English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kâtil

Kâtil translate Spanish

69 parallel translation
- Kiralık kâtil olduğumu mu sanıyorsun?
¿ Pensaste que era un asesino?
Kâtil sen misin?
¿ Eres un asesino o qué?
O bir kâtil!
¡ Es un asesino!
Kâtil arabalara dikkat ediyoruz.
Recuerden, cuidado con los autos asesinos.
Evet, kâtil arabalar.
Sí, los autos asesinos.
Ama atomik mutasyon mucizesi sayesinde, kâtil arabaların günleri sayılıydı.
Pero los días de los autos asesinos estaban contados. Gracias al milagro de la mutación atómica.
Polis kâtili, sıradan kâtil.
Asesino de policías. Asesino de personas comunes.
Keşfettiğim üzere biz İngilizlerin kâtil olduğunu düşünmenize neden olan her şey aslında süslü bir entrikanın sonucu.
Lo cual, he descubierto que es parte de un plan elaborado para hacerle creer a ustedes que nosotros los ingleses somos malvados.
Ben kâtil olmadığımız biliyorum.
Yo sé que no lo somos.
Ama beni öldürürsen, sen de benim gibi kâtil olacaksın.
Pero si lo haces y me matas... Entonces tú eres tan asesino como yo.
Bir suru insani olduren bir kâtil, dostum. Her turden insani oldurdu.
Es un asesino, y el mismo ha matado a toda clase de personas.
Bunun gibi kâtil pic kurulari oldugu surece avcilar olmaya devam edecek...
Por eso siempre habrá todo tipo de slayers, mientras existan hijos de puta como ese que...
Belki kâtil de aynı yoldan gitmiştir. - Tamam.
Tal vez el asesino tomó el mismo, está bien?
- Kâtil, hatıra olarak bir şey almış.
Tu asesino se llevó un recuerdo.
"Kâtil Hun soyu", "Barbar Alman" imaji dogmustu.
La imagen del huno asesino, el boche bárbaro, había nacido.
Bir ordu mensubu olduğum için, bir kâtil olduğumu düşünüyor.
¿ Vos te creés que no sé que me mira como un asesino porque soy milico?
Sen kâtil değilsin.
¡ No eres un asesino!
"Bu gerçek suç romanı, kâtil Richard Hickock ile..."
" La novela cuenta de los asesinos Richard Hickock...
Bu Pierrepoint, işte kâtil!
Es Pierrepoint, el asesino.
Polis, kâtil bebeği arıyor.
LA POLICÍA BUSCA A MUÑECA ASESINA
Kâtil bebek hâlâ kayıp.
MUÑECA LETAL SIGUE SUELTA
Peter Lyman o seri kâtil polisin Tarot Kartı Kâtili olarak bildiği.
Que Peter Lyman es un asesino serial conocido por la policía como el Asesino del Tarot.
Ve eğer kâtil Lyman'sa Karın Deşen Jack'ten bu yana Londra'yı sarsan en büyük hikaye olacaktır bu.
Y si resulta ser cierto será la gran noticia después de Jack el Destripador.
Biliyorsun, bu herif seri kâtil.
Este tipo es un asesino serial.
Onun seri kâtil olduğundan şüphelendiğini.
Que sospecha que es un asesino serial.
O herif seri kâtil değil, inan bana.
No es un asesino serial, créeme.
- Neyi? - Adam hem yalancı, hem kâtil.
- El tipo miente y es un asesino.
Hastalarını tanımak için güzel bir yöntem, kâtil!
Vaya manera de conocer a tus pacientes, asesino.
Fermat'ı araştırdığında ve bu kadar bilgi toplandığında onun bir kâtil olup olmadığını hatırlıyor musun?
Cuando investigaste a Fermat y descubriste tantísima información, ¿ no recuerdas si era un asesino?
- Niye kâtil olsun ki?
- ¿ Y por qué iba a ser un asesino?
Öğrendim ki, Joy'un kâtil içgüdüsü gitmişti, yerine kurabiyenin ana bileşenini değiştirmişti.
Sucedió que Joy ya no tenía ese instinto asesino... y cambió el ingrediente principal. ALIVIO LAXANTE
O bir kâtil. Ne olacaktı ki?
Es un asesino. ¿ Qué debería obtener?
Ne...? Peki ya kâtil bıçağı satın alan kişiyse?
¿ Y- - ¿ Y si quien lo compró es el asesino?
Sıradan bir kâtil bunu yapmazdı.
Un típico asesino no haría eso.
"Sıradan bir kâtil" derken ne kast ediyorsun?
¿ Cómo puede decir eso? ¿ Qué significa un "típico asesino"?
Basit bir kâtil geri dönmezdi ama bu döndü. Çünkü o ağaçtan yere daha yeni inmiş aptal, cahil bir yabani maymun.
Un típico asesino no volvería, pero este volvió porque es estúpido, un salvaje mal educado que sólo, salto de un árbol.
" Kâtil!
" ¡ Asesino!
Kâtil!
¡ Asesino!
Süper güçlü kâtil ve ortağı almış olmalı herhâlde.
Creo que la increíblemente fuerte asesina y su compañera debieron tomarlo.
Phillip Bauer bir kâtil.
Phillip Bauer es un asesino.
Kâtil şu sarı eldivenli adam olmalı.
El asesino tiene que ser el sujeto de los guantes amarillos.
Randy korkmuş, çünkü artık aynasızlar kâtil bir yarım tavuk arıyor olacaklardı, bu yüzden kostümden kurtulmuş ve kaçmaya başlamış.
Randy se asustó... y luego pensó que la policía estaría buscando por un asesino mitad gallina... así que se quitó el traje y huyó de ahí.
Kâtil bir not falan bırakmış mı?
¿ El asesino dejó una nota o algo así?
Pekâla, diyelim ki kâtil benim.
Bien, yo soy el asesino.
- Haklı. Kâtil bir polis.
- Tiene razón, es un policía.
Ya kâtil ben olsaydım?
¿ Y si yo fuera un asesino?
Sence kâtil Nomoto'yla mı birlikte?
Y ahora, ¿ vas y te unes a Nomoto?
O kâtil!
¡ Ha habido un asesinato!
PAKETÇİ KÂTİL
ASESINO DEL NILON
Paketçi Kâtil.
El asesino del Nilon.
Kâtil suçludur.
El asesino es culpable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]