English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Küstah

Küstah translate Spanish

1,575 parallel translation
Seni küstah orospu çocuğu!
Hijo de puta arrogante.
Küstah bir orospu çocuğu gibi davrandığımda, sen bana bunu söylersin... sen çekilmez bir dert olduğunda ise ben bunu sana söylerim.
Tú me dices cuando soy un hijo de puta arrogante y yo te digo cuando eres una pesada insoportable.
- Ama bu kadar küstah!
- No, pero sí es tan arrogante.
O da dedi ki, "18 paund mu? 18 paund!" Küstah herif.
Y me dijo "¿ Dieciocho?"
Her gün daha saldırgan daha küstah, yakıcı, soğuk yüzeysel...
Cada días más agresiva, más insolente, mordaz, fría, superficial...
Dışişleri adına, küstah, savaş karşıtı bir Almanı ağırlamaya ihtiyacım yok.
Menachem, no quiero albergar a un pacifista alemán subvencionado por el Ministerio de exteriores. Y que me hable sobre las causas de Hamas.
Benim bildiğim kadarıyla erkeklerin çoğu sorunlu. Küstah, gururlu, züppe...
Hasta donde se los hombre son falsos arrogantes, orgullosos, vanidosos
Lütfen, o çok züppe ve küstah.
Por favor es un arrogante
Seni ilk tanıdığımda, kaba, küstah ve duygusuz olduğunu düşünmüştüm.
Cuando te conoci Crei que eras malo, arrogante intolerante, e insensato
Durun, daha iyisi var. Küstah, kendinden emin ve kibirli Darin şöyle devam etti Sinatra'yı yaptığı her şeyde geçmek istiyorum.
Se pone mejor. " Temerario, engreído y arrogante, Darin dice :..
Ve şimdi bayanlar ve baylar, sahnelerimizde ilk kez göreceğiniz küstah, kibirli ve kendini beğenmiş.
... "Espero superar a Sinatra en todo lo que hace." Y ahora, damas y caballeros, por única vez en nuestro escenario :.. "Temerario, engreído y arrogante".
Pervasız, küstah, aptal yaraklarız.
¡ Pingas imprudentes, arrogantes y estúpidas!
Şımarık, züppe, kendini beğenmiş, küstah ve çocuksu oğlun değil.
No tu consentido, dorado, creído, arrogante e infantil hijo.
Siz müzisyenler hep böyle küstah mısınız?
¿ Ustedes los músicos están por encima de todo eso?
Küstah falan değiliz.
No estamos por encima de nada.
Bilirsiniz, küstah?
Sabe, ¿ atrevida?
Küstah piç!
Bastardo Impertinente
- Tanrım, olamaz. - Küstah babalar!
iSuegros controladores!
Geçmişi olan... küstah bir kadın.
Seductora - con un pasado.
Küstah bir kadın.
Una mujer osada. Oh, cielo.
Sen de oldukça küstah olmalısın, benimle olduğuna göre.
Es Ud. muy osado al dejarse ver en mi compañía.
Seni küstah Pakistanlı!
No hay nada peor que un paqui altanero.
Küstah Pakistanlı!
- Huno paqui altanero.
Tanrım, ne kadar da küstah!
¡ Mierda! Ella sólo causa problemas.
Bana küstah dilinle karşılık verme şişko pislik!
¡ No te atrevas a responderme con esa lengua insolente, gordo patán!
Yine mi sen küstah adam!
¡ Tú otra vez, arrogante!
Küstah bir zorba görüyorum. Ichiko? !
Espera, veo a una ruda rufian, es Ichiko.
Ne Küstah Korelisin
¡ Menuda impertinencia, coreano!
Küstah olduğumu söylediniz,... yalancı, ara bozucu dediniz.
Me llamó imprudente, mentiroso, un provocador.
Küstah adam!
¡ Será insolente!
Küstah herif, odamız harabeye döndü.
Bastardo atrevido, rompiendo nuestro apartamento.
Dedektif Lestrade'in soracağı sorulara cevap vermek bir şey küstah, ukala sorularına cevap vermek, başka bir şey.
Responder a las preguntas que me haga el inspector Lestrade es una cosa y contestar sus impertinentes fisgoneos es otra cosa muy distinta.
Küstah!
¡ Insolente!
Küstah kelimesinin 8 harfli bir karşılığını bilmiyorsunuzdur değil mi?
Dígame, podría encontrar una palabra de 8 letras para "arrogante", ¿ podría?
Sadece kendisini ya da başkasını incitmesinden korkuyoruz, seni küçümseyici küstah!
Tememos que se lastime o que lastime a alguien más, mocoso cínico.
Bunun beni neden küstah yaptığını anlayamıyorum.
No veo por qué eso me convierte en un mocoso.
Kadın küstahın tekiydi.
La mujer estaba arrogante.
Seni küstah hergele!
Maldito hijo de puta.
" Rab yüreği küstah olandan iğrenir.
" El hombre de corazón orgulloso es una abominación para el Señor.
- Çünkü propaganda yapmak ve küstah, adi ve saçma yalanlar yaymak, silah ve bombalardan daha çok zarar verebilir.
Supongo... Porque la propaganda y la sarta de mentiras, Rencorosas y ridículas, pueden causar más daño
- Ben bir ara sokakta Usame'yle karşılaşsam, Uzi yerine silah olarak küstah ve adi bir yalanı olmasını tercih ederim.
Que fusiles, bombas o cualquier arma Personalmente, si me encuentro frente a Osama, preferiría que estuviera armado con una mentira - Más que con una Uzi
Bir ajan olarak, ukala ve küstah olsan da bu olay, kariyerinin bitmesine neden olabilir.
Mire. Hasta un agente tan arrogante como usted debe saber que esa amenaza acabaría con su carrera.
Kızım bu küstah halin hoşuma gitti!
- ¡ Nena, me encanta cuando te enojas!
Fakat kafandaki bu lanet olası şeyi onların küstah adamlarının bile çözebileceğini sanmıyorum.
Aun así, dudo que esos pudieran ayudarte con lo que tienes ahí...
- Küstah olma!
- No seas impertinente.
- Küstah mı?
- ¿ Impertinente?
Meslektaşın kadar küstah değilsin, değil mi?
¿ No eres tan desafiante como tu colega, eh?
Efendim, küstah birisi gibi görünebilirim, bu merkezin kumandanı olmanızla beraber SG-1'de bir pozisyon açıldı, SGC'nin en seçkin takımında hizmet etmek benim için büyük bir zevk olacaktır.
Si puedo ser tan osado, señor entiendo que con su reciente ascenso a comandante de la base hay un puesto disponible en el SG1. Me encantaría, por supuesto tener la oportunidad de servir en el equipo de elite del SGC.
burada koleksyonumuzdan küçük bir örnek- - saygın, çoşkulu, ve, aa, kişisel favorim küstah.
Les mostraré mi colección... Excitación... y mi favorita...
Öldürün şu küstah adamı!
Apalead a este insolente.
Ne küstah müşteriymiş!
Que tranquila.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]