alden.
Kendini bir tür antilop sanan Viyana'daki bir kadın hakkındaydı.
Pudo haber sido Kraft-Ebbing. Acerca de una mujer en Viena que penso que era una especie de animal, un antilope...
Bu yıllarda Kraft durch Freude gemisi oldukça aktifti.
En esos años, la empresa Kraft durch Freude que significa "Fuerza a través de la alegría", se ocupaba con éxito del turismo, deporte y tiempo libre.
Üniversitedeyken, Otto Rank'ın bu konuda bir yazısını okumuştum. Kraft-Ebbing'in de olabilir.
Cuando estaba en la universidad leí algo referente a esto, creo que de Otto Rank, o tal vez de Kraft-Ebbing.
Bayan Walker yarına kadar dönebileceğini söyledi, Bay Walker'in kardeşi de bize katılacak.
La Sra. Walker estaría de vuelta entonces y he pedido a la Sra. Kraft, hermana del Sr. Walker, que asista también.
Bayan Kraft'ı tanıyorsunuz belki.
No creo que conozca a la Sra. Kraft.
Basitleştirmek gerekirse vasiyetnameye göre mallar eşit şekilde Heather ile Bn. Walker arasında bölünecek.
Con el riego de simplificar, lo importante es la división de los bienes en partes iguales entre Heather Kraft y la Sra. Walker.
Kadeşi, şu Kraft denen hatun anlattı.
Esto es de la cuñada, la Sra. Kraft.
Henüz ayrıntıları bilmiyoruz ama Kraft küçük kızı getirecek, anlatsın diye.
Aún no tenemos los detalles, pero la Sra. Kraft va a traer la niña para contarnos todo.
Dinle Kraft denen hatunu hemen görmek istemeyebilirsin.
Escucha seguro que no quieres ver la Sra. Kraft ahora mismo.
Merhaba Bayan Kraft.
Hola, Sra. Kraft.
Ben Gene Kraft. Psikoloji bölümünden.
Soy Gene Kraft, Departamento of Psicología.
- Her zamanki gibi Kraft.
- Kraft, como de costumbre.
Kraft bunu nerede bulmuş?
Donde lo tenía Kraft.
Fatso, bildirileri Kraft'a bırakanın kim olduğunu öğrenebilir misin?
Fatso, ¿ puedes averiguar quién difunde folletos con Kraft?
E, bildirileri Kraft'a kimin bıraktığını öğrenebildin mi?
Bueno, ¿ has descubierto ya quien difundía los folletos con Kraft?
Neden Kraft'ın kapısına bildiri bırakıyorsun?
¡ ¿ Por qué difundes panfletos con Kraft?
- Yani bunu Kraft'a olan sevginden mi yaptın?
- ¿ Así que es afecto hacia Kraft?
Kraft kahrolası bir fırlama ve mankafa, fakat iyi bir satranç oyuncusu.
Kraft es un maldito bastardo cabezota, pero es un buen jugador de ajedrez.
Kraft'ın karısının yaşadığını, Burolara sığındığını, ve orada popüler olduğunu yazabilirsin.
Como escribir que la mujer de Kraft's ha sobrevivido, que pidió asilo con los Booroos y golpeó el teléfono rojo.
Artık Kraft'a bildiri bırakmayacaklar.
Ya no volverán a difundir panfletos con Kraft.
Bir kase Kraft karamel parçası istiyorum.
Quiero un bote de caramelos.
- Neden yeni krem peynirleri denemiyorsunuz?
¿ Por qué no prueba el queso Kraft? - Eso es nuevo.
... kısa cümlelerle konuşan Kraft ve sert mizaçlı Jim McDivitt.
... el laconismo de Kraft y las crudas líneas de Jim McDivitt.
O konuşmuşa benziyor, uh, Joe Kraft ve Times.
Parece que habló con Joe Kraft y con el Times.
Kraft sayılır.
Si, Kraft cuenta.
George Kraft?
George Kraft?
George Kraft, hayattaki tek arkadaşım, hepsini sabırla dinledi.
George Kraft, mi único amigo que vive, tuvo todo en calma.
Bu benim iyi dostum ve komşum, George Kraft.
Este es mi buen amigo y al prójimo, George Kraft.
Peder Keeley, not alın, Bay Kraft'a imzalı bir kopya gönderelim.
Keeley padre, haga una nota que debemos enviar el Sr. Kraft... una copia autografiada.
George Kraft'la tanışmanı istiyorum.
Quiero que conozcas a George Kraft.
- Hayır, George Kraft.
- Jones? - No, George Kraft.
Özür dilerim, sen onu George Kraft olarak tanıyorsun.
- Lo siento, lo conoce como George Kraft.
George Kraft casus değil.
George Kraft's no es un espia.
- Hayır, ama, Kraft, o... - Potipov.
- Kraft, fue...
Kraft'ın benim için planı neydi?
¿ Cuál fue el plan de Kraft para mí?
Elise Kraft, ulusal güvenlik konseyi.
- Elise Kraft, Seguridad Nacional.
Elise Kraft, Ulusal güvenlik konseyi.
Soy Elise Kraft, Concejo de Seguridad Nacional.
Babam ekonomi dersleri verirdi. Henry Kraft.
Mi padre enseñaba economía.
Şehirde teröristlerin hücre evi var mı?
Henry Kraft. ¿ Hay alguna célula terrorista operando en la ciudad?
- Haber kaynağın kim?
- Elise Kraft.
- Elise Kraft. Bir kadın orta doğuyu asla anlayamaz.
Esa mujer nunca entendió el Este Medio.
Bu aramızda kalsın, Elise Kraft bir şeyhin aynı isimle başka işler yapabileceğini de bilmiyor.
Entre nosotros, no distingue un Jeque de un condón por su nombre.
Ben dedektif Samuel Kraft.
Soy el detective Samuel Kraft.
Polis Kraft hakkında ne diyor biliyor musun?
¿ Sabes lo qué se dice del policía Kraft?
- Kraft sayılır mı?
¿ Kraft cuenta?
Kraft mıydı?
Es Kraft.
Kraft.
Kraft.